3:İsmail Bey Gaspıralı-Kırım Çalıştayı Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği, Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti işbirliğiyle, Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

10 Mart günü Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 3. İsmail Bey Gaspıralı- Kırım Çalıştay’ına UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Temsilcisi Dr. Hilmi Bengi, Kastamonu Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanı J. Tuğgeneral Faruk Bal, Rektörümüz Prof. Dr. Seyit Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Başkanı Güngör Yavuzaslan, Kırım Emel Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Avrasya Türk Dernekler Federasyonu Başkanı İsmail Cengiz, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Kamu Kurum ve Kuruluşları Müdürleri, Fakülte Dekanları, Akademik ve İdari Personel ile öğrenciler katıldı.

2014 GASPIRALI YILI İLAN EDİLMİŞTİ

Çalıştay’ın açılış konuşmasını yapan Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan, “2014 yılı, UNESCO tarafından İsmail Gaspıralı Yılı ilan edilmişti. Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği olarak birtakım proje ve çalışmalar başlattık. İsmail Bey Gaspıralı Gazetecilik ve İnsan Hakları Ödülleri ve Çalıştayı 30 Ekim-1 Kasım 2014 tarihleri arasında Bartın’da gerçekleştirildi. Yine İsmail Bey Gaspıralı Gazetecilik ve İnsan Hakları Ödülleri 13 Kasım 2015 tarihinde Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlendi. Şimdi de 11 Mart 2016 tarihinde Kastamonu’da İsmail Bey Gaspıralı-Kırım Çalıştayı’nı gerçekleştiriyoruz.

Düşüncelerini 1883’te kurduğu ve 1918’e kadar varlığını sürdüren ‘Tercüman’ adlı gazetesiyle yayan Gaspıralı hayatı boyunca ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarı etrafında yürüttüğü çalışmaların neticesinde, Türk dünyasında aydınlanma hareketini başlatmış ve sağlam temeller üzerinde ilerlemesinin fikri alt yapısını oluşturmuştur. (…) Kastamonu’ya olan ilgimiz, bu kentin değerli evladı, Türk Dünyası sevdalısı Kemal Çapraz’dan geliyor. Kemal Çapraz’ı rahmet ve saygıyla anıyoruz” dedi. 

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın da Çalıştay’ın amaçlarını özetlediği “Hoş geldiniz” konuşmasında özetle şöyle dedi:

İsmail Bey Gaspıralı, Türk tarihinin yetiştirdiği ve Türk milletinin istikbalinin tespit edilmesinde en doğru mefkureyi ortaya koyan ve bunu çok sağlam umdelere bağlayan büyük bir hars, siyaset ve Türk fikir adamıdır. Türk İslam Dünyasını birleştirme gayreti içerisinde 63 yıllık ömrü boyunca faaliyet gösteren ve ‘Dilde, fikirde, işde birlik’ düsturuyla hafızalarımıza kazınmış olan İsmail Bey Gaspıralı, Türk Dünyası’na ve İslam Dünyası’na ait bir kıymetimizdir. Bu ve bunun gibi kıymetlerimizi bilmek, onlara sahip çıkmak, öğrenmek ve öğretmek gerekir. Her zaman dediğimiz gibi, bizi biz yapan geleneklerimiz muhafaza edilmeli ve yaşatılmalıdır. Bu gelenekler kardeşliğimizi tahkim eder, heyecanımızı ve azmimizi arttırır.”

Ülkeler arasındaki birlik ve beraberliğin önemine de değinen Rektör Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gaspıralı’nın en büyük isteği 3 Ekim 2009 tarihinde yerine getirilmiş ve Azerbaycan’ın Nahçıvan şehrinde tertip edilen 9. Türk Dili Konuşan Ülkelerin Devlet Başkanları Zirve Toplantısı’nda tarihi bir karar alınarak, Türk devletleri Türk Keneşi çatısı altında toplanmıştır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye bu birlik içinde yer almaktadır. Özbekistan ve Türkmenistan’ın da er ya da geç Türk Keneşi’ne katılacağından şüphemiz yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de Keneşe dahil edilmelidir. Bu birliğin her sahada gelişmesi için her koldan mücadele etmek ve Gaspıralı’nın dediği gibi dilde, fikirde, işte birliği sağlamak şarttır. Şunu da ifade etmek isterim ki malumunuz üzere 2016 yılı Türk Cumhuriyetlerinin istiklalinin 25. yılına da denk gelmektedir. 25 yıldır beraber yükselen bu bayraklar, inşallah her zaman söylediğimiz gibi beraberce yücelip yükseleceklerdir, arzumuz budur. İçimizde kanayan bir yara var. İnşallah içimizde uhde olarak bekleyen Doğu Türkistan Bayrağı da en kısa zamanda istiklalini kazanmış olarak burada dalgalanacaktır. Doğu Türkistan’ın 30 yıl içinde istiklaline kavuşacağına ve birliğe katılacağına inanıyoruz. Türkistan bizim sevdamızdır”.

