MERSİN

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu 3 sanığın yargılanmasına Tarsus Adliyesi Konferans Salonunda başlandı.

Gece saatlerinde Tarsus Adliyesine getirilen tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesince özel oluşturulan konferans salonunda hazır bulundu.

Birçok avukatın yer aldığı duruşmaya, Özgecan Aslan'ın amcası Yaşasın Aslan katıldı.

Kimlik tespitinin ardından iddianame sanıklara okunurken, sanık Altındöken iddianameye karşı çıktı.

Savunması sırasında sık sık ağlayan Altındöken'e, Mahkeme Başkanı Kumhak, "Şu ağlamaları geçelim" diyerek karşılık verdi. Altındöken ayrıca Fatih Gökçe'nin, olayı ortaya çıkarırsa ailesine zarar vereceği yönünde kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü.

Altındöken'in savunmasının ardından, sanığın jandarmadaki ifadeleri banttan okunmaya başlandı. Bu sırada kayıtta arıza çıktı. Hakim Kumhak, duruşmaya 10 dakika ara verdi.

Sorular

Mahkeme ara verilmesinin ardından Gaziantep Barosundan bir avukat salondaki güvenlik güçlerin fazla ve silahlı olduklarını, silahlı olarak giremeyeceklerini belirtti. Mahkeme Başkanı Kumhak, silahlı güvenlik güçlerinin salonda bulunabileceğini bildirerek talebi reddetti ancak polislerin üçte birinin salonu boşaltmasını istedi.

Heyet üyesi Nesibe Çınar, sanığa "Götürme karşılığı 100 lira istemişsin. Niye taksi tutmasın bu paraya" diye sordu.  Sanık Altındöken, onu bilemeyeceğini ancak bu tür yolcuların olduğunu kaydetti. Altındöken, Kumhak'ın "5 liralık benzin niye getirildi" sorusu üzerine onu bilmediğini, Fatih Gökçe'nin benzini getirdiğini kaydetti.

Altındöken, "Madem anlaşmışsın niye sana saldırdı kız" sorusuna "Onu da siz araştırın. Belki de yol ıssız geldi bilemiyorum. Normal giderken zaten yola girdiğimde tepki vermedi, çok sonra tepki verdi. Alnım açıktır" diye cevapladı.

Hakimden ikaz

Altındöken, Nesibe Çınar'ın "Mahkemede 'biber gazı sıkmadı' dedin ancak jandarmadaki ifadelerinde sıktığını söylemişsin" diye hatırlatması üzerine "Ses geldi, isabet etmedi. Yüzüme sıkılmadı. İyi dinleyin. Doğru, dürüst konuşuyorum" dedi.

Bunun üzerine Hakim Kumhak, "Öyle konuşma. Emir tarzında konuşma" dedi. Altındöken, ilk defa böyle bir mahkemeye çıktığını belirterek özür diledi.

Soruların ardından hakim Kumhak, öğle arası verilmesi istedi. Müşteki avukatları ifadelerin bitirilmesini, sanıkların birbiriyle temas etmemesini istedi. Kumhak, öğle arası verilmesini, sanıkların ayrı ayrı tutulmasına karar verdi.

Duruşmaya ara verildi.

"İyi hal indirimi olmaz düşüncesindeyim"

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, duruşmada zanlı Ahmet Suphi Altındöken'in jandarmaya verdiği ifadeden farklı bazı açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Antmen, davaya ilişkin gelişmeleri şöyle anlattı:

"Babasının üzerindeki suçu biraz hafifletmek için çabası var. Ama burada en acısı diğer sanıklardan Fatih'in, Özgecan'a bir cinsel saldırı işlemiş olabileceği veya buna yeltendiği gibi konularda bir iması oldu. Tabii bunu baba ve Fatih'in de ifadelerinden sonra göreceğiz, savunma avukatlarımız her sanığı ayrı ayrı sorgulayacaklar ve bu aşamadan sonra gerçek, bütün çıplaklıklarıyla ortaya çıkacak. Savunma hakkı kısıtlanmamalı, herkesin adil bir şekilde yargılanması gerekir. Duruşma esnasında katil zanlısı Suphi gözyaşlarını pişmanlık göstergesi gibi sunmaya çalıştı. Ancak suçun işleniş şekli ve zamana yayılarak işlenmesi ve her bir aşamada ayrı ayrı nedamet getirmemesi, pişmanlık gösterilmemesi ve suçtan dönülmemesi nedeniyle ceza hukuk tekniği anlamında bir iyi hal indirimi olmayacak düşüncesindeyim." 

"Belki de bu davada başka sanıklar da olabilecek"

Baro olarak 3 zanlı dışında suça karıştığı veya delilleri gizlediği düşünülen fakat haklarında takipsizlik kararı verilen 7 şüphelinin de yargılanması için Anayasa Mahkemesine başvurduklarını anımsatan Antmen, şöyle konuştu:

"Sanık Suphi Altındöken yardım almak için sığınmak istediği, gizlemelerini istediği kişilerin yanına gittiğini, telefon ettiğini açıkça ikrar etti. Bu da avukat arkadaşlarımızın Anayasa Mahkemesine başvurularının haklı olduğunu gösteriyor. Çünkü kesin ve inandırıcı delil olmadan biri hakkında hüküm kurulmaz ama en azından kuvvetli suç delili, şüphe varsa bu kişilerin yargılanması gerekiyor. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine bir hak ihlali başvurusu yapıldı. Oradan çıkacak karara göre belki de bu davada başka sanıklar da olabilecek."

Öte yandan, adliye bahçesinde bulunan bazı kadınlar, sanık Fatih Gökçe'nin avukatını görünce tepki gösterdi. Bunun üzerine Antmen, kadınların yanına gelerek sakinleştirmeye çalıştı.

Buna ilişkin olarak da hak ihlali olmaması adına 3 sanığın da avukatı bulunduğunu kaydeden Antmen, şunları kaydetti.

"Bazı kadın derneklerinin tepki gösterdiği avukat, sanık Fatih'in avukatı ancak o avukat da içeride Suphi'yi sıkıştıracak sorular yöneltti. Aslında adaletin gerçekleşmesi anlamında bu sanıkların birbirlerine düşmesi, suçlaması ya da ikrarları ve bunların da avukatlar tarafından deşilmesi, gerçeğin ortaya çıkarılması için çok önemli. Aslında protesto ettikleri avukat, burada suçun ortaya çıkması için çaba gösterdi."