GAZİANTEP

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde Gazianteplilere hitap etti.

Kentin farkını, yiğitliğini yine gösterdiğini, kalbini sonuna kadar açtığını belirten Erdoğan, şehrin düşmana karşı verdiği kahramanca mücadeleyle "gazi" unvanı aldığını ve bu unvanın hakkını ziyadesiyle verdiğini söyledi.

Erdoğan, bugün de Antep'in dar ve zor zamanlarda kardeşlerine sahip çıkarak "ensar" unvanını aldığını ifade ederek, "Dün, 'Vurun Antepliler namus günüdür' diyerek gönüllerde taht kurmuştunuz, bugün de kardeşlerinize, muhacirlerinize sahip çıkarak yine gönüllerde taht kuruyorsunuz. O bakımdan bu şehir farklı bir şehir, ne mutlu size" ifadelerini kullandı.

Gaziantep'i, tarihi, kültürü, sanayisi, ticareti, sofrası ve insanıyla Türkiye'nin ve bölgesinin "parlayan yıldızı" olarak her yerde örnek gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü siz şartlar ne olursa olsun, ne özgürlüğünüzden ne de emeğinizden, ekmeğinizden vazgeçmeyeceğinizi ispat ettiniz. 95 yıl önce kapınıza dayanan düşmana karşı mertçe duruşunuzla bunu ispat ettiniz. Ardından kapınıza dayanan yokluğa, yoksulluğa karşı alnınızın teriyle, becerinizle, çalışkanlığınızla durarak bu duruşunuzu ortaya koydunuz. Daha sonra çevreniz terör ateşiyle yanarken birliğinizi, beraberliğinizi muhafaza ederek bunu ortaya koydunuz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazianteplilerin, Suriye'deki çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınanların da yanında olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de bazı siyasiler sıkılmadan utanmadan 300 bine yakın insanı katleden bir katil Esed'i gidip ziyaret edebiliyorsa ülkemizde hala nelerin olduğunu iyi düşünmemiz lazım, kimlerin olduğunu iyi düşünmemiz lazım. Unutmayın zulme rıza zulümdür. Zulmün, zalimlerin yanında yer alanlar onlar da zalimdir" değerlendirmesinde bulundu.

"Türk kardeşlerimiz bizi yalnız koymadılar diyecekler"

Mazlumların ve mağdurların yanında yer aldıklarına ve bunu sürdüreceklerine dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Çünkü bizim ecdadımız tarih boyunca, hep zalimlerin karşısında durdu, mazlumların yanında yer aldı ve o ecdadın torunları olarak bizler de aynen mazlumların yanında durmaya devam edeceğiz. Bir gün şartlar değişecek, o kardeşleriniz size sığındığında, onları bağrınıza basarak nasıl ensar görevini yerine getirdiyseniz inşallah şart değiştiğinde unutmayın, onlar Suriye'den size farklı seslenecekler. 'Bizim Türk kardeşlerimiz bizi yalnız koymadılar, onlar bizi yalnız bırakmadılar. Onlar bizimle beraber oldular, kapılarını açtılar, çorbasını paylaştılar' diyecekler. Seninle iftihar ediyorum Gaziantep. Rabbim sizlerden razı olsun.

Ben Esmaları selamlıyorum, Esmaların yanında duranları selamlıyorum. Çünkü onlar da mazlumdu. Onlar da ne yazık ki zalimlerin attıkları bombalarla, toplardan çıkan mermilerle şehit oldular. Gönlünüzde ne muradınız varsa Rabbim hepsine kavuşmayı nasip etsin. Ama yetmez, ilgili bakanlıklarımızla, ilgili kurumlarımızla, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelerek daha sistemli, daha düzenli, daha bilinçli hizmetler ortaya koymalıyız. Bize yakışan budur. Ben sizlerin bunu da başaracağınıza, hayata geçireceğinize inanıyorum."

"Bizi bu makama millet gönderdi"

Gazianteplilerle geçen yılın mart ve ağustos aylarında unutulmaz mitinglerle bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, Gaziantep halkına "10 Ağustos seçimlerinde yüzde 60'ın üzerinde bir oy oranıyla bu kardeşinize sahip çıktınız, cumhurbaşkanlığı makamına layık gördünüz. Sizlere teşekkür ediyorum, her birinize şükranlarımı sunuyorum" sözleriyle teşekkür etti.

Bu sevgi, ilgi ve destek olduğu sürece kimsenin kendisini millete, memlekete hizmet yolundan alıkoyamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Şimdi muhalefet partileri çıkmış 'Cumhurbaşkanı'nın meydanlarda ne işi var' diyorlar. Bunlar herhalde, Çankaya'da oturup imza atan cumhurbaşkanlarına alışmışlar, onlar öyle devam etsin istiyorlar. Kusura bakmasınlar, Sayın Gül'ü tenzih ederim, ama ne dedik biz 'Biz, yan gelip yatan, oturup seyreden bir cumhurbaşkanı olmayacağız' dedik. 'Biz farklı bir cumhurbaşkanı olacağız' dedik. Çünkü bizi bu makama millet bizzat kendisi gönderdi" diye konuştu. 

Çözüm süreci

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Yeri geldi kan kustuk, baldıran zehiri içtik, kızılcık şerbeti içtik, yola böyle devam ettik. Boğazımıza düğümlenenleri yuttuk. Neden? Çünkü bu işin sonunda ülkemizin ve milletimizin kadim bir meselesinin çözümü vardı. Bugüne kadar pek çok yöntemin denendiği bu süreç içerisinde, kanın, acının, gözyaşının sel olup aktığı bir meseleyi demokrasi içinde, insan hakları temelinde, hak ve özgürlükler ekseninde çözme imkanı yakalamıştık." dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Bugüne kadar onlara rağmen bu süreç ilerlemişse, bugün de onlara rağmen nihai hedefe ulaşabileceğine inanıyoruz. Süreç bugüne kadar sağ sağlim geldiyse bunda en büyük pay, tüm tahriklere rağmen sağduyusunu, vakarını, izanını, irfanını kaybetmeyen milletimize aittir."