Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Siyaset Araştırmaları Direktörü ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş, Fetullah Gülen'in, 40 yıllık bir süre içerisinde özel amaçlarla ve sapkın bir dini anlayışla ülkeyi ele geçirmeye çalışan ve bu süreçte de uluslararası bütün şer ittifaklarıyla birlikte hareket eden bir terör örgütü elebaşı olduğunu söyledi. 

Miş, "Din kisvesi altında öyle bir sapkın anlayış inşa ediyor ki geçmiş dönemdeki bütün ezoterik yapılanmaların yöntemlerini ve bütün terör örgütlerinin yapılanmalarını kullanarak büyük bir şer ittifakı organize etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu şer ittifakı da dünyanın sadece belli bir bölgesinde değil her yanına yayılarak, Türkiye üzerinde bürokratik diktatörlük kurarak burada kendi taraftarlarının hakim olacağı bir yapı ortaya çıkarmaya çalışmıştır." diyen Miş, tüm bunlar anlaşılmazsa FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin anlaşılamayacağını belirtti.

Miş, FETÖ'nün geliştirdiği sapkın anlayış üzerinden, hastalıklı bir zihin yapısıyla, Anadolu insanının masum duygularını sömürerek, bugünkü hale geldiğini vurguladı.

"İnsanlar arasındaki asgari güveni bile zedelemiştir"

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Aydın da FETÖ'nün devlet kurumlarına sızmak suretiyle bütün kurumların kimyasına, kültürüne, işleyişine ve geleneklerine büyük zarar verdiğine dikkati çekti.

Aydın, FETÖ'nün, bu zararlar nedeniyle devletin bütün kurumlarında ancak orta ve uzun vadede tamir edilebilecek tahribatlara yol açtığını ifade etti.

FETÖ elebaşının Türk milletine büyük zarar verdiğinin altını çizen Aydın, "Milletimizin ortak değeri olan din üzerinden bir söylem ve örgütlenme yoluna giderek ortak değerimiz olan inancımıza, buna bağlı olarak oluşan kültürel değerlerimize çok büyük zarar vermiştir." şeklinde konuştu.

Aydın, şunları kaydetti:

"İnsanların birlikte yaşamaları için birbirlerine duymaları gereken asgari güveni bile zedelemiştir. 15 Temmuz direnişinin ne kadar büyük bir direniş olduğunu anlamak için '15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı başımıza nasıl felaketler gelirdi' onu idrak etmemiz lazım. 15 Temmuz'da şehit olan 250 kişi, muhtemel bir felakette kaybedeceğimiz 10 binlerce insanın hayatını kurtardı. Bu nedenle 15 Temmuz direnişi çok kutludur. Çanakkale, Kurtuluş savaşlarındaki direnişler gibi büyük bir değere haizdir. "

 "Millete ihanet için 40 yıl beklemiş"

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin de FETÖ elebaşı hakkında şu değerlendirmede bulundu:

"Ortaya koymuş olduğu ihanetin büyüklüğüne baktığımızda, bugüne kadar kendisini milletin parçasıymış gibi sunmasını göz önünde bulundurduğumuzda şunu görüyoruz; kendini iyi saklamış, millete ihanet için 40 yıl beklemiş, sadece bütün çalışmalarını bu devlete ve millete ihanet etmek için yapmış bir haindir."