ANKARA

Namibya Çevre ve Turizm Bakanı Uahekua Herunga, "Namibya dönem başkanlığından ayrılmış olsa da biz taahhütlerimizi devam ettiriyoruz" diyerek, hayati önem taşıyan sözleşmeyi aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini belirtti.

Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu, Türkiye'nin ev sahipliğinde, ATO Congresium'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansında konuşan UNCCD COP11 Başkanı ve Namibya Çevre ve Turizm Bakanı Uahekua Herunga, Türkiye'nin ev sahipliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ankara'daki terör saldırısı dolayısıyla Türk halkına başsağlığı dileyen Herunga, bunun bütün dünyaya karşı yapılan bir terör eylemi olduğunu belirtti. 

Herunga, çölleşme ve kuraklıkla mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu, dünyada daha güçlü bir birliktelik oluşturmak için ulusal ve bölgesel alanda önemli çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.

Namibya'nın dönem başkanlığını yaptığı COP11 döneminde büyük bir taahhütte bulunduğunu belirten Herunga, "Namibya dönem başkanlığından ayrılmış olsa da biz taahhütlerimizi devam ettiriyoruz. Bizim açımızdan hayati önem taşıyan sözleşmeyi aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Bizim için önemli bir görev yeni başlıyor. Bu görev dünya çapında tarım arazilerinin bozulmasının önlenmesi ve herkes için dengeli bir arazinin yer aldığı dünyanın oluşturulması" ifadesini kullandı.

Herunga, çölleşmeyle mücadelede; iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik, tarım arazilerinin bozulması ve kuraklık konularının öne çıktığını belirtti.

Herunga, COP11'in divanına ve UNCCD Direktörlüğü'ne başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür etti. 

"Taraf ülkelerde başarılı uygulamalar göreceğiz"

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut da Türkiye hükümetine ev sahipliği için teşekkür etti. Barbut, "Sözleşmeye taraf ülkelerde uygulamaların başarılı bir şekilde yapıldığını göreceğiz" diyerek, Paris'te yapılacak iklim değişikliği konferansında da bu konuların ele alınacağını söyledi.

Dünyada tarım arazilerinin bozulmasının, zamanla gıda güvensizliği, enerji ve su kıtlığı faktörleriyle birlikte anılmaya başladığını belirten Barbut, çölleşmenin zorunlu göç ve çatışmalara yol açan sebeplerle bağlantısına değindi.

BM'nin son genel kurul oturumunda enerji bozulumunun, sürdürülebilir kalkınma çevçevesinde ele alınmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Barbut, çeşitli zorluklara rağmen sözleşmenin uygulanması için 16 ülkede yapılan çalışmalardan sonuç alınmaya başlandığını kaydetti.

Barbut, şöyle devam etti:

"Arzuladığım geleceğin oluşturulması için sözleşmenin tüm kurumlarının el ele vererek çalışması gerekiyor. Bu sözleşmenin hedefi olarak toprak bozulumunu dengelemeyi görüyorsak, önümüzdeki 15 yıl ciddi stratejiler ortaya koymalıyız. Arazi bozulumunu dengelemek için özel yatırımcılar için yaklaşık 2 milyar dolarlık bir fon oluşturulacak. Bu fonun sağlıklı ve sürdürülebilir üretim sistemlerine aktarılması mümkün olacak."

Konferansın açılış programı, BM kuruluşları temsilcileri, hükümetler arası kuruluş temsilcileri, bölgesel grup temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin hitaplarıyla devam etti.