Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, "Amerika'nın, PYD ve YPG 'ye silah desteğine karşı, uluslararası hukuk kapsamında Türkiye'nin bir girişimi olup olamayacağına" yönelik soruya, "Bunların her türlü çalışmasını yapıyoruz, yapacağız. Gerek ikili görüşmeler gerek uluslararası mahkemeler noktası; bunların değerlendirmelerini yapıp atmamız gereken adımları da atacağız." yanıtını verdi.

"Uluslararası hukukta karşılığı var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Olmaz olur mu, olması gerekir tabii. Böyle bir saçmalık olur mu? Yani buralarda hiçbir hak ve yetkin yok ve üstelik terör örgütlerini beslemek suretiyle NATO'da beraber olduğun, kendi ortağın olan ülkeye saldırtıyorsun. Bize düşen, bu müracaatımızı yapmak. Hak arama müracaatımızı yapmak. Terör örgütüne böyle bir desteği vermek, onlara yardım, yataklık yapmak zaten ulusal ve uluslararası hukukta suç teşkil ediyor. Birileri farklı yaklaşabilir, o ayrı ama biz üzerimize düşen görevi yapalım, adımlarımızı atalım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem iç hem de uluslararası hukukta iki alanda da mı atılacak?" sorusuna karşılık da "Tabii her iki alanda. İnceliyor arkadaşlarımız, çalışmalarını yapıyorlar." diye konuştu.

Erdoğan, "Vatikan'a gitmeden önce Türk tankını hedef alan silahla ilgili incelemelerin devam ettiğini söylemiştiniz. Bir sonuca varıldı mı?" sorusu üzerine, "Tespitler daha kesin değil." dedi.

"Bakanlar Kurulu gereken adımı atar"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türk Tabipleri Birliği'nin kapısına kilit vurulmasını" istediğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben onu açıkladım. Bir defa onun başındaki 'Türk' ifadesi zaten Bakanlar Kurulu kararıdır. Bir defa onun oradan süratle çıkarılması lazım. Sadece Tabipler Birliği değil, Türkiye Barolar Birliği ile ilgili de aynı şey. Çünkü bunların milli, yerli, bu ülkenin şu anda yapmış olduğu vatanı korumayla ilgili mücadelede yanımızda yer alma diye bir durumları yok. Tam aksine karşımızda yer alma, teröristlere sahip çıkma, onlarla yandaş olma gibi bir durumları var. Ve bunları tamamen kaldırıp, sadece Türk Tabipler Birliği değil, her grup kendi oluşumunu yapar, faaliyetini gösterir. Aynı şekilde hukukçular kendi barolarını oluşturur, faaliyetini sürdürür. Ondan sonra da gelip oraya çöreklenme diye bir şey olmaz. Bakanlar Kurulu da gereken adımı atar."