ANKARA - İçişleri Bakanı Efkan Ala, Bakanlığın, Diyarbakır Lice'de kaldırılan heykelin yapımından Jandarma tarafından haberdar edildiği iddialarına ilişkin, "Bu jandarma teşkilatımızı da bütün bir İçişleri Bakanlığını, Türk Devletini lüzumsuz bir şekilde töhmet altında bırakma çabalarıdır" dedi.

Tunus İçişleri Bakanı Lütfi Ben Ceddu ile makamında görüşen Ala, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ala, IŞİD tarafından rehin alınan 49 Türk'e karşılık Süleyman Şah Türbesi'nin istendiği iddialarına ilişkin soru üzerine, "Türk devletine sorulacak sorunun da belli bir kalitesi olmalıdır" karşılığını verdi.

Ala, "İftiraları, uydurmaları, akla hayale gelmeyecek şeyleri dezenformasyon süreci içerisinde kendilerini Türkiye'nin itibarını zedelemeye görevlendirmiş çevrelerin böyle spekülatif, mantıksız, akıl dışı, Türk tarihiyle geleceğiyle hiçbir şeyiyle bağdaşmayan değerlendirmelerini soruya dönüştürmeyelim lütfen. Bunlar bizim cevap vereceğimiz kalitede sorular değildir. Böyle şeylerin meselası bile olmaz, yazıktır" değerlendirmesinde bulundu.

Emniyette yeniden yapılanma

Emniyet Genel Müdürlüğünde yeniden yapılanma çalışması olup olmadığı sorusuna karşılık Ala, bunun doğru olduğunu, daha az maliyetle daha çok hizmet sunabilecek şekilde yeniden reforme çalışmalarını sürdürdüklerini ve yakında sonuçlarının elde edileceğini söyledi.

Buradaki temel hedefin büro başında, bina içerisinde çalışan polislerin sahaya çıkması, sokakta olmaları, onların yerine daha az sayıda profesyonelce sivil birimlerin, sivil memurların o işleri yürütmelerini sağlayacak düzenlemeleri yapmak olduğunu belirten Ala, "Daha çok alanda bu reformları göreceksiniz" dedi.

"Mantıksız, tutarsız, spekülatif, lüzumsuz bir değerlendirme"

Lice'deki kaldırılan heykelin yapım aşamasından kaldırılmasına kadar İçişleri Bakanlığının jandarma tarafından bilgilendirildiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Ala, "Kendi içinde mantıksız, tutarsız, spekülatif, lüzumsuz bir değerlendirme" diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı güvenlik biriminin Jandarma ve Emniyetten oluştuğuna işaret eden Ala, şunları söyledi:

"İçişleri Bakanlığına bir şey gelirse birbirlerine bildirirler, onu orada yapacak olan jandarmadır, öyle değil mi? İstihbarat birimlerimiz bir haber aldığı zaman eğer somut olarak nerede olduğunu, nasıl yapıldığını biliyorlarsa bildirirler, bilmiyorlarsa bile böyle bir haber aldıklarını bildirirler. Bunlar olmuştur, doğrudur yani bildirilir bunlar. Ama o alandaki bu işleri engellemekle görevli olan zaten jandarma birimimiz. Eğer böyle bir şeyi haber aldıysa, böyle bir şeyi biliyorsa spesifik olarak, şimdi bir duyum almak başka bir şey, bir de spesifik olarak şurada 'şu iş yapılıyor' diye haber aldıysa o zaman onu önlemek birinci göreviydi. Ben İçişleri Bakanıyım kiminle yapacağım o işi, yani indirmeyi kiminle yaptık, jandarmayla değil mi? Peki önlemeyi kiminle yapacaktık, jandarmayla bu kadar basit. Yani jandarma aldığı bir işi zaten kanunlardan aldığı yetki ve görevle engellemekle görevlidir.

Bu, jandarma teşkilatımızı da bütün bir İçişleri Bakanlığını, Türk Devletini lüzumsuz bir şekilde töhmet altında bırakma çabalarıdır. İnce kurnazlıklardır bunlar, bir haber gelir 'şurada şu yapılıyor' ama o haberin spesifik olarak nerede yapıldığı, ne zaman yapıldığı, nasıl olduğu asıl istihbarattır. Duyumla istihbaratı vatandaşlarımızın çok ayırt edemeyeceğini düşünerek böyle kurnazlıklarla bir güven bunalımı yaratmaya çalışıyorlar."

"Amaçları bütün çözüm sürecini ortadan kaldırmak" 

Bu iddiaları ortaya atanların kendilerini çözüm sürecini engellemek, baltalamakla görevlendirilmiş sayanlar ya da başkaları tarafından görevlendirilenler olduğunu ifade eden Ala, "Amaçları bütün bu çözüm sürecini ortadan kaldırmak, bunu çeşitli işbirlikleriyle engellemek ve Türkiyenin bu gidişatına bir ket vurmaktır, bunu başaramayacaklar" diye konuştu. 

"İlişkiler kardeşlik esası çerçevesinde yürütülüyor"

Bu arada İçişleri Bakanı Ala, Tunuslu bakanın ziyaretiyle ilgili konuşmasında, Tunus ile ikili ilişkilerin dostluk ve kardeşlik esası çerçevesinde yürütüldüğünü belirterek, bütün tarihi geçmişin, kültürel coğrafyanın ve geleceğe ilişkin tasavvurun Tunus ile örtüştüğünü söyledi

Tunus'un Arap Baharı'ndan sonra örnek olacak biçimde bölgede istikrarlı bir yönetim ortaya koymasından duyulan memnuniyeti dile getiren Ala, bugüne kadar yapılan katkıları, bundan sonra da "kardeşe" yapılan katkı olarak değerlendirip, devam ettireceklerini bildirdi.

Ala, "Ümit ediyorum ki bölgesinde geleceğe ilişkin bütün Tunusluların refah ve huzur içerisinde yaşayacakları Tunus'u inşa etme konusunda başarılı olurlar. Biz de bunun için yapacağımız her katkıyı bir görev addediyoruz. Çünkü vatandaşlarımızın, milletimizin Tunus'a olan muhabbetini biliyoruz. Oradaki gelişmeleri kendi gelişmelerimiz, problemleri kendi problemlerimiz olarak görüyoruz" dedi.

"Türkiye'deki gibi demokratik bir seçim yapılmasını umuyoruz" 

Tunuslu Bakan Ceddu da karşılama için teşekkür etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin eskiye dayandığını belirten Ceddu, iki ülkenin bayraklarının da birbirine çok benzediğine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Ceddu, 2 ay sonra Tunus'ta kendilerinin de seçim yapacaklarını belirterek, Türkiye'deki gibi demokratik bir çerçevede seçim yapılmasını umduklarını söyledi.

Ceddu, Türkiye'nin Tunus devrimi yanında yer aldığını ve demokrasiye geçiş konusunda yardımlarını esirgemediğini ifade etti.