Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha haber alınamayan Washington Post Yazarı Cemal Kaşıkçı'yla ilgili başkonsolosluk binasında inceleme yapılması bekleniyor. 

Dışişleri Bakanlığı'nın Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması soruşturması çerçevesinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda inceleme yapılacağını bildirmesinin ardından, Levent'teki başkonsolosluk binası önünde yerli ve yabancı basın mensupları ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bekleyişi sürüyor.

Gazeteciler, sabah saatlerinden itibaren Kaşıkçı'nın durumuyla ilgili canlı bağlantılar gerçekleştiriyor.

Başkonsoloslukta inceleme yapılacağı açıklamasının ardından bazı Suudi Arabistanlı yetkililer de Ankara plakalı otomobillerle gelerek, başkonsolosluk binasına girdi.

Ayrıca, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, başkonsolosluk önüne gelerek, basın mensuplarına açıklama yaptı.

Kaşıkçı'nın planlı bir cinayete kurban gittiğini savunan Tanrıkulu, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu'nun "istenmeyen adam" ilan edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Suudi Arabistan Büyükelçimizin de derhal geri çekilmesi lazım. Olması gereken budur." ifadelerini kullandı.

Başkonsolosluğa girdikten sonra bir daha haber alınamadı

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine büyük katkılarda bulunan ve Ortadoğu'nun en etkin gazetecilerinden biri olarak bilinen Washington Post Yazarı Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de nişanlısıyla Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna gitmiş, kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

Nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı'yla birlikte 28 Eylül'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittiklerini, konsoloslukta evrakın hazırlanmadığı gerekçesiyle haftaya gelmelerinin söylendiğini anlatmış, Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkıp o akşam Londra'ya gittiğini ve 1 Ekim'de İstanbul'a döndüğünü belirtmişti. 

Kaşıkçı'nın İstanbul'a döndükten sonra bilgi almak için aradığı konsolosluktan "gelin, evrak hazırlıyoruz" diye bilgi verilmesi üzerine saat 13.30'da yeniden konsolosluğa gittiklerini belirten Hatice Cengiz, "Bana telefonları verdi, 'Ben gireceğim, evraklarımı alıp çıkacağım. Bir şey olursa da hemen (AK Parti Genel Başkan Danışmanı) Yasin Aktay ve Türk Arap Medya Derneği'ne haber verirsin' dedi. İçeri girdi, birkaç saat haber gelmeyince 16.00 gibi Yasin Aktay'a, ardından Türk Arap Medya Derneği'ne haber verdim. Konsolosluktan birileri bana, saat 18.00 civarı kapı önünde 'O zaten çıkmış, burada beklemenize gerek yok' dedi." ifadelerini kullanmıştı.

Konsolosluktan ilk açıklama

Suudi Arabistan Krallığı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nca, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan 4 Ekim'de yapılan açıklamada, vatandaşları Kaşıkçı'nın, başkonsolosluk binasından çıktıktan sonra ortadan kaybolduğu iddia edilmişti.

Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı da 5 Ekim'de yaptığı açıklamada, "Konsolosluktan şunu talep ediyoruz: Lütfen Cemal Kaşıkçı'nın dışarı çıktığına dair görüntüyü bizimle paylaşın. Zorla tutulduğunu düşünüyoruz veya içeride misafir ediyorlardır. Misafirlerini salıvermelerini istiyoruz." ifadelerine yer vermişti.

Soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Washington Post yazarı Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın alıkonulduğu iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldığı bildirilmişti.

"15 Suudi aynı saatlerde konsolosluktaymış"

Emniyet kaynaklarından alınan bilgide, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiği kaydedilmişti.

ABD'de tepkiyle karşılandı

ABD'de medyadan siyasete pek çok kişi ve kuruluş, Kaşıkçı'dan haber alınamamasına tepki göstermişti.

Washington Post gazetesi, Kaşıkçı'nın köşe yazılarının yayımlandığı sütunu boş bırakarak, "Kayıp Bir Ses" başlığının altına "Cemal Kaşıkçı, Suudi gazeteci yazar ve Washington Post Global Görüşler ekinin köşe yazarlarındandır. Kaşıkçı'nın sözleri yukarıdaki boşlukta yer alacaktı ancak rutin konsolosluk işleri için gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda salı gününden beri kendisinden haber alınamıyor." notunu düşmüştü.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker'ın ofisinden yapılan açıklamada da Kaşıkçı'yla ilgili tepkinin Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi'ne iletildiği bildirilmişti.

Konsolosluktan ikinci açıklama

Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nun resmi Twitter hesabından 7 Ekim'de Kaşıkçı'yla ilgili bir açıklama daha yapılmıştı.

Arapça ve Türkçe yapılan açıklamada, "Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda resmi bir kaynak, Reuters Haber Ajansı tarafından yayınlanan ve Türk yetkililer kaynak olarak gösteren açıklamalarında, Suudi vatandaşı Jamal Khashoggi'nin (Cemal Kaşıkçı'nın) İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda öldürüldüğüne dair suçlamaları reddetti." ifadeleri yer almıştı.

Açıklamada, şunlar kaydedilmişti:

"Kaynak, bu temelsiz suçlamaları şiddetle reddetti ve bu ifadelerinin konuya vakıf olan veya gerçek Türk yetkililer tarafından yapıldığını sorguladı. Kaynak, Suudi yetkililerinden oluşan güvenlik heyetinin, Suudi tarafın talebi ve Suudi vatandaşı Jamal Khashoggi'nin ortadan kaybolmasına ilişkin soruşturmalara katılmak için kardeş Türk tarafının rızasıyla cumartesi günü İstanbul'a geldiğini belirtti. Kaynak, Krallığın nerede olurlarsa olsunlar vatandaşlarının güvenliği konusundaki üstün hassasiyetini ve özenini vurguladı."

Bu arada Suudi yetkililer, konsolosluk binasını Reuters muhabirlerine açarak, Kaşıkçı'nın binada olmadığını iddia etmişti.

İki kez çağrıldı

Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci, kayıp olduğu belirtilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın durumuna ilişkin Dışişleri Bakanlığı'na ilki 4 Ekim'de, ikincisi 7 Ekim'de olmak üzere iki kez çağrılmış, kaynaklar El-Hireyci'ye Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturma sürecinde "tam bir iş birliği içinde olunması" mesajının iletildiğini bildirmişti.

Dünya kamuoyu endişeli

Birleşmiş Milletler (BM), İngiltere, Almanya ve Fransa dışişleri bakanlıklarından yapılan açıklamalarda, Kaşıkçı'nın akıbeti konusunda endişe duyulduğu belirtilmişti.

ABD Başkanı Donald Trump da yaptığı açıklamada, "Bu konuda endişeliyim. Umarım mevzu bir an önce açıklığa kavuşur. Şu anda bu konuda kimse bir şey bilmiyor." ifadesini kullanmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Suudi Arabistan yönetimine, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı tamamen desteklemesi ve sonuçları hakkında şeffaf olması çağrısında bulunmuştu.

"Ben sadece bir gazeteciyim"

Bu arada, Kaşıkçı'nın kaybolduğu 2 Ekim'den 3 gün önce İngiltere'nin başkenti Londra'da bir konferansa katıldığı, konferans sonrası BBC'ye röportaj verdiği ortaya çıkmıştı. Kaşıkçı, röportajda "Suudi Arabistan'da büyük bir değişim yaşanıyor. Bu daha önce hiç görmediğimiz bir şey. Eleştiri yapan gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklananlar muhalif bile değil. Bu olaylar insanları korkutuyor." şeklindeki görüşünü aktarmıştı.

Birçok arkadaşının sebepsiz tutuklandığını duyduğunu ve bu nedenle Suudi Arabistan'a dönmediğini dile getiren Kaşıkçı, "Ben sadece bir gazeteciyim. Konuşma, yazma özgürlüğüne sahip bir gazeteciyim. Washington Post gazetesi bana bir alan verdi ve ben de orada düşüncelerimi özgürce yazıyorum. Keşke bu fırsat bana kendi ülkemde verilseydi." ifadelerini kullanmıştı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması soruşturması çerçevesinde Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda inceleme yapılacağı bildirilmişti.

AB, Kaşıkçı için Suudi Arabistan'tan açıklama bekliyor 

Günlük basın toplantısında konuşan AB Komisyonu Sözcüsü Carlos Martin Ruiz De Gordejuela, Suudi gazeteci Kaşıkçı'ya ilişkin olayları yakından takip ettiklerini söyledi.

Gordejuela, "Suudi Arabistan'dan, önde gelen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın durumunu netleştirecek bir açıklama bekliyoruz." diye konuştu. 

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde de yazılar yazan Kaşıkçı, geçen hafta salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu. 

Kışlakçı: Neden o gün kameralar çalışmadı?

Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı, Levent'teki Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu binası önünde yaptığı açıklamada, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na geldiğini ve bir daha buradan çıkmadığını söyledi. 

Bununla ilgili fotoğrafın da medyada yer aldığını kaydeden Kışlakçı, "Bu bile her şeyi ispatlıyor. İkinci olarak Sayın Konsolos ve Suudi Arabistanlı yetkililer, Cemal Kaşıkçı'nın girip çıktığını iddia ediyorlar. Biz ise girdiğini ama çıkmadığını iddia ettik ve iddiamızın arkasındayız." ifadelerini kullandı. 

Yurt içinden ve dışından konuştuğu tüm yetkililerin Kaşıkçı'nın katledildiği konusunda ittifak ettiklerini aktaran Kışlakçı, "Suudi yetkililerin her şeyi bildiklerini biliyoruz. Konsolosluk o gün kameraların çalışmadığını söyledi. Suudi Haber Ajansı da böyle bir haber geçti, sonra kaldırdı haberi sitesinden. Peki neden o gün kameralar çalışmadı? Kameraları yöneten şirkete, o gün kameraların neden çalıştırılmadığı konusunda bilgi verildi mi? Biz, bunu hala talep ediyoruz. Bütün hür dünyaya sesleniyoruz, bu olayın peşini bırakmayın. 21. yüzyıl bu olayı kaldıramaz, bu yüzyılda olmaması gereken bir eylem bu." diye konuştu. 

Kışlakçı, olaya gösterdikleri hassasiyetten dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, ABD Başkanı Donald Trump'a, diğer liderlere ve medyaya teşekkür etti. 

Cemal Kaşıkçı'nın akıbetinin ne olduğuna bir açıklık getirilmesi gerektiğini vurgulayan Kışlakçı, "Buradan yetkililerimize sesleniyoruz. Lütfen elinizdeki kanıtları artık gösterin." dedi. 

Suudi Arabistan medyası ve sosyal medyadaki trol hesapların bu olayı sulandırmaya çalıştığını savunan Kışlakçı, "Aslında şunu demeye çalışıyorlar, 'Evet biz öldürdük ama başka bir ülkeye yıkacağız'. Bunu yapıyorlar. Dün medyaya başka görüntüler de düştü. Bu, bizim yetkililerde konsolosluğa gelen Suudilerle bütün detayların olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı. 

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın bugün Washington Post'ta yayınlanan fotoğrafının sorulması üzerine ise Kışlakçı, şunları söyledi:

"Türk yetkililerinin bu kareleri bütün dünya liderleriyle paylaştığını düşünüyorum ve oradan bir cevap bekleniyor. O karenin belki buradan bir yerlere sızdığını düşünüyorum. Biz o fotoğrafların, videoların sadece dünya liderleriyle değil aynı zaman da basınla da paylaşılmasını istiyoruz."

İHD'den açıklama

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri de konsolosluk önünde Kaşıkçı için basın açıklaması yaptı. 

Basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, şunları kaydetti: 

"Kimi haber kaynakları, yetkililerin konsolosluk içinde arama yapılmasına izin verildiğini söylüyor. Kimi kaynaklar, konsolosluk kameralarının Cemal'in kaybolduğu saatler içinde kayıt yapmadığını söylüyor ancak ne Suudi Arabistan yetkilileri ne de Türk yetkilileri Cemal'e ne olduğunu söylemiyor. Ortada gizlenemeyen ve herkesin bildiği bir gerçek var. Bir gazeteci konsolosluk sınırları içinde kaybedildi ve ailesi, kamuoyu 8 gündür ondan haber alamıyor."