ANKARA - Filipinler'de hükümet ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) arasında devam eden barış sürecini yerinde incelemek üzere Bangsamoro'ya giden yazar Yılmaz Ensaroğlu, sürece uluslararası temsilcilerin katılımının katkı sağladığını belirterek, "(Süreçte) İzleme heyeti haricinde 3-4 ülkeden, temas grubundaysa farklı 4 ülkeden insanlar var. Bu durum her iki tarafın da işini kolaylaştırmış" dedi.

Ensaroğlu, Filipinler hükümetiyle, MİKC arasında 40 yıldır süren çatışmaların sona erdiği süreç ve yapılan müzakerelere ilişkin AA'ya açıklamalarda bulundu.

Filipinler hükümetiyle, Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC) arasında yaklaşık 40 yıldır süren çatışmaları sona erdiren ve Mart 2014'te imzalanan anlaşma kapsamında geçen ay silahlar sembolik olarak bırakılarak uluslararası gözlemcilerin de yer aldığı bir komisyona teslim edildi.

Filipinler'de çözüme ulaşmak için güven duyulacak aktörler oluşturmanın ve izleme heyeti oluşturulmasının önemini vurgulayan Ensaroğlu, "Ülkede çözümden yana samimi olanlar bir izleme heyeti olsun istiyorlar" dedi.

Filipinler'deki barış sürecine benzer bir sürecin Türkiye'de de yol aldığını ancak kesintiye uğradığını belirten Ensaroğlu, "Bakın şu anda bizde de süreç yol alıyor ama sonra kesintiye uğruyor. Kim sözünü tutmadı bilemiyoruz çünkü izleme heyeti yok. Ben bu işi milli proje haline getirmeyi doğru bulmuyorum. Kaldı ki yarın silah bırakma noktasına gelince ne yapılacak? Herhalde hiç kimse terörle mücadele şubesinde çalışan 8-10 polisimizin Kandil'de silahları toplamasını beklemiyordur, bu gerçekçi değil" ifadelerini kullandı.

Ensaroğlu, görüşme imkanı buldukları MİKC komutanı Hacı Murad'ın "Eğer Uluslararası İzleme Heyeti olmasaydı bu kadar yol alabilir miydik, çok emin değilim. Hükümet bizi oyalıyor, zaman kazanmaya çalışıyordu. Biz de hükümeti oyalıyor, silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmeye çalışıyorduk" ifadelerini kullandığını söyledi.

Filipinler'deki barış sürecinde uluslararası temsilcilerin olmasının sürece katkı sağladığını ifade eden Ensaroğlu, "Filipinler örneğine baktığımızda, uluslararası izleme heyeti haricinde 3-4 ülkeden, temas grubundaysa farklı 4 ülkeden insanlar var. Bu durum her iki tarafın da işini kolaylaştırmış" dedi.

"Hükümet askeri operasyonlarla sorunu çözemeyeceğini gördü"

Filipinler'de MİKC'nin askeri birliğinin komutanı ve örgütün siyasi lideriyle de birçok kez görüştüklerini anlatan Ensaroğlu, şöyle devam etti:

"Onlar açık yüreklilikle pek çok kez ateşkes ilan ettiklerini ama bu tür ateşkeslerle anlaşmaya doğru gidemediklerini söylüyorlar. Filipinler Hükümeti askeri operasyonlarla bu sorunu çözemeyeceğini görünce, önce Malezya'dan devreye girmesini istiyor. Malezyalılar gelip Moroluları ikna etmeye çalışıyor, onlar da kabul ediyor. Ama daha sonra Müslümanlar şart koşuyor, 'Uluslararası bir izleme heyeti olmazsa bir hareket etmeyiz' diyorlar. Devlet komplekse girmeden başka bir devletten yardım istiyor."

Türkiye'nin Filipinler'deki barış sürecinde önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Ensaroğlu, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu zaman gösterdiği gayretler var. Şu anda bağımsız silahsızlandırma komitesinin başında Türk büyükelçi var. Türkiye, uluslararası temas grubundaki (ICG) 4 ülkeden biri. Ayrıca sivil izleme heyeti var, İHH İnsani Yardım Vakfı. Dolayısıyla Türkiye, barış sürecinin epeyce içinde yer alıyor, bu açıdan da çok yönlü bir örnek" dedi.

Türkiye'den giden heyet

Ensaroğlu, heyetin Filipinler'deki temaslarından beklenenin üzerinde fayda elde edildiğini ifade ederek, Filipinler ziyaretini rapor haline getirerek hükümete, siyasi partilere ve kamuoyuna açıklama kararı aldıklarını, ayrıca gelecek aylarda daha üst düzey katılımlı ikinci bir Filipinler ziyareti planladıklarını sözlerine ekledi.

Çalışmaları sürdürülen "Bangsamoro Temel Yasası", Filipinler meclisinden geçtiğinde Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi'nin yerini alacak Bangsamoro Siyasi Birimi vilayetlerinin belirlenmesi için halk oylamasına gidilecek. 2016'da yapılacak seçimlere kadar yönetimi bir geçiş otoritesinin üstlenmesi planlanıyor.