İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde, Habil'le Kabil arasında başlayan iyilerle kötüler arasındaki mücadelenin bugün de devam ettiğini söyledi.
"Avrupa'da açık bir İslam karşıtlığı görüyoruz"
Kurtulmuş, Avrupa'da açık bir mülteci düşmanlığı yapıldığını aktararak, "Açık bir İslamofobi ve onların ortaya çıkarmış olduğu örgütlü bir İslam karşıtlığını görüyoruz. Bunun tezahürü olarak bu oyunları bozacak güçlü bir Türkiye olmasın diye, Türkiye düşmanlığı ortaya koyduklarını görüyoruz. Bunlara karşı güçlü bir lider olmasın diye Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset yaptıklarını görüyoruz." şeklinde konuştu.
"Özür dileme noktasına gelecekler"
Dün ve önceki gün Avrupa'da yaşananların tam da kötülüğün, İslam, Türkiye, yabancı ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden örgütlenmiş şekli olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Sayın Dışişleri Bakanımızın uçağının indirilmemesi, ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın maalesef konsolosluğumuza 30 metre kala durdurulması ve sonunda Hollanda'dan çıkarılması, sadece yolunu şaşırmış, mantıksız birkaç siyasetçinin ortaya koyduğu bir iş değildir. Örgütlü, planlı Müslüman, göçmen ve Türkiye düşmanlığının üzerine oturan bir zihinsel alt yapının dışa vurumudur. Güçlü olan, mazlum milletlere önderlik yapan bir Türkiye olmasın istiyorlar. Ne yaparsa yapsınlar, Türkiye mazlum milletlere önderlik yapmaya devam edecek. Birkaç gündür Avrupalı dostlarımıza tersinden söylüyoruz, düzünden söylüyoruz ancak bir türlü anlamıyorlar. En yakın zamanda anlayıp, mahcup olacaklarından, bizlerden ve Türkiye'den özür dileme noktasına geleceklerinden de eminiz."
"Gittiğiniz yol, yol değildir"
Avrupa'daki siyasetçilere seslenen Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu gittiğiniz yol, yol değildir. Türk siyasetçilerinin, bakanlarının Türk toplumuyla buluşmasına müsaade etmiyorsunuz. Bu, İslamofobi ve ayak seslerini tüm Avrupa'da duyuran yeni faşizmin yükselen sesidir. Eğer böyle yapmaya devam ederseniz, aklınızı başınıza alıp, uluslararası siyasetin, hukukun kurallarına uymamaya devam ederseniz, yükselen bu faşizmin etkisi altında kalmaya devam ederseniz, inanın ki birkaç sene sonra Avrupa'da mutedil siyasetçilerin bile siyaset yapma zemini kalmayacak. Faşistler, sağcılar, aşırı ırkçılar, dünyanın her yerinde olduğu gibi Avrupa'nın her tarafından başını çıkartacak mutedil, barış yanlısı söz söyleyen, insan hakları, demokrasi ve eşitlikten bahseden bütün Avrupalı siyasetçileri de baskı altına alacaklardır. Hollanda'daki mutedil siyasetçilere, Almanya'daki, Fransa'daki, Avusturya'daki bütün siyasetçilere sesleniyorum; zihninizin arkasında var olan o geleneksel İslam düşmanlığını, şark karşıtlığını, o geleneksel göçmen karşıtlığını bir tarafa bırakın. İnsanlığın iyilik değerlerini yeniden özümseyin, demokrasinin, insan haklarının, barışın ve eşitliğin kurallarını tahkim edin. Aksini yapar, bugün devam ettiğiniz gibi devam ederseniz birkaç sene sonra Avrupa'da siyasetin zemini kalmaz, çok ciddi birtakım geri gidişleri hep beraber yaşarsınız."