DR. BEGİ: “ ‘DİLDE BİRLİK, FİKİRDE BİRLİK, İŞDE BİRLİK’ BİR YOL HARİTASIDIR”

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Temsilcisi Dr. Hilmi Bengi de Çalıştay’ın açılışında yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi: “2013 yılında yapılan 37. Genel Kurulunda 1914 yılında hayata gözlerini yuman gazeteci, eğitimci, siyaset adamı Gaspıralı İsmail Bey’in vefatının 100. Yılını anma kararı almış, 2014 yılını İsmail Bey Gaspıralı Yılı ilan etmişti. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun girişimleri ile alınan bu karar doğrultusunda 2014 yılından bu yana Kırım’ın eğitim, siyaset ve basın dünyasına kazandırdığı bu büyük insanı anmak için sadece Kırım’da ve Türkiye’de değil, tüm Türk Dünyası’nda birçok etkinlik gerçekleştirildi.

(…) “Gaspıralı İsmail Bey, “Dilde, fikirde, işte birlik” sloganı ile sadece Kırım Türklerine değil, tüm Türk Dünyası’na birlik mefkûresini aşılayan bir fikir adamı, bir edebiyatçı, bir gazeteci, bir eğitimci, bir siyasi önder, bir dava adamı, bir mücadele insanı, kahraman bir liderdir. “Dilde, fikirde, işde birlik” sözü bir slogan olmaktan çıkmış, Türk Dünyası için bir birlik manifestosu, bir yol haritası, bir düstûr, bir hayat felsefesi olmuştur”.

ÇALIŞTAY’DA NELER KONUŞULDU?

3 oturum şeklinde gerçekleştirilen Çalıştay’ın 1. oturumunda Kırım Emel Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Kırım’daki son gelişmeleri ve Türkiye olarak neler yapmamız gerektiğini anlattı. Çankırı Karatekin Üniversitesin ’den Doç. Dr. Sezai Özçelik uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler açısından Kırım olayını ele aldı. Kastamonu Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Kudret Artıkbaev, Gaspıralı’nın ‘Dilde Fikirde İşde Birlik’ vecizesini nasıl anlamamız ve neler yapmamız gerektiği konulu bir konuşma yaptı.

Avrasya Türk Dernekler Federasyonu Başkanı İsmail Cengiz de, yaptığı duygusal konuşmasında, Gaspıralı’nın o günün elverişsiz ulaşım ve iletişim koşullarında Türk Dünyasına olan etkilerini anlattı, çeşitli kardeş ülkelerin şairlerinden örnekler verdi.

Çalıştay’ın 2. oturumunda Kastamonu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cevdet Yakupoğlu, “Türk Egemenliğinde Kırım”, Doç. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz “Kırım Tarihi”ni, Öğr. Gör. Kemale Şakirova ise “Kırım ile Aynı Kaderi Paylaşan Ahıska Türkleri”ni anlattı. Yrd. Doç. Dr. Reshide Adzhumerova ise “Gaspıralı’nın Kırım Edebiyatındaki Yeri ve Önemi” konulu sunumunu gerçekleştirdi.  

KEMAL ÇAPRAZ DA RAHMET VE SAYGIYLA ANILDI

Türk Dünyası ve Kırım konularında önemli çalışmaları bulunan Kastamonulu merhum gazeteci Kemal Çapraz’a da Çalıştay’da rahmet ve saygıyla anıldı.

Çalıştayın son oturumunda Kastamonu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Burhan Baltacı Kemal Çapraz’ın “Kırım Sevdası ve Sürgündeki Vatan Kırım” adlı çalışmasını, Kemal Çapraz’ın yeğeni Ferhan Çapraz da “Kemal Çapraz’ın Şahsiyeti ve İlkeleri”ni anlattılar. Gazeteci Hüsnü Acar ise “Kastamonu ve Kemal Çapraz” konulu bir konuşma yaptı.

Oturumun sonunda Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan da Gaspıralı’nın günümüz gazeteciliğine etkisini anlattı.

Değerlendirme oturumunun ardından Çalıştay sona erdi.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın Çalıştay’a katılan protokol üyelerine plaket takdiminde bulundu. 

…………………………………………………………………………………………………..

