ANKARA 

Yargıtay 5. Ceza Dairesinin davanın Ankara'ya nakline ilişkin ilamında, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak ve yardım etmek, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, tasarlayarak ve patlayıcı madde kullanarak öldürmek ve öldürmeye teşebbüs etmek, patlayıcı madde bulundurmak, mala zarar vermek, kasten yaralama ve suçluyu kayırma suçlarından Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın, kamu güvenliği gerekçesiyle başka yerdeki ağır ceza mahkemesine nakli istemli Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazılarının incelendiği belirtildi.

Hatay Valiliğinin, 22 Temmuz 2014 günlü yazısı özetlenen ilamda, valiliğin yazısında, davanın Hatay adliyesinde görülmesi halinde, yargılama safhalarında, adliyenin yakınlığı nedeniyle duruşmaların kalabalık bir kitle tarafından takip edilebileceği, bu durumda aynı ortamda bulunmaları kaçınılmaz olan, terör eylemi nedeniyle hayatını kaybeden, yaralanan, maddi zararları nedeniyle davaya taraf olan vatandaşlar ile sanık yakınları arasında tartışma ve gerginlikler yaşanarak, fiili veya sözlü saldırıların oluşabileceğinin ifade edildiği aktarıldı.

Valiliğin, farklı etnik köken ve mezhepteki insanların bir arada yaşaması nedeniyle basit protesto eylemlerinin bile kolaylıkla şiddet içerikli sokak olaylarına dönüşme riskinin olabileceği, bu hassasiyeti kullanabilecek olan ve aktif olarak faaliyet gösteren yasa dışı terör örgütleri ve müzahir yapılanmalarınca dava sürecinin yakından takip edilerek, sosyal fay hatları temelli kargaşa ortamının oluşturulmasına zemin hazırlanabileceğini belirttiğine yer verilen ilamda, valilik yazısında, ülkelerindeki iç karışıklıklar sonucu Türkiye'ye sığınan ve yoğun olarak Hatay'da ikamet eden Suriyelilerin, halk tarafından bu eylemin sebebi olarak görülmeleri nedeniyle, kendilerine veya tutuklu ve firari yakınlarına yönelik toplu veya bireysel saldırı girişimlerinde bulunulabileceğini bildirdiği ifade edildi.

"Mezhepsel çatışma ortamının oluşturulması hedefi doğrultusunda, farklı yapıdaki örgütlenmeler aracılığıyla provokatif eylemlerin gerçekleştirilebileceğini" kaydeden valiliğin, sanıkların ceza infaz kurumundan adliyeye getirilip götürülmeleri sırasında güvenlik önlemleri alınsa dahi toplu veya bireysel saldırılar olabileceği, müşteki sayısının fazlalığı ve duruşma yerinin yakınlığı nedenleriyle, müşteki ve sanık yakınlarının duruşma salonunda bulunmalarının, alınacak üst düzey emniyet tedbirlerine rağmen güvenlik riski oluşturabileceğini belirttiği özetlenen ilamda, valiliğin, bu nedenlerle davanın başka ile naklinin uygun olacağını bildirdiğine yer verildi.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının ise "Ülke tarihinin en kanlı terör eylemlerinden biri olan dava sırasında müdahiller, müştekiler ve akrabalarının, sanıklarla bir araya gelmesi halinde, bir kısım sanık avukatlarının beyan ettiği gibi sanıklar ve müdafilerinin güvenliklerinin sağlanmasındaki zorluğun ortada olduğunu" bildirdiği aktarılan ilamda, başsavcılığın, Suriye'deki iç savaştan kaçan birçok kişinin halen Hatay'da bulunması, ildeki yabancı sayısının yüksekliği, radikal örgüt gruplarının provokatif eylemlerine zemin hazırlayacağı hususları değerlendirildiğinde, kamu güvenliğinin tehlikeye düşeceği nazara alınarak, davanın başka naklinin uygun olacağı görüşünü belirttiği vurgulandı.

İlamda, şu ifadeler yer aldı:

"Davanın başka yere naklinin uygun olacağı yolundaki belirtilen görüşler ve Adalet Bakanlığının bu husustaki istemi nazara alındığında, devletin sorumluların belirlenip cezalandırılmasını sağlayarak etkili bir soruşturma yürütme sorumluluğunun bulunduğu, yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir şekilde esas yetkili mahkemesinde yapılması gerektiği, ancak güvenlik önlemleri alınsa bile toplumsal olaylar çıkabileceği ve kalabalık olan tarafların ciddi tehditler altında kalabileceği, buna bağlı olarak yargılamanın düzenli yapılamayacağı, kamu güvenliği yönünden açık ve yakın tehlikenin söz konusu olabileceği anlaşılmakla, CMK'nın 19/2. maddesi uyarınca davanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesine nakline oybirliğiyle karar verildi."

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, gelecek günlerde duruşma tarihini belirleyecek.