HOMY!

Karavan yaparken nasıl kandırıldık?

Evet artık bizim de bir karavan adayımız var. Ona bir de isim bulduk "HOMY" . Yani ev gibi ya da evcik. O da bizim minik evimiz olacak ne de olsa. Homy'i alır almaz ilk hatamızı yaparak Sarnıç'taki karavancı M.K.’ye götürdük, neler istediğimizi anlattık, her istediğimize tamam sorun yok yapılır dendi. Fiyatta anlaştık, 1/3 peşin, 1/3 imalat sırasında, 1/3 de mal tesliminde verilecekti. Aracımızı bize 25 günde teslim edeceklerdi ve takvimler 18 Nisan'ı gösteriyordu. 
Tam o sırada dükkanın içinde başka araçlar da vardı herkes bir telaşe çalışıyordu biz de güvendik, sözleşme yapmak aklımızın ucundan bile geçmedi. Oysa ki bırakın sadece yapılacaklar için sözleşme yapmayı, üstüne gecikilecek her gün  için cezai müeyyide de konulmalıymış. O karavancıyı seçmek büyük hata, bu yaptığımız (ya da yapmadığımız ) daha büyük hataymış meğerse. Ama o zaman bunu henüz bilmiyorduk.

Kısaca Nasıl  Anlamsızca 
Dolandırıldık...

Çok sevinmiştik 27 Mayıs'da ramazan başlıyordu, aracı Ramazandan önce alıp bir hafta tatil yapar sonra oruç tutarken evden çıkmayız diye hesaplıyorduk. 
Ramazanda da bayram ve sonrası için rota belirler, sonra Türkiye'nin görmediğimiz yerleri için yola çıkabilirdik. Hemen ön ödemeyi yolladık çünkü malzemelerin acilen sipariş verilmesi gerekiyordu, yoksa iş nasıl yetişecekti. 
Ertesi gün gittiğimizde aracın tabanı ve duvarlarının eski döşemeleri sökülmüş, tabana su kontrası yerleştirilmişti. Oh hızlı hızlı çalışıyorlar dedik. Ama sonraki 3 gün her gittiğimizde durum aynıydı, neden bekliyoruz sorusunun cevabı, malzemeler sipariş verildi henüz gelmedi bir haftaya anca gelir oldu. 
E tamam zaten 25 gün dediler yetişir canım ne olacak. Biz de bari beklerken arabanın kaportasındaki ufak tefek sorunları giderelim, hatta çok sevdiğimiz şekilde kırmızı beyaza boyatalım dedik. Karavancının yakın arkadaşı bize 3500 tl fiyat verirken çok daha ucuza kendi tanıdığımıza işi teslim ettik. Bir de adamcağızla zaman pazarlığı yaptık, araba ramazandan önce yetişecek çabuk diye. 
Çizikler, tampondaki kırık kısım ve kalan yerler temizlenip düzeltildi, araba komple boyandı, alt etek kısmı tekrar kırmızıya boyandı ve söz verilen günden bir gün önce teslim edildi aracımız. 
Teşekkürler M. Usta !! 
Herkese tavsiye edebiliriz seni.

Sonra eve bile götürmeden aracı karavancıya götürdük ki zaman kaybetmeyelim. Su deposu yapılacak, pis su depoları yapılacak, tente alınacak, döşemelik kumaş alınacak, mobilya için malzeme alınacak vb derken ödemenin 2/3 ü yapıldı. Bu arada içinin ise 1/10 u yapılmadı. 
Neden verdiniz parasını derseniz çünkü elimizi uzatmış, kolumuzu kurtarmaya çalışıyorduk. Zaman geçti istediğimiz malzemeler zamanında alınmadığı için piyasada kalmadı, mesela çift kapaklı evye ve ocak, 24 volt güneş paneli vb. 
Çünkü sezon açılmış, tekne ve karavan işleri yoğunlaşmış, sınırlı sayıda ithal edilen ürünler de tükenmişti. 
Mayısın ortasına gelmiştik ama hala iş yoktu ortada, neyse Ramazanda zaten gezemeyecektik, bayrama yetişir ne yapalım diye hala kendimizi teselli ederken bayram da geldi, bu arada bir şekilde mobilyalara başlandı. Yapılış şekilleri pek hoşumuza gitmiyor, istediklerimizi anlamamakta ısrar ediyorlar ve işçilik de çok güzel olmuyordu. 

Siz bitince görün çok güzel olacak deniyordu. Bayrama da yetişmeyeceğini anlamıştık ama bütün malzemeler tamamlanmıştı. Bize "bayramda işimiz yok hepsi biter siz gelmeden vizeye de sokarız" dediler. 
Bir 5.000TL daha lazımmış. 
İşte bu da en büyük üçüncü hatamız. 
Ne kadar olmaz vermeyeceğiz desek de , "o zaman proje hazırlanmaz, mühendis para istiyor, adamın başka zamanı yok, diğer araçlar için gelecek, vermezseniz çok zaman atar sonra" şantajıyla ve Halûk'un yufka yüreğiyle onu da verdik.
Evet tahmin edin ne oldu? 
Bayram dönüşü araba bıraktığımız gibi duruyordu, proje mühendiste hazırdı ama biz projeyi almaya gidince adam teslim etmek için 750TL istedi.
Mehmet efendi evet vereceksiniz dedi ve kuzu kuzu verip projemizi de aldık. Sonra çok geç kalmış olsak da teslim tarihi boş bırakılmış bir sözleşme hazırladık. Biraz taciz, biraz bağırış çağırışla da olsa garip bir hesapla aralık ayına teslim tarihi yazıp imzaladı R., ama M. ben imzalamam dedi. Parayı alan M., sözleşme imzalayan R.. Amacı anlayamadık ama bu sene öldü hiç yapmazlarsa elimizde kağıt olsun diye kabullendik. Artık sahnede M.K.'ın kardeşi R.K. çıkmış durumdaydı. İş bende siz merak etmeyin deyip elini bile sürmeden arabayı bekletmeye başladı. 
Biz de bildiğiniz çirkeflik yaptık biraz, yapılı ve Eşrefpaşalı!! bir arkadaşımızdan da zarar vermeden sadece gövde gösterisi şeklinde bir konuşma yapmasını rica edince dışarıdan başka bir mobilyacı buldular ve anlaştılar. 
Sonunda mobilyalar bitti ve istediğimiz gibi oldu. Mobilyaları ve kaplama işlerini gerçekten elinden geldiğince istediğimiz gibi uyarlayan M.C.’ye de ayrıca teşekkür ediyor ve bu ustamızı da şiddetle tavsiye ediyoruz. Mobilyalar bittiğinde ağustosun ilk haftasını bulmuştuk.