GASPIRALI İSMAİL BEY BİR BAŞARI HİKAYESİDİR
Gaspıralı İsmail Bey vefatının 100 yıldönümünde tüm Türk Dünyası'nı siyasetçisiyle, bilim adamlarıyla, sanatkarlarıyla Kastamonu'da toplayabilmişse, o büyük düşünür ölümsüzlüğün sırrını yakalayabilmiş bir dahidir. Gaspıralı İsmail Bey'in düşünceleriyle, yaptıklarıyla unutulmaz bir insanlık değeri olduğu Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından da onaylanmış ve 2014 İsmail Gaspıralı Yılı ilan edilmişti. 

İsmail Gaspıralı'yı gençlerimiz çokiyi tanımalıdırlar. Onu yalnızca Turancı bir fikir adamı olarak görmek doğru değildir; o bir insan olarak, çok görkemli bir başarı hikayesidir. Gerçekleştirdikleri, bir insan ömrüne kolay kolay sığdırılamayacak başarılardır. O, bir düşünür olduğu kadar bir icraatçıdır. "Dilde birlik, fikirde birlik, işde birlik" demekle kalmamış, bunun hayata geçirilebilmesi için elinden geleni yapmış ve o günün koşullarında inanılması zor yayıncılık örnekleri sergilemiştir.


İsmail Gaspıralı denilince, o günün zor koşullarında Kırım'da basılabilen ve Afrika'nın kuzeyinden, Balkanlardan Doğu Türkistan'a kadar uzanan engin coğrafyaya ulaştırılabilen TERCÜMAN (Tercüman-ı Ahval-i Zaman-1883) gazetesi hatırlanır. Fakat, Gaspıralı İsmail Bey'in başarı hikayesi Tercüman'la sınırlı değildir. 
Tercüman, Sovyetler Birliği’nde yayınlanan ilk Türk gazetesi değildi, ama yaygınlığı ve oynadığı rol bakımından en önemlisiydi. 1903 yılına kadar haftalık, 1903-1912 arasında haftada bazan iki, bazan üç defa, Eylül 1912'den sonra da günlük olarak tam 33 yıl yaşadı ve 1916 yılında kapandı.
 Küçük boyda dört sayfa olarak çıkmaya başlayan Tercüman, dönemin ulaşım ve iletişim koşulları ve okur yazarlık oranı dikkate alındığında, çok yüksek sayılabilecek tirajlara ulaşmıştır. Kafkasya, Kazan, Sibirya, Türkistan, Çin, hatta İran ve Mısır'da satılan Tercüman'ın bu olağanüstü başarısının sırrı, Gaspıralı'nın sadece Rusya Türklerinin değil, bütün Müslümanların sorunlarıyla yakında ilgilenmesi ve çözüm önerileri sunabilmesidir. 

“DİLDE BİRLİK, FİKİRDE BİRLİK, İŞDE BİRLİK” 

Gaspıralı, aslında yalnızca dilde değil, eğitim ve kültür konularında köklü bir reform yapmak gerektiğini düşünüyordu.  Hedefi, okulları Avrupa'daki eğitim sistemine göre ıslah etmek, bütün Türk Dünyası için ortak bir yazı dili oluşturmak, kadınlara eşit haklar sağlamak, eğitim ve öğretim işlerinin yürütülebilmesi için hayır kurumları kurmaktı.

 Gaspıralı'nın çalışmaları incelendiğinde, onun Türk birliğinin bir aşaması olarak İslâm birliğini hedeflediğini, düşünce yapısının Türkçü olduğu kadar, İslamcı bir nitelik de taşıdığını ortaya koymaktadır.

1907'de, Kahire'ye gittiğinde bir "İslâm Kongresi" toplayabilmek için büyük çaba göstermişti. 1910'da ise Hindistan'a gitmiş ve Bombay'daki "Encümen-i İslamiye"nin toplantılarına katılarak görüşlerini anlatmış, hatta bir "Usul-ü cedid" okulu açmayı başarmıştı. Aslında Hindistan seyahatinin hedefi de "Usul-ü cedid" okulu açmaktan çok İslam dünyasını harekete geçirmekti.

Yayıncı İsmail Gaspıralı denildiğinde, Salname-i Türki’den (1882) kadın gazetesi Alem-i Nisvan'dan, Alem-I Sıbyan’dan mizah dergisi Ha Ha Ha'ya (1906), okul kitaplarına kadar uzanan geniş bir yayın yelpazesi çıkıyor karşımıza. 
Eğitimci İsmail Bey denildiğinde, Türkistan coğrafyasının geri kalmışlığının nedeninin eğitimsizlik olduğunu gören, bilen ve bu soruna Cedit Okulları'yla çözüm getiren, eğitim seferberliği başlatan bir dahi çıkıyor karşımıza.

Cedid okullarının gerekliliğine ve eğitim sorununun çözümüne büyük bir katkı sağlayacağına inanıyordu. Bu inancında haklı çıktı ve kısa zamanda Türk Dünyası'nda 5 binden fazla Cedid okulu açıldı.