ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Hotels'de düzenlenen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, şoförlerle, otobüsçülerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

"Karşınızda sadece bir Cumhurbaşkanı olarak değil, aynı zamanda gençliğinde 7 yıl boyunca İETT'de çalışmış, otobüsçü kardeşlerimle iç içe bulunmuş biri olarak bulunuyorum" diyen Erdoğan, siyasi hayatının önemli bölümünü il il, ilçe ilçe dolaşarak geçirdiğini, her fırsatta şoförlerle olmaya çalıştığını belirtti.

Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yolu olduğunu, 12 senede ise bunun üzerine 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini aktardı.

"Güncellemenin adı başkanlık sistemi"

Patinaj yapan bir aracın geriye doğru kayacağına vurgu yapan Erdoğan, patinaj yapmadan tırmanarak devam etmek istediklerini, 2023'te kişi başı gelirde 25 bin doları hedeflediklerini belirterek, "Sistemde bir güncelleme gerekiyor. Bu güncellemenin adı başkanlık sistemi. Millet işte burada bizimle birlikte yeni Türkiye'yi de istiyor, yeni anayasayı da istiyor, başkanlık seçimini de istiyor. 7 Haziran'da şoförlerimizi, milleti, sandığını küçümseyenlere haddini bildirmeliyiz" diye konuştu.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şoför kardeşimin desteğinden hareketle başkanlık sistemini küçümsüyor. Aslında böyle yaparak, kendi küçüklüğünü, kendi acziyetini ortaya koyuyor, bunun farkında değil. Şoför esnafımızın desteği üzerinden karşı çıktığı başkanlık sistemini kim istemiyor diye bakıyoruz, gördüklerimiz şunlar; terör örgütü istemiyor, Pensilvanya istemiyor, halka 'Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam' diyenler istemiyor, Ermeni diasporası istemiyor. Bir de bunlarla aynı çizgiye gelmekten zül duymayan muhalefet partileri, başkanlık sistemini istemiyor. Dikkat edin, bu ittifakta tek bir şey yok. Nedir o? Burada millet yok."

"Milletin çağırdığı her yere giderim"

Erdoğan, Anadolu Hotels'te düzenlenen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, vatandaşların, "muhtar, taksici, otobüs şoförü; kutsal üçlü diyerek millete olan nefretlerini ortaya dökenlere derslerini 7 Haziran'da vereceklerine inandığını" söyledi. Cumhurbaşkanı olarak şoförlerle aynı parantezin içinde ifade edilmeyi kendisi için şeref saydığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Onlar böyle diyerek güya bizi tahkir ediyorlar. Ama aslında bize en büyük payeyi verdiklerinin farkında değiller. Bir başkası çıkmış, 'Cumhurbaşkanı nereye çağrılsa gidiyor, evde konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız, çağırın gelir' diyor. Evet, ben milletin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim. Bu, benim için ayıp değil, şereflerin en büyüğüdür çünkü ben, zaten oralardan geldim. Ben 40 yıldır milletimle birlikte olduğum, milletimle birlikte yol yürüdüğüm için buradayım. Doğu'da, Güneydoğu'da Kürt kardeşimin duygularını istismar edip İstanbul'da beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum. Böyle bir derdim de yok. Diyarbakır'da sözde bir müftü, Eskişehir'de eşcinsel aday biz göstermiyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Ege'de, İç Anadolu'da, Karadeniz'de demokrasi ve özgürlük nutukları atıp bölgede insanları hayatlarından bezdirircesine tehdit etmedik, etmiyoruz. Bizim böyle bir şeyimiz yok ve maalesef aynı şekilde 'milliyetçiyim' diyip bölücü örgütün güdümündeki partiyle, paralel örgütle aynı dili de kullanmadık, kullanmıyoruz."

"Bizim de bu milletin de artık böyle tehditlere karnı tok"

Umudunu darbecilere, dış güçlere, terör örgütüne bağlayanlara değil millete bağlamış olanlara, sandıktan çıkanı kabul edenlere saygı duyduklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Savcımızı şehit edenlere terörist diyemeyenin ne bizim nezdimizde ne milletin yanında kıymeti yoktur. Onlar, ancak Mursi'ye verilen idam cezasıyla rahmetli Menderes'in akıbeti ile bizi korkutmaya çalışıyorlar. Bizim de bu milletin de artık böyle tehditlere karnı tok. Niye? Allah'ın bana vermiş olduğu ömrü ne kısaltmaya ne de uzatmaya sizin gücünüz yetmez. Allah'ın ilahi fermanında ne bir an ileri ne bir an geri... Her şey Rabbimizin takdirindedir. Biz, buna inanmışız. Onun için de kefenimizi giyerek biz bu yol çıktık, siyaseti de böyle yapıyoruz. Onlar kendilerine yeni Kabeler, kıbleler arayabilirler.