TBMM

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40. yıl dönümü dolayısıyla KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı ile Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği heyetini kabul etti. 

Kıbrıs Barış Harekatı'nı armağan eden şehitleri rahmetle, gazi ve mücahitleri saygıyla andıklarını dile getiren Çiçek, "Gerek Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz gerek anavatan Türkiye olarak bugün neye sahipsek şehitlerimize, gazilerimize ve mücahitlerimize borçluyuz" diye konuştu. 

Kıbrıslı Türkler'in büyük zulme maruz kaldığını anlatan Çiçek, işlerin tahammül edilemez noktaya geldiğinde, Türkiye'nin anlaşmalardan doğan hakkını kullanarak barış harekatını gerçekleştirdiğini ve adada barışın sağlandığını söyledi. 

Kıbrıslı Türkler'in bu süreçte bir devlete sahip olduğunu dile getiren Çiçek, bir devlete sahip olmanın öneminin, bu kazanımların kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade etti. KKTC'nin bu sürede önemli mesafe aldığının altını çizen Çiçek, birlikte yapılacak şeyler olduğunu da belirtti. 

Kıbrıs meselesi Türkiye'nin milli davası olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti: 

"Hükümetleri aşan, hükümetlerin üstünde devlet politikasıdır. Her gelen hükümet bu davaya tüm imkanlarıyla sahip çıkmış, Kıbrıs Türk'ünün yanında olmuş ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Orada çok acılar yaşandı. Dünya işine geleni duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor. Türkler ile ilgili acılar, sıkıntılar söz konusu olduğunda genellikle medeni dünyanın kulakları sağırdır. Ciddi acılar yaşandı, bebekler katledildi. Bunlar hala hafızalarımızda. Bu acıyı her zaman hissetmemiz lazım. Bir toplum acılarını, yaşadıkları felaketleri unutursa geleceği sıkıntıya girer."

Cemil Çiçek, Kıbrıs Türk'ünün 1974 öncesine döndürülemeyeceğinin altını çizerek, Türkiye olarak bir an evvel kalıcı barışın tesisini arzu ettiklerini, kalıcı barışın da adil ve eşit olması gerektiğini söyledi.

Adada iki devlet ve iki halk olduğunu ifade eden Çiçek, "Türk varlığı orada azınlık değil, eşit halktır. Dolayısıyla iki devlet, iki eşit halk ve siyasi eşitlik temelinde çözüm olursa barış kalıcı olur. Aksi halde 'barış yaptık' deriz, sonra başka türlü yeni acılar çıkar. Bir daha bu acıları yaşamak istemiyoruz" dedi. 

Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin çözümü istediğini ve Annan Planı'nın oylandığı 2004 referandumunda bu iradeyi ortaya koyduğunu anlatan Çiçek, "Oyun bozan Rum tarafı oldu. Cumhurbaşkanları değişiyor ama politika değişmiyor. Bir şey yapıyormuş gibi gözüküyor, hiçbir şey yapmıyor. Zamana yayarak, ayak sürüyerek dış kamuoyunu aldatmanın ve oyalamanın gayesi içinde" diye konuştu. 

"40 yıldır özgür ve güven içindeyiz"

KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı da mücahit ve Mehmetçiğin omuz omuza gerçekleştirdiği barış harekatının, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. 

Barış harekatının sağladığı koşullarda 40 yıldır özgür ve güven içinde hayatlarını sürdürdüklerini dile getiren Lakadamyalı, "Anavatan Türkiye'ye güveniyor ve geleceğe umutla bakıyoruz. Tüm ambargolara rağmen Kıbrıs, Türkiye'nin desteği sayesinde gelişip güçleniyor" dedi. 

Lakadamyalı, adaya Türkiye'den su getirilmesi ve diğer yatırımların Kuzey Kıbrıs'ta sürdürülebilir ekonomiye önemli katkı sağlayacağını, sosyo ekonomik yapıyı güçlendireceğini belirtti. 

KKTC olarak iki kesimlilik, iki halkın siyasi eşitliği, iki eşit  kurucu devlete dayalı ortaklık hedeflediklerini kaydeden Lakadamyalı, "Arzumuz, 20 Temmuz öncesinde yaşanan karanlık günlerin tekrar etmeyeceği, Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumda hak ettiği statüye kavuşacağı çözümdür" diye konuştu.