Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında yer aldığı 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasına, yazar Latif Erdoğan'ın tanık olarak beyanının alınmasıyla devam edildi. 

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 12'nci duruşmasına tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, Dilaver Azim, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, verilen aranın ardından tanık ifadelerinin alınmasıyla devam etti.

Tanık olarak dinlenen Akit gazetesi köşe yazarı Latif Erdoğan, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını yanıtladı.

FETÖ elebaşı Gülen'i 1968'de tanıdığını, her türlü faaliyetlerde birlikte çalıştıklarını anlatan Erdoğan, dini tedrisat ve risaleleri okumak üzere düzenlenen kamplara katıldığını, Gülen ile hoca-talebe ilişkilerinin devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, güven yapısının zedelenmesi üzerine 2001'de "cemaatten" isteğiyle ayrıldığını, buna rağmen Gülen ile kurumsal ilişkisinin devam ettiğini, 2011'de terör örgütü elebaşı Gülen'den gelen tebliğ üzerine ihraç edildiğini ve örgütle ilişiğinin kesildiğini aktardı. 

Örgütte kaldığı dönemde meseleye kadrolaşma olarak bakmadığını, cemaat faaliyetlerini, "emniyette, askeriyede, yargıda bizim gibi insanlar yetişsin" şeklinde algıladıklarını savunan Erdoğan, bu fikrinin, 17-25 Aralık sürecinden sonra değiştiğini aktardı.

Latif Erdoğan, FETÖ elebaşı Gülen'in, süreci sahiplenmesinin ardından örgütün devleti ele geçirmeyi amaçladığını anladığını dile getirerek, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen'i, "Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmaya teşebbüs eden bir insan" olarak gördüğünü söyledi. 

'Gülen'e sorulmadan hiçbir manşet atılmazdı'

Bir başka soru üzerine Erdoğan, cemaate ait medya organları yöneticilerinin zaman zaman değiştiğini, Samanyolu'ndaki her türlü programın Gülen'e danışıldığını belirtti.

Erdoğan, "Samanyolu televizyonunda ondan habersiz program yapılamıyordu. Zaman gazetesinin manşetlerini kendisi atıyordu. Gülen'e sorulmadan hiçbir manşet atılmazdı." şeklinde konuştu. 

Gülen'in, Humeyni'nin İran'daki devrimi örnek göstererek, kendisine "Bir gün biz de kendi ölçülerimizde yapacağız. Ankara'ya geldiğimizde biz de bir milyon insan toplayacağız." dediğini aktardı. 

Davanın yarınki duruşmasına, bazı tanıklar ile sanık Hidayet Karaca'nın savunması ile devam edilecek.