Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, yaptığı açıklamada, Afrin bölgesinde 372 meskun mahal bulunduğunu, bunların yaklaşık yüzde 17-18'inin ele geçirildiğini söyledi.

Kritik noktaların harekatta ele geçirildiğini belirten Ağar, etki altına alınan coğrafyanın ise 400 kilometrekareyi aştığını dile getirdi.

Ağar, her geçen gün etkisiz hale getirilen terörist sayısının arttığını vurgulayarak, terör örgütünün terk ettiği bölgeleri patlayıcılarla donattığını, bütün bu risklere bakıldığında harekatın çok iyi gittiğini anlattı.

"Harekatta yavaş ilerlendiğine" yönelik eleştiriler yapıldığına da değinen Ağar, "Öncelikle 'Yavaş gidiyor.' diyenlere 'Buyrun siz yapın da görelim.' demek gerekiyor. Bu bir etki ve istikrar harekatı. Asgari zayiatla azami fayda elde edilmeye çalışıldığı, sabra dayalı harekat. Bu harekat bir fırtına veya bir yıldırım harekatı veya bir yarma harekatı gibi yapılmış olsaydı hem zırhlı hem de karasal unsurlar için çok büyük riskleri vardı." ifadelerini kullandı.

"Harp literatüründe böyle bir görüntü yok"

Ağar, bölgede tank hendekleri ve mayın kuşakları da bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"PKK'nın elinde güdümlü tanksavar roketleri, güdümlü uçaksavar roketleri ve ağır silahlar var. Üst açı grubuyla alt açı grubuyla yatay atış yapabilen ağır silahlar mevcut. Bunları Mehmetçik'e karşı kullanmaya çalışıyor, Mehmetçik de bunları etkisiz hale getiriyor. Yayınlanan dinamik hedeflerin vurulması görüntüsü, TSK bu tür görüntüleri pek paylaşmaz. Bu işi karasal ateş destek vasıtalarıyla 2 dinamik hedefi aynı anda vurarak yapmayı başarabilmiş bir silahlı kuvvetlerimiz var. Böylesi harp tarihinde yok. Dünyanın hiçbir ordusu şu ana kadar böyle bir görüntüyü servis edemedi. Çok özel bir görüntü, harp literatüründe böyle bir görüntü yok. ABD'liler bu işi AC 130 ve A-10 tank avcısı denilen orta irtifadan uçan uçaklarla yapıyor. Çok yüksek teknoloji istiyor. Burada Mehmetçik dinamik noktaları topçuyla peş peşe vuruyor."

Bölgede rejim ve PKK'nın kendi oyununu oynadığını belirten Ağar, "PKK'nın Suriye ile ilgili ortaya koyduğu yerel yönetim, özel yönetim, kanton, federasyon gibi kavramlardan vazgeçtiğini görüyoruz. Bundan rejim istifade etmek istiyor. Bunu TSK sağlıyor. Demek ki TSK, bir istikrar unsuru." değerlendirmesinde bulundu.

Ağar, PKK'nın bölgede mezhebi düşmanlıklar üretmek istediğini de sözlerine ekledi.