Bize artık fazla birşey kalmadı 2 günlük iş var haftaya teslim ederiz derken eylülün ilk haftası oldu. 
Ramazana biter denen aracımız kurban bayramına bitse oh diyecek hale gelmiştik. Kalan neydi derseniz, bütün malzemelerini ekstra para harcayarak tamamladığımız elektrik tesisatı R.K.’nin el işçiliğini bekliyor, gene bütün malzemeleri tamamlanmış su tesisatı da M.K.’nin el işçiliğini bekliyordu. Ama en önemlisi araç tentesini alacağız diye bizden 2 kere para almış olmalarına rağmen tente falan yoktu ortada hala. 
Biz aracımızı bu haliyle kurtaralım dedik ama sapasağlam verdiğimiz aracımızın kontağını açtığımızda disko gibi her yerinde uyarı ışıkları yanıyordu. Bayramda binersiniz sözünü veren R. maalesef veremeyeceğim dedi. 
Buna ne denir? Yakışan sıfatı okuyucuların yerine koyması daha doğru olur sanırım. Sonunda aracımızı verdikten tam 5 ay sonra 15 eylülde banyosu bitmemiş, tentesi takılmamış halde teslim aldık. 
Mis gibi boyattığımız arabanın sağında solunda çizikler, ön tamponunun boyası dökülmüş, yepyeni iç döşemelerinin üzeri özensizce tükenmez kalem işaretleriyle dolu olarak.
Neyse kendimiz tamamlayalım kalanları dedik. Elektriği açtık invertörün akü şarj devresi çalışmıyor, takarken içine kablo kırpıntıları düşürmüş R., bozulmuş, teknik servis tamir etti ekstra para aldı tabi ki kullanım hatası nedeniyle. 
Mutfak çeşmesi devamlı hava yapıyor, hidrofordan ses geliyor. Tesadüfen raflar düzenlenirken görüldü ki montaj sırasında kullanılan "T" bağlantı elemenlarında bir teflon sarmaya bile üşenmiş en iyi bildiği işin tesisat olduğunu söyleyen M.. Bütün borular su kaçırıyor, mobilyalara zarar verdiği yetmezmiş gibi, oralardan hava aldığı için de hem çeşme hava yapıyor, hem de hidrofor basıncı bulamadığından süreli çalışıyor, ses yapıyor.
Bununla bitti mi hayır tabi ki, klozetin pis suyu depoya giderken duş teknesi ile yer darlığı sebebiyle mecburen birleşiyor maceratör, çalışınca doğal olarak basınç yapıyor ve  duş teknesinden de bir miktar çıkıyor bu pis su. 
Neyse ki temiz suyla deneme yaparken fark edildi. M. bir çözüm bulamadı bir çek-valf takmayı aklına bile getiremedi. 
Üstelik sorulduğunda mangalda kül bırakmadan onu da yaptım bunu da yaptım diyen birisinin yaptığı iş bu. Demek ki benzer bir iş daha önce hiç yapmamış. Neyse Çek-valf takınca sorun halloldu.
Herkes bize akıl veriyor sözleşme yapsaydınız baştan diye. Evet yapmalıydık ama iş yerinde ailecek çalışan, karısı çocuğunu bile oraya getiren insanlara güvenmeyi tercih ettik. 
Acemiydik, başımıza bunların geleceğini tahmin etmedik. Sonra da elimizi verdik, kolumuzu kurtaramadık. Ama siz siz olun yaptığımız hataları yapmayın. 
Tecrübelerimizi paylaşıyoruz ki başkalarının da canı yakılmasın benzer şekilde. 
Çünkü M.K. ve R.K. kardeşler verdikleri sözü tutmadılar, hem anlaştığımız fiyatın neredeyse 5-6 bin TL. fazlasına mal olmasına sebep oldular aracımızın. Hem de söz verilen çoğu şeyi yapmadılar. 
Yaptıklarını yarım yamalak, yapıldı densin diye yaptılar. En göze çarpan tamamlanmayan donatı ise tente. 
Tüm bunlar, bize çok zararı olsa da yerine konabilecek şeyler, bir tek şey dışında; 2017 yaz mevsimini bizden resmen gasp ederek toplam altı ayımızı bugün bitecek yarın bitiyor diyerek asla telafisi mümkün olmayan zamanımızı çaldılar. 
Yorumu okuyucularımıza bırakıyor ve asla hakkımızı helâl etmiyoruz. Biz yandık başkaları yanmasın.