HASRET DİLEK DELİER

MANİSA

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 80. Yıldönümü nedeniyle açıklamada bulunan AK Parti e. Genel Başkan Yardımcısı ve 24. 25. 26 Dönem Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Türk gençliğinin, tüm tarihî değerlerden olduğu gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten ve hayatından öğreneceği çok şey olduğunu belirtti. Özdağ, “Dünyanın en büyük imparatorluğu olarak tescil edilen Osmanlı İmparatorluğu yıkılırken yedi cephede askeri, aydını ve tüm vatandaşlarıyla Türk Milleti olarak büyük bir mücadeleye girişilmiş üç milyon şehit verilmiş, milyonlarca insanımız gazi olmuştur. Tüm bunlar yaşanırken bu topraklar üzerinde büyük bir lider doğmuştur. Bu liderin adı Mustafa Kemal’di” diye ifade etti.

Türklerin lider eksenli bir millet olduğunu vurgulayan Özdağ, “Osman Gazi, Selçuk Bey, Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, Abdülhamit Mustafa Kemal ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu liderlerden belli başlılarıdır. Kurtuluş Savaşı başlamadan önce Anadolu çaresiz işgal altındaydı. Kahraman milletimiz Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde genciyle yaşlısıyla yeniden ayaklanarak bağımsızlık mücadelesinden büyük bir zaferle ayrılmış ve tarih sayfalarına girmek isteyen emperyalistlere karşı ben varım, sonsuza kadar da var olacağım mesajını vermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İstanbul’dan yola çıkarak Samsun’a oradan Bafra’ya, Amasya’ya, Sivas’a, Erzurum’a oradan da Ankara’ya giderek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması aşamasında büyük fedakarlıklar yapmış, milletin teveccühünü kazanmış, bir liderde olması gereken tüm özelliklere sahip olma özelliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran büyük bir liderdi” dedi.

GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN 13 SENESİ SAVAŞ MEYDANLARINDA GEÇTİ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti Devletini başka ülkeden gelerek kurmadığını, Selçuklu ve Osmanlı bakiyesi olan büyük bir tarihin ve medeniyetin geleneklerinden beslenen bir asker, bir düşünce, bir dava ve siyaset adamı olduğunu ifade eden Özdağ, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk 57 yıllık hayatının 25 senesini Osmanlının askerî öğrencisi ve subayı olarak yaşamış, bu sürenin 13 senesi Trablusgarp, Balkanlar ve Çanakkale gibi savaş meydanlarında geçmiştir” şekilde konuştu.

ATATÜRK SAYGIN BİR ÖNDER VE ÖRNEK BİR ŞAHSİYETTİ

“Atatürk, iyi işler yapmış ama her tarihî şahsiyet gibi zaman zaman da eleştirilmiş olan bir büyük devlet adamıdır” diyen Özdağ, Cumhuriyet döneminin en çok konuşulan, en çok anlatılan kişisi olmasına rağmen, aynı zamanda en az anlaşılan kişisidir; çünkü onu anlatanlar, onu anlatmak yerine ya kendi vehimleriyle yonttukları hayalî bir kişiyi anlatmışlar ya da etrafında bir dokunulmaz alan oluşturarak anlaşılmasına mani olmuşlardır. Eleştirel bir gözle anlatılmayan hiçbir tarihî şahsiyet gerçek manada anlaşılmış sayılmaz; çünkü bilinen kaidedir, eleştirilemeyen kutsallaştırılır, kutsallaştırılan da eleştirilemez. Tarihî bir şahsiyetin tek cephesini görüp öteki yönlerini görmezden gelmek doğru bir yaklaşım biçimi değildir. Atatürk, hem etrafında duvarlar örülerek anlaşılması engellenmiş, hem de ideolojik mücadelelerin aracı hâline getirilerek yanlış takdim edilmiş bir şahsiyettir. Atatürk, nevi şahsına münhasır, milletine sevdalı, yaşadığı çağın eğilimlerini iyi okuyan, itikaden Müslüman, cesur, kararlı bir devlet adamıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İmparatorluğun enkazından kurtarabildiği Anadolu”ya muhteşem bir maziyi daha muhteşem bir geleceğe bağlayan köprüler kurmak istemiştir! Türkiye cumhuriyetini ilelebet payidar kılmak, Türk milletine bağımsız bir devlet armağan etmek sevdasında olan saygın bir önder ve örnek bir şahsiyetti. 

Doç. Dr. Selçuk Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü,    Bir tarihî şahsiyetin bir millet için değer olması illa bizim gibi inanması, bizim gibi düşünmesi gerekmez, bu necip millete hizmet etmesi kâfidir. Demokrasilerde tabular yoktur, hür ve eşit vatandaşlar vardır. Demokrasi, herkesin düşüncelerini şiddete bulaşmamak ve şiddeti teşvik etmemek, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamamak şartıyla rahatlıkla söyleyebileceği rejimdir. Demokratik toplum eleştiri toplumudur. Her düşüncenin kendine hayat sahası bulabildiği toplumdur. Böyle toplumlarda tabulaştırılmış insanlar ve fikirler olmaz. Batılılar mitolojiden gerçek çıkarırlar. Doğulular gerçeği mitolojiye dönüştürürler. Bu ülkenin çocukları mitolojik bir gerçeğe dönüşen bir Atatürk tasavvuruyla büyüdüler. Ezberci, kalıplara sığdırılmış bir Atatürk’ü ne tanıyabildiler, ne anlayabildiler ne de fikirlerinden yetirince istifade edebildiler. Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür” bir neslin var oluşu ancak altını çizdiğimiz bu hususlarla gerçekleşecektir. Bu büyük başbuğun aramızdan ayrılışının 80. Sene-i devriyesinde Allah’tan rahmet diliyorum.”