Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı davada savunma yapan sanık eski Üsteğmen Barış Erdemir, eski Albay Osman Kardal'ın, "Darbe oldu, sırada Tayyip var, yakalayacaklar, sonra yargılayacaklar." dediğini anlattı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın 18'inci celsesine, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, Genelkurmay Başkanlığı Destek Grup Komutanlığında darbe gecesi takviye nöbetçi subayı olarak görev yapan eski Üsteğmen Barış Erdemir, savunma yaptı.

Karargah içinde ölen bir vatandaşı, bir grup asker ile battaniye içinde taşırken görüntüleri kameralara yansıyan Erdemir, o gece nöbetçi olduğu için Genelkurmay Karargahı'nda bulunduğunu anlattı.

Çatışma seslerinin ardından bulundukları zemin kat ile birinci kat arasında yaralı bir sivil şahıs gördüğünü belirten Erdemir, "Yaralıya yardımcı olmaya çalışırken kim olduğunu sordum, 'ne olur bana yardım et' diyebiliyordu. İlk yardım yapmaya çalıştım, tıbbi müdahale gerektiğini görünce revire götürmek istedim." dedi.

Ambulansın, bulundukları bölgeye giremeyeceğinin söylenmesi üzerine, koridorda karşılaştığı ve yanında Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma (SUTASAK) öğrencileri bulunan üsteğmenden yardım istediğini aktaran Erdemir, üsteğmenin 3 kursiyeri yardım için görevlendirdiğini, yaralıyı birlikte revire götürdüklerini söyledi.

"Tek kareyle karar verilemez" savunması

Görüntülerin anlattıklarını doğrulayacağını savunan Erdemir, "Şahıs, ölü olsaydı neden ambulans isteyip kendimi riske atayım. Ülkemizde basit bir futbol maçında bir pozisyon bile sabahlara kadar incelenirken böyle bir davada nasıl tek bir kareye bakılarak karar verilebilir. İnsan hayatı ve onuru bir futbol maçından daha mı önemsiz?" ifadelerini kullandı.

Yaralıyı revire bıraktıktan sonra kimin hangi tarafta olduğunu ayırt edemediği için harekat merkezine döndüğünü ifade eden Erdemir, "Güvenlik odasında bekletilirken Osman (Kardal) albay, Erhan (Metin) binbaşı gelip gidiyordu. Osman albay, Serkan (Kılıç) binbaşıya silahlarının yanında olup olmadığını sordu. Osman albaya 'Silahı kime karşı kullanacaksınız?' dedim, 'Kim gelirse.' dedi. 'Bu işin sonu ne olacak?' dedim. 'Darbe oldu. Sırada Tayyip var, Tayyip'i yakalayacaklar, sonra yargılayacaklar.' dedi." diye konuştu.

Bu andan sonra hedefinin, askerinin güvenliğini sağlamak olduğunu ileri süren Erdemir, emrindeki teğmen ve astsubayla odasına geçtiğini, buradan ayrılmadığını, televizyondan haberleri takip ettiğini söyledi.

Erdemir, sabah saatlerinde yanındakilerle muhafız taburunun arkasına gittiklerini, buradan dışarı çıktıklarını ve Polis Akademisi önünde gözaltına alındıklarını anlattı.

Sorular

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in darbe teşebbüsü olduğunu anladıktan sonra ne yaptığını sorduğu Erdemir, kalkışma haberini duyduktan sonra harekat merkezinde bunun düzeltilmeye çalışıldığını düşündüğünü, bu merkezin kapalı çalıştığını, içeridekilerin ihanet içinde mi olduklarını yoksa vatan için mi çalıştıklarını bilemeyeceğini kaydetti.

Duruşma Savcısı Aytekin Cenikli'nin sorusu üzerine de Erdemir, kimsenin derdest edildiğini görmediğini, söz konusu saatlerde zemin katta bulunduğunu söyledi.

Başkan Dik'in, yaralıyı revire çıkardıktan sonra fırsatı varken neden oradan ayrılmadığını sorması üzerine Erdemir, Osman Kardal'ın darbeyle ilgili konuşmasının yaralıyı çıkarıp döndükten sonra gerçekleştiğini, ayrıca komutası altındaki askerlerden sorumlu olduğu için dönmesi gerektiğini ifade etti.

Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan'ın, kimsenin giriş çıkış yapmayacağının belirtilmesinin ardından harekat merkezine kimlerin geldiğini sorması üzerine Erdemir, Tümgeneral Baki Kavun'un geldiğini, Yüzbaşı Ali Emre Eral ile görüştüğünü, Eral'ın, Genelkurmay Başkanının emri olduğunu, kimsenin giremeyeceğini söylemesinin ardından Kavun'un geri döndüğünü anlattı. Erdemir, ismini bilmediği kişilerin de giriş çıkış yaptığını söyledi.

Osman Kardal'ın sözlerini duyduktan sonra bulunduğu yeri terk etme teşebbüsünde bulunup bulunmadığı sorulan Erdemir, karşısında 3'ü silahlı 4 kişi bulunduğunu, kısa sürede karar verip uygulamasının mümkün olmadığını savundu.

Söz alan Osman Kardal ise yaralının saat 03.28'de taşındığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının 00.24'te gerçekleştiğini belirterek, "Benim darbeyi desteklediğimi kimse iddia etmiyor. Cumhurbaşkanının konuşmasından sonra benim böyle bir açıklama yapmam, hayatın olağan akışına aykırı. Siz nasıl böyle bir ifade kullanırsınız?" dedi.