ANKARA

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, "Biz yayın kurumlarının ve hizmet sağlayıcıların ekranda kullandıkları dilin kurallara uygun olmasını, argo olmamasını, küfürlü ve yanlış kullanılmamasını arzu ediyoruz. Buna mugayir olan yayınları da ihlal oluşturuyor diye not ediyoruz" dedi.

RTÜK tarafından iki ayda bir gerçekleştirilen toplantıların 32'ncisi kapsamında Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Mustafa Sinan Kaçalin, "Medya Dili ve Medyada Türkçe'nin Kullanımı" konusunda konferans verdi.

RTÜK Başkanı Davut Dursun, konferans öncesi yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iki asırdır gündeminde bulunan dilin her zaman tartışıldığını ve zaman zaman siyasete de alet edildiğini belirtti.

"Bizim açımızdan dilin değeri yadsınamaz" diyen Dursun, şunları söyledi:

"Bizim denetlemek ve düzenlemekle yükümlü olduğumuz görsel, işitsel medya, dil üzerinde daha etkili bir mecra olarak mütalaa edilir. O nedenle Türkçe'nin televizyon ekranlarında hatalı ifade edilmesi, argo ve güzel olmayan şekilde dile getirilmesi ister istemez ekranda kalmıyor, izleyiciler üzerinde de şu veya bu şekilde etki meydana getiriyor. O nedenle dilin kurallara uygun güzel konuşulabilmesi, öyle bir alışkanlığın elde edilmesi konusunda radyo ve televizyon kuruluşlarının son derece önemli ve doğrudan etkileri var. Biz de yayın kurumlarının ve hizmet sağlayıcıların ekranda kullandıkları dilin kurallara uygun olmasını, argo olmamasını, küfürlü ve yanlış kullanılmamasını arzu ediyoruz. Buna mugayir olan yayınları da ihlal oluşturuyor diye not ediyoruz."

Son zamanlarda özellikle radyolarda dilin kullanımı konusunda "çığIrından çıkma" diye tabir edilebilecek bir eğilim olduğuna dikkati çeken Dursun, bunun yeniden düşünülmesinde yarar olduğunu kaydetti.

Dursun, düzenlemelerinin Türkçe'nin kurallarının bozulmadan "doğru güzel ve anlaşılır" kullanılmasının sağlanmasından sorumlu olduğunu ve yayında dilin düzeysiz kaba ve anlamsız kullanılmasına da yer verilemeyeceğini bildirdi.

Fransızların dil konusundaki hassasiyetlerini de anımsatan Dursun, "Bunu bir bağnazlık olarak görmemek lazım. Dil, ulusal değerlerimizin başında gelmektedir. Ondan dolayı mümkün olduğunca sağlıklı kullanılması gerekiyor" diye konuştu.

Şapka hiçbir imla kılavuzundan çıkarılmadı

TDK Başkanı Kaçalin de sunumunda doğru Türkçe'ye, anlatım bozukluklarına ve medyadaki dil yanlışlarına dikkati çekti.

"Haberleşme araçlarından beklenen, yanlış anlaşılmaya yol açmayacak şekilde dilin doğru kullanılmasıdır" diyen Kaçalin, imlaya anlama ve yapıya dayalı yanlışlıkların en sık rastlanan hatalar olduğunu belirtti.

Kaçalin, dilde imlanın öneminin büyük olduğunu, bir virgülün mahkemede dava kazandırıp kaybettirebileceğini söyledi.

Eksikliğinin yanlış anlamalara neden olabilen inceltme işaretinin, hiçbir zaman dilden kaldırılmadığını vurgulayarak, "1928 yılından beri hiçbir imla kılavuzundan şapka çıkarılmamıştır" ifadesini kullandı.

Yabancı dilin etkisiyle "Ç" harfinin kullanılmamasını eleştiren Kaçalin, bunun inkılaplara karşı olmak anlamına geleceğini savundu.

Dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Kaçalin, yabancı dile nasıl karşılık ürettikleri sorusu üzerine "Kelimeleri kurumlar değil halk üretir" yanıtını verdi.

Kaçalin, TDK'nın, dil konusunda danışıldığında bilgi vermekle yükümü bir kurum olduğunu ifade ederek TDK'nın bulduğu karşılıkların da medyada eleştirildiğini dile getirdi.