“Biz ulu bir çınarın iki ana dalıyız” 

Canseyit Tüymebayev 

Bir can dostumuzu, Canseyit Tüymebayev dostumuzu, Kazakistan Ankara Büyükelçiliği görevinden Kazakistan Güney Eyaleti Valiliğine uğurladık. Bir aile birey olarak benimsediğimiz can dostumuzu eskisi kadar sıkı göremeyecek olmanın hüznünü yaşamaktayız. Can dostumuz Canseyit Tüymebayev dostumuza, ülkesinin güney bölgesinin sorumluluğunu yüