Diyanet İşleri Başkanlığınca başlatılan "Şimdi Yaraları Sarma Zamanı" kampanyası kapsamında, Türkiye Diyanet Vakfı, sınırın Suriye tarafındaki ihtiyaç sahipleri için Kilis'te kurduğu tesiste üretilen yemek kapasitesini 5 bin kişiden 18 bine, ekmeğin sayısını ise 40 binden 80 bine çıkardı.

Suriye'de 8'inci yılına giren iç savaşta çok sayıda kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi ise ülkelerini terk ederek komşu ülkelere sığındı.

İç savaşın başladığı ilk günden itibaren Suriyelileri yalnız bırakmayan Türkiye, çeşitli kuruluşlar aracılığıyla gerek ülkeye sığınan gerekse sınırın diğer tarafındaki Suriyelileri bir an olsun yalnız bırakmıyor. Devletin yanı sıra STK'ler de "ensar-muhacir" anlayışından hareketle kampanyalar düzenleyerek savaş mağdurlarına yardım etmeye çalışıyor.

Savaş mağdurlarının sorunlarıyla ilgilenen Türkiye Diyanet Vakfı da hayırsever vatandaşların katkılarıyla sınırın diğer tarafındaki Suriyelilere günlük gıda, hijyen, kıyafet, battaniye ve yakacak desteği sağlıyor.

Türk Diyanet Vakfının dünyanın dört bir yanındaki hayırseverlerin katkılarıyla temin ettiği gıda malzemeleri, vakfın Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı yakınındaki merkezinde, 32 personel tarafından günlük menü çerçevesinde pişiriliyor. Pişirilen yemekler ve ekmekler yine vakfın araçlarıyla sınırın diğer tarafındaki dağıtım merkezine götürülerek, ihtiyaç sahibi Suriyelilere dağıtılıyor.

"Şimdi Yaraları Sarma Zamanı"

Kilis İl Müftüsü Mahmut Karatepe, yaptığı açıklamada, yapılan rutin yardım faaliyetlerinin yanında "Şimdi Yaraları Sarma Zamanı" kampanyası kapsamında yaklaşık 2,5 yıldır sınırın Suriye tarafındaki ihtiyaç sahiplerine günlük sıcak yemek ve ekmek gönderdiklerini söyledi.

Bölgeye ilk başlarda 5 bin kişilik sıcak yemek ile 40 bin ekmek ulaştırdıklarını ve bu sayının şartların ağırlaşmasına bağlı olarak zamanla arttığına dikkati çeken Karatepe, yeni bir tesis açarak çıkarılan ekmek sayısının 80 bine, sıcak yemek sayısını ise 18 bine çıkardıklarını, ihtiyaç olması halinde sayının daha da yukarılara çekilebileceğini bildirdi.

Karatepe, Suriye'deki ihtiyaç sahipleri için kendilerine gönderilen kuru gıdaların ilk başta direkt yollandığını ancak karşıda imkanlar kısıtlı olduğu için yaklaşık 2,5 yıldır yemek haline getirilerek dağıtıldığını söyledi.

Müftü Karatepe, vatandaşın kendilerine olan teveccühünü, itimat ve güvenini adrese en düzenli şekilde ulaştırabilmek için gayret ettiklerini dile getirerek şunları kaydetti:

"Hayırseverlerin gözleri arkada kalmasın. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla yaptıkları yardımlar, mahalline ve ihtiyaç sahiplerine, itimat edilen personeller aracılığıyla en uygun şekilde ulaştırılıyor. Sınırımızın hemen bitişiğinde yani Suriye yakasında, yaklaşık 300 bin insan çadırlarda çoğu güneşten yanmış, soğuktan donmuş ve özelliğini kaybetmiş tamamen bez parçası niteliğindeki yerlerde elektriksiz, susuz, duşsuz ve imkansız şartlarda 7 yıldan beri hayatlarını sürdürüyor. Yıkılan binaların arasında, oraların varoşlarında hayatını sürdürmek zorunda kalan insanların durumları daha vahim. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Bu devletin asil ve necip insanları hamdolsun, vicdanlarının sesini duyarak ve dinleyerek hadisenin başlangıcından günümüze kadar duyarlılığını sürdürüyorlar. Yeter ki hizmetler emin ellerde karşıya emin bir şekilde ulaşsın. Hamdolsun bu yapabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz."

Güçleri nispetinde bölge insanına her konuda yardımcı olmaya çalıştıklarına değinen Karatepe, savaş mağdurlarına eğitim konusunda da ciddi katkı sunduklarını sözlerine ekledi.