Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Adalet dağıtan kurumları, yargı organlarını hedef haline getiren sığ anlayışların ülkemizde sık aralıklarla tezahürü, tamamen adalet kavramını aşındırmaya ve yok etmeye dönüktür. Aziz milletimizin bu tür saldırılar karşısında provakasyonlara, hile ve desiselere prim vermediğini de memnuniyetle ifade etmek isterim." dedi.

Çavuşoğlu, Uluslararası Mecelle Sempozyumu'nun açılışında, alanında ilk olma özelliği taşıyan sempozyumda bulunmaktan onur duyduğunu belirterek, katkıda bulunan Adalet Akademisi Başkanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesini tebrik etti.

Bir hukukçu olarak bireysel eğitim tecrübelerini anlattığında, mecelle konusunun ve bu sempozyumun öneminin anlaşılacağını belirten Çavuşoğlu, "Daha ilk gençlik yıllarımda imam hatip lisesi son sınıfında fıkıh hocamız, Osmanlı'nın son dönemlerinde 'İslam fıkhından mecelle kaideleri' diye bir hukuk sistemi oluşturulduğunu ama çok geçmeden başta Fransızlar olmak üzere Batılıların baskısıyla bunun kaldırıldığını anlattığında henüz bu konuyu anlayabilecek kapasitede değildik. Ama mecelle diye bir şey duymuştuk bir kere." diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 4 yıl süren hukuk eğitimi boyunca ise neredeyse mecelle kavramı ile hiç karşılaşmadıklarını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Sadece Prof. Dr. Ahmet Mumcu hocanın okuttuğu ve hatırladığım kadarıyla çok da önemsenmeyen ve yer yer seçmeli ders olarak okutulan Türk Hukuk Tarihi ders notları arasında, birkaç sayfa mecelleden bahsedildiğini hatırlıyorum. Allah'tan ki imam hatipte bir ilahiyatçı hocamız azıcık bahsetmişti de mecelle konusu biraz aklımızda yer etmişti ve mecelle kavramına az da olsa aşina olmuştuk. Yoksa ülkemizin en köklü hukuk fakültelerinden biri olan Ankara Hukuk Fakültesinde bile mecellenin mahiyeti ve önemi hakkında ciddi bir malumat sahibi olmadan mezun olmuştuk bile."

"Donanıma sahip değiller"

Çavuşoğlu, konunun önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesleğin içinden bir hukukçu olarak öyle tahmin ediyorum ve hatta eminim ki bugün hukuk fakültesi mezunlarımızın kahir ekseriyeti, Mecelle-i Ahkam-ı Adliye'nin, tam adını bu şekilde telaffuz bile edebilecek donanıma sahip değiller. Mecelle-i Ahkam-ı Adliye'nin tarihi gelişimini ve geçmişini, Ahmet Cevdet Paşa'nın komisyon başkanı olarak rolünü bu alanda özel akademik çalışma yapmayan sıradan avukat, hakim ve savcılarımızın detaylarıyla bildiklerini de asla zannetmiyorum. Bunun en önemli nedeninin, bu topraklar üzerinde son 250 yıldır etkili olan Batılıların ve Batıcı zihniyetin, insanımızı İslami ve milli değerlerimizden uzaklaştırarak kendi sistemlerini ikame etmede gösterdikleri başarının rolü olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Üzülerek ifade etmem gerekiyor ki bu etki hala güçlü bir şekilde devam ediyor. Bırakın üniversitelerde ders olarak okutulmasını, mecelleyi gündeme getirecek bu tür organizasyonların sayısı bile artamıyor."

"Yargı organlarını hedef haline getiren sığ anlayışlar"

Çavuşoğlu, böylesine zengin hazineden istifade eden bir hukuk nosyonunun, adalet kavramının adeta içini boşaltacak politik art niyetli girişimleri de kolaylıkla boşa çıkartacağını vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Bu vesileyle şu hususun altını çizmek isterim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'güya adalet' diyen ama adaleti sağlamakla görevli tüm kurumlara saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet, hukuk olamaz. Adalet dağıtan kurumları, yargı organlarını hedef haline getiren sığ anlayışların ülkemizde sık aralıklarla tezahürü, tamamen adalet kavramını aşındırmaya ve yok etmeye dönüktür. Aziz milletimizin bu tür saldırılar karşısında provakasyonlara, hile ve desiselere prim vermediğini de memnuniyetle ifade etmek isterim."

Üç gün sürecek sempozyumda 20'den fazla yerli ve uluslararası bilim adamının, konuyu tüm detaylarıyla tartışacaklarını anlatan Çavuşoğlu, "Ortaya inşallah çok somut öneriler de çıkacaktır ve çıkmalıdır. Yitik hazinemize yeniden kavuşmamız için bu uluslararası sempozyumu çok büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum." dedi.

Sempozyuma Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Bursa Valisi İzzettin Küçük, bazı milletvekilleri, bilim adamları, Ürdün ve Umman'dan bazı yüksek yargı mensupları katıldı.