ORDU 

Ordu'daki programları kapsamında Ünye Devlet Hastanesini ziyaret edenBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, bir gazetecinin Esed rejiminin düzenlediği kimyasal saldırıya ilişkin sorusuna, "Maalesef Suriye'de 7 seneyi dolduran bir savaş var. Bu savaşın ilk dönemi iç savaş şeklindeydi ama maalesef son dört yılı tam mamasıyla bir vekalet savaşı şeklinde yürüyor." yanıtını verdi.

Birtakım Suriye'nin dışındaki ülkelerin kendi bölgesel siyasetlerinin aracı olarak Suriye'deki iç savaşı kullandıklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Orada vekilleri üzerinden, eli silahlı gruplar üzerinden maalesef çok ciddi şekilde savaşın devam etmesine vesile oluyorlar." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, artık buna bir son vermek gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Suriye'de halkın istediği kalıcı ve adil bir barışın sağlanması gerekir ama maalesef hele garantör ülkelerin de garantisi altında yeni bir barış süreci, özellikle Halep'teki insanların boşaltılmasıyla birlikte Türkiye, Rusya ve İran olarak başlatılan bu süreçte biz Türkiye, Rusya ve İran olarak bu sorumluluğu üstümüze aldık. Garantörlük vazifesini aldık. Dolayısıyla ben garantör ülkelere bunu hatırlatmak istiyorum. Bütün garantör ülkeler sorumluklarını yerine getirsin. Bu kabul edilebilir bir şey değil. 650 bin sivil öldü. Canım tarihi şehirler yok oldu ve Suriye'de bu kaçıncı seferdir kimyasal silahlardır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Tam manasıyla bir insanlık suçudur. Biliyorsunuz kimyasal silahların kullanılması hiçbir şekilde hiçbir uluslararası hukuk tarafından kabul edilmez. Bu silahları halka karşı, insanlara karşı kullananlar açık bir savaş suçu işlemiş olurlar. Suriye'de bu bombalamayı yapanlar savaş suçu işlemişlerdir."

Emri kim verdiyse uygulamayı kim yaptıysa bunların her birisinin savaş suçlamasının muhatabı olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Uluslararası camia bu sorunun cevabını bulmak ve bu savaş suçlularını uluslararası mahkemelere taşımak mecburiyetindir." dedi.

Kurtulmuş, saat 17.00'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin toplanacağını kaydederek, şunları söyledi:

"Güvenlik konseyinde de bu yönde karar çıkmasını ümit ederiz ama maalesef bizim 'Dünya beşten büyüktür' dememizin altında yatan gerçek bu. Siz istediğiniz kimyasal silahı kullanın, istediğiniz hatta atom bombasını kullanın, nükleer silahları kullanın, eğer arkanızda bir takım dayılarınız varsa size bir şey olmuyor. Ümit ederiz ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Suriye'ye karşı alınacak bir kararın, bu savaş suçlarının ortaya çıkarılmasıyla ilgili bir soruşturma talebinin kararının Rusya tarafından veto edilememesi lazım. Böylece bu suçu kim işlediyse ortaya çıkarılması lazım. Bu insanlık suçunu şiddetle kınıyoruz, nefretle kınıyoruz. Bu barbarlıktır, insanlık düşmanlığıdır."

Bu kimyasal silahlar kullanılarak çocukların, gençlerin, yaşlıların hayatlarına son verilmesinin hiçbir bakımdan kabul edilemez olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Ama bu suç sadece o bombalamaları yapanların değil, eğer gerekli tedbirler alınmaz ve bu şekilde bu katliam ortaya çıkartılmazsa uluslararası camiada bütünüyle suçlu olur. Herkes bu ağır suçun altında ezilir. Herkesi bütün ülkeleri bu konuda tedbirli olmaya, bu konuda gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz." diye konuştu.

Terör operasyonları

Kurtulmuş, devam eden terör operasyonlarına ilişkin soru üzerine uzunca süredir eş zamanlı olarak üç halkada terörle mücadele edildiği bilgisini verdi.

PKK, DEAŞ ve DHKP-C ile mücadele edildiğini kaydeden Kurtulmuş, "Kim Türkiye'ye karşı terör saldırısı ve terör planlamaları içerisindeyse onlara karşı mücadele ediliyor. Özellikle PKK'ya karşı verilen mücadelede hem şehirlerdeki PKK unsurlarının üzerine çok kuvvetli ve çok şiddetli şekilde gidildi. Cizre'de, Silopi'de ve Sur'da terör örgütleri bertaraf edildi. Aynı şekilde eş zamanlı olarak kırsal alandaki PKK'lı teröristlere karşı kış denmeden, Allah razı olsun Mehmetçiğimizden, Allah razı olsun askerden polisten, korucularımızdan. Ağır kış şartlarına rağmen PKK'nın ensesine binildi. Kırsal alanda da PKK'ya karşı çok ciddi mücadele verildi." dedi.

Aynı şekilde sınırların dışındaki PKK mevzilerinin de sürekli olarak bombalandığını söyleyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Üç alanda PKK'nın üzerine abanınca örgütün kımıldayacak hali kalmadı. Ayrıca şehir yapılanmaları içerisinde çok sayıda PKK'lı gözaltına alındı. Aynı şekilde DEAŞ'a karşı da sınır ötesi Fırat Harekatı Operasyonu ile birlikte bedel ödedik ama DEAŞ'ı sınırlarımızın kenarından silip söküp attık. Türkiye'nin içerisinde de yine binlerle ifade edilebilecek şekilde DEAŞ'lı militan gözaltına alındı, tutuklandı. Bunlar mahkemelere çıkartılmış oldular. Diğer terör örgütleri de böyle. Eş zamanlı olarak her yerde bütün imkanlarımızla birlikte terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Bu mücadelede de inşallah eninde sonunda hiçbir terör örgütü hayatta kalmadan, hiçbir terör örgütü bu işleri yapamayacak noktaya getirilinceye kadar bu mücadele sürecektir. Sonunda bu millet teröre karşı mücadeleyi kazanacaktır."