MÜNİH - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Münih'te devam eden 54. Uluslararası Güvenlik Konferansı kapsamında "Körfez'in Genişlemesi" konulu tartışma platformuna katıldı.

Burada konuşma yapan Çavuşoğlu, "YPG/PKK Suriye'nin geleceği için de tehlikedir." dedi.

Türkiye'nin Kürtlere karşı mücadele ettiği şeklindeki açıklamaların doğru olmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye'nin sadece PKK, PYD/YPG, DEAŞ, El Kaide ve El Nusra gibi terör örgütlerine karşı mücadele ettiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, geçen yıl da Suriye konusunda konuştuklarını, o günden bu yana bir gelişme sağlanamadığını ancak fazla gündeme gelmeyen Yemen'de insani bir felaketin yaşandığını söyledi.

Libya'da da durumun kırılgan olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in (BM) bu ülkelerdeki çabalarının desteklenmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, buna ek olarak Kudüs'ün ABD yönetimi tarafından İsrail'in başkenti olarak ilan edilmesinin de İsrail ile Filistinliler arasında yeni bir gerginlik yarattığını, bu gerginliklere bir de Körfez ülkeleri krizinin eklendiğini kaydetti.

"Bu bölgenin istikrarı bizim için çok önemli." diyen Çavuşoğlu, Ortadoğu'daki anlaşmazlıkların Suriye'deki çabaları da olumsuz yönde etkilediğini bildirdi.

Çavuşoğlu, Astana, Soçi ve Cenevre'de yapılan görüşmeler ve ortak çabalar sonucunda Suriye'de durumun biraz daha düzeldiğini, DEAŞ'a karşı da başarıların sağlandığını belirterek, "Yine de Irak'ta ya da Suriye'de DEAŞ'ı tümüyle yendik diyemeyiz." diye konuştu.

"Büyük hata"

Aynı zamanda Suriye'deki siyasi yapılanma ve seçimlerin nasıl yapılacağı konularını da görüştüklerini ifade eden Çavuşoğlu, yine de teröre karşı mücadele eden koalisyon ülkeleri arasında henüz doğru bir stratejinin bulunmadığını, ABD ve İran gibi birbirleriyle sorunları olan ülkelerin de DEAŞ'a karşı mücadele ettiklerini söyledi.

"Bir terör örgütünü yenmek için DEAŞ gibi, bir başka terör örgütünü seçmek büyük bir hata." diyen Çavuşoğlu, bunun önceki ve şimdiki ABD yönetimlerinin de bir hatası olduğunu ifade etti.

Suriye'de farklı ajandaları olan birçok ülkenin bulunduğuna dikkati çeken ve bu nedenle müzakereleri sürdürmeleri gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Rex Tillerson'un son ziyaretinden sonra bazı anlaşmalar sağladık. Umarım Amerika yerine getirir, bu kez sözünde durur." şeklinde konuştu.

"Türkiye tehditlere boyun eğen bir ülke değil"

Çavuşoğlu, panelin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. 

Türkiye'yi eşit bir ortak olarak görmeyi herkesin öğrenmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Türkiye tehditlere veya baskılara boyun eğen bir ülke değildir.'' diye konuştu.

Almanya-Türkiye ilişkilerine yönelik soru üzerine Çavuşoğlu, sorunların suni şeyler olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Almanya ile ilişkilerde suni şeyler var bize göre. Suni şeyler. Bizden kaynaklanan sorunlar olmadı hiçbir zaman. Almanya'da seçim öncesi başlayan bir furya bizde referandum öncesi başlayan... Ama bunun tabii arkasında yıllardır artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı gibi akımların da etkisiyle, popülizmin etkisiyle böyle bir durum oldu. Epeydir belli bir zamandan bu yana özellikle Sigmar Gabriel ile oluşturduğumuz diyalog ortamı ve sorunları aşma konusunda ortaya koyduğumuz ortak irade sayesinde daha pozitif bir ortam var ama tamamen her şey bitmiş değil, her şeyden önce bu ön yargıların kalkması lazım.'' 

Batı'da yaşanan Türkiye ve İslam karşıtlığı gibi eğilimlerin tersine çevrilmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, ''Türkiye ile herkes nasıl yaklaşacağını, nasıl konuşacağını öğrenirse o zaman ilişkilerimiz daha sağlıklı zeminde gider. Bizim kimseye düşmanlığımız yok, kimseyle bir problemimiz de yok. Biz tam tersine birçok inisiyatifimizle sorunların çözülmesi için ara buluculuk yapan medeniyetler ittifakı ile şu artan yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğün giderilmesi için dünya barışı için katkı sağlayan bir ülkeyiz biz.'' ifadelerini kullandı.

"Kimyasal silah iddiaları saçma sapan"

Çavuşoğlu, Suriye'de Beşşar Esed rejimine bağlı SANA haber ajansının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nı karalamak için Afrin'in Mezyene köyünde 6 kişinin zehirli gazdan etkilenerek tedavi altına alındığı yönündeki iddialarıyla ilgili de konuştu.

Suriye'de Türkiye'nin kimyasal silah kullandığı iddialarını "saçma sapan bir şey" olarak tanımlayan Çavuşoğlu, bazı basında yer alan iddiaların Münih'te ciddiye bile alınmadığını ve hiç gündeme bile gelmediğini vurguladı. 

Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Kimyasal saldırı diye bir şey yok. Burada hiç gündeme bile gelmedi. Basında yer aldı, saçma sapan bir şey. Biz kimyasal silaha da nükleer silaha da karşıyız. Kimyasal silahların önlenmesiyle ilgili kurumun başında da Büyükelçimiz Ahmet Üzümcü var. Ayrıca Suriye'de rejim tarafından kullanılan kimyasal silahlar ile ilgili toplanan delillerin bu işin merkezi olan Lahey'e ulaşması konusunda da uçak bile tahsis ediyoruz. Biz bu kadar kararlıyız. Hiç burada ciddi böyle bir şey gündeme gelmedi."

Çavuşoğlu yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldi

Bakan Çavuşoğlu, Münih'te devam eden 54. Uluslararası Güvenlik Konferansı'nda yabancı basın mensupları ile bir araya geldi. 

Washington yönetiminin, Suriye'de terör örgütü PYD/PKK'ya verdiği destek nedeniyle Türkiye'nin ABD'ye güvenini kaybettiğini belirten Çavuşoğlu, "ABD ile ilişkilerimiz kritik bir dönemden geçiyor. Ya ilişkileri normalleştirip, rayına oturtacağız ya da ilişkiler daha da kötüye gidecek." değerlendirmesinde bulundu. 

Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretinde, iki NATO müttefiki arasında anlaşmazlığa yol açan mevzulara işaret etmek için iki mekanizmanın kurulması konusunda tarafların mutabık kaldığını anımsattı. 

"Bu mekanizmalardan birisi ikili konular üzerine" diyen Çavuşoğlu, burada özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu FETÖ ve ABD'de bulunan FETÖ elebaşı ile ilgili Ankara'nın Washington'dan beklentilerine odaklanılacağını dile getirdi. 

Çavuşoğlu, ikinci mekanizma için "Suriye'deki durum ve onların bizim endişelerimizi nasıl karşılayacakları, YPG'nin Menbiç'i nasıl terk edeceği ve bunu birlikte nasıl koordine edeceğimiz, (Suriye'deki) bu şehir ve kasabaların kim tarafından nasıl yönetileceği, buraların güvenliğini kimin nasıl sağlayacağına ilişkin." ifadelerini kullandı. 

Ankara ve Washington arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin ABD'nin verdiği sözleri yerine getirmesine bağlı olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimize bir şans daha verdiğimiz söylenebilir. Bizim açımızdan yanlış bir şey yapmadık. Türkiye'nin ikili ilişkileri gerçekten baltaladığını savunamazlar. Türkiye'nin ABD'ye düşmanca davrandığını söyleyemezler." diye konuştu. 

Çavuşoğlu, yeni mekanizma kapsamında üst düzey Türk ve Amerikalı yetkililerin ilk çalışma grubu toplantılarını mart ayının ilk yarısında yapacaklarına işaret ederek Türkiye'nin bu toplantılarda ortaya koyulacak tutuma göre hareket edeceğini söyledi.