BİTLİS - Bitlis'teki sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Doğu Anadolu Bölgesi'nde son günlerde artan terör saldırılarına tepki gösterdi.

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Davut Tezcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağduyu çağrısında bulunarak, "Bu çatışmaların, tekrar çatışmasızlığa dönüşmesi gerekiyor. Aksi takdirde bundan sadece bölge değil, ülkenin tamamı zarar görecek" dedi.

"Bu olayların sona ermesi için mutlaka yazarlar, meslek odaları, kanaat önderleri, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri, elini taşın altına koyması gerekiyor" ifadesini kullanan Tezcan, söz konusu kesimlerin, Türkiye'nin geleceği ve ülkenin evlatlarının şehit düşmemesi için mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının ülkenin geleceği için bir araya gelmesi gerektiğini söyleyen Tezcan, şöyle devam etti:

"Ülkenin bu atmosferinde eğer ki ellerini taşın altına koymayacaklarsa ve olayların durması için çaba sarf etmeyeceklerse, bunlar ne zaman ve ne işe yarayacak? Hiçbir taraftan korkmadan ülkenin geleceği için çıkıp baskı yapmaları lazım. Zarar görseler ve bedel ödeseler bile bu ateşe bir su serpmeleri gerekir. Ülkenin daha önemli meselesi yok."

Yaşanan olayların ülkenin birlik ve beraberliğini zedelediğini vurgulayan Tezcan, "Enerjimizi bu tür işlere değil, ülkenin Ortadoğu'da süper güç olmasına, kalkınmaya, birliğe ve beraberliğe harcamalıyız" diye konuştu.

"Herkesin aklını başına alması gerek"

Bitlis Baro Başkanı Enis Gül de toplumun daha fazla acı yaşamaması için herkesin aklını başına alması gerektiğini savundu.

Çözüm Süreci'nin önemine değinen Gül, "Çözüm Süreci'nde yeniden başa dönülmeli. Bu süreç çok önemliydi. Toplum değer verdi ve çok önemsendi. Silah seslerinin yükseldiği yerde diyalog olmaz. Kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri ve halk süreci önemsiyordu ve herkesin beklentisi vardı" ifadesini kullandı.

Şiddet sarmalının toplumu içine aldığını kaydeden Gül, şöyle devam etti:

"Her şiddet binlerce kin ve nefret tohumu ekiyor. Batıda da doğuda da olaylar yaşanıyor. Biz hukuk devletiyiz, 80 ile 90 yılık oturmuş bir sistemimiz var. Bir örgüt gibi düşünemeyiz. Örgüte ancak silah bırak diyebiliyoruz. Çatışmasızlık ilan etmesini istiyoruz. Bu işin vebali herkesin boynundadır. İnsanlar, çocuklar, asker ve polis ölüyor. Onlar da bizim evlatlarımız. Bu toplumun daha fazla acı yaşamaması için herkesin aklını başına alması gerekiyor. Beraber, kardeşçe ve eşit şekilde bir arada yaşayalım. Bu ülke hepimizin."