M. KEMAL SALLI

Türkmen Dağı’ndan, Bayır-Bucak Türkmenlerinden çelişkili haberler geliyor. Suriye’nin en stratejik bölgelerinden bir olan, Ortadoğu coğrafyasını Akdeniz’e bağlayan Türkmen Dağı’ında, Bayır Bucak yerleşim birimlerinde Suriye iç savaşı öncesinde yüzbinlerce Türkmen yaşıyordu. Fakat, Suriye rejim ordusunun Rus hava saldırıları eşliğinde sürdürdüğü baskılar ve katliamlar, yüzlerce yıldır Türkmen Dağı çevresinde yaşayan Türkmenlerin evlerini, yurtlarını bırakarak, Türkiye sınırına yakın güvenli bölgelere göç etmelerine neden oldu.

Türkmen Dağı’ndan son gelen haberlere göre Türkmenler direniyorlar. Fakat Rus hava saldırıları karşısında daha ne kadar direnebilecekleri bilinmiyor.

Rus hava kuvvetleri, Suriye’deki üslerini ve askeri varlığını korumak amacıyla stratejik açıdan çok önemli olan Türkmen Dağı’na bomba yağdırıyor. Esad’ın ordusunun bölgeyi ele geçirmesi için askeri destek veriyor.

Bu soykırıma yönelik saldırları telin için Türkiye’nin her tarafında telin mitingleri, “Türkiye uyuma, Türkmenine sahip çık!” çağrıları yapılıyor, ama ciddi bir organizasyona bağlı olmadan yapılan bu protestolar ses getirici olmuyor. Ortadoğu’da çok boyutlu bir paylaşım savaşı yaşanmakta. Her devlet kendi çıkarı doğrultusunda hareket ettiğinden, söylemlerle yapılanlar birbirinş tutmuyor. ABD de, Rusya da IŞİD/DEAŞ’ı bombalıyor, ama nedense Türkmenler ölüyor, Türkmenler yüzlerce yıldır yaşadıkları topraklarını bırakıp Türkiye sınırına kaçmak zorunda kalıyorlar.

1. Körfez Savaşı’ndan (1991) bu yana, önceleri Irak’ın kuzey parselinde izlediğimiz filmi, şimdilerde Suriye parselinde izlemekteyiz. O günlerden bu yana yazdıklarımıza bakın, yaşananların sürpriz olmadığını göreceksiniz. ABD, yağmaladığı Irak petrolünü Türkiye’den bağımsız olarak Akdeniz’e ulaştırabilmek için, bütün gücüyle “Kürt Koridoru”nu Akdeniz’e bağlamaya çalışıyor. Rusya, kendisini enerji dağıtımı konusunda saf dışı bırakacak bu koridoru engellemek adına, Lazkiye yakınlarındaki Türkmen Dağı’nı bombalıyor.

Küresel ve bölgesel güçler kendi çıkarları doğrultusunda tarihin akışını zorlarken, Türkiye’nin stratejik derinliğini kaybediyor olması kimseyi kaygılandırmıyor. I. Körfez Savaşı’ndan bu yana BOP coğrafyasındaki Türkmen varlığını haritadan silmeye yönelik saldırıların, katliamların, göçe zorlamaların sonuçta bugünküne benzer bir demografik iklim yaratmayı hedeflediğini tartışan, sorgulayan yok.

Hiçbir zaman unutmayalım, bir ülkenin güvenlik sınırları siyasi sınırlarının çok ötesinden başlar. Bu gerçeğini unutmanın bedeli de çok ağırdır. Ortadoğu’daki, Balkanlar’daki, Kafkaslar’daki, Türkistan coğrafyasındaki tarihi ve kültürel bağlarımızın kazandırdığı stratejik derinliğimiz, bizim en önemli hayat kaynaklarımızdır.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNİ HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ, YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ”

Türkmen Dağı ve Suriye Türkmenleri konusunda konuştuğumuz SURİYE TÜRKMEN MİLLİ HAREKET PARTİSİ Başkan Yardımcısı Tarık Sülo CEVİZCİ şunları söyledi:

Türkmen Dağı ve çevresi Ortadoğu’nun Akdeniz’e açılan kapısıdır. Bölgeyi kontrol altına tutma konusunda stratejik açıdan çok önemlidir. O nedenle son zamanlarda hem hükümet hem de muhalif güçlerin saldırılarına uğramıştır. Türkmen Dağı, hem Türkiye hem de Türkmenlerin güvenliği açısından asla vazgeçemeyeceğimiz bir kalemizdir. Türkiye’deki bazı gazetelerde yayınlanan “Türkmen Dağı Düştü” haberleri gerçekdışıdır. Kalemizi korumak için sonuna kadar direniyoruz, direneceğiz.

Bu ölüm-kalım mücadelemizde tek desteğimiz Türkiye’dir; kardeşlerimizdir. Bizi ayakta tutan, bize topraklarımızı savunma gücü veren Türkiye’dir. Türkiye’nin desteğini her zaman yanımızda hissettik. Bundan sonra da Türkiye’yi ve Anadolu’da yaşayan kardeşlerimizi yanımızda görmek istiyoruz.

Türkiye bugüne kadar sesimizi duydu, destek vermeye çalıştı. Fakat Ortadoğu’da, Doğulu ve Batılı emperyalist devletler arasında çok büyük bir paylaşım savaşı yaşanmaktadır. Türkmenler, enerji merkezli bu paylaşım savaşlarının çok stratejik bir bölgesinde yaşadıklarından, saldırılara hedef olmaktadırlar. Türkiye’nin Türkmen kardeşlerini, her zaman olduğu gibi, destekleyeceğine inancımız tamdır. Ölüm kalım savaşı verdiğimiz bu kritik süreçte Türkiye’yi, Anadolu’da yaşayan kardeşlerimizi yanımızda görmek istiyoruz.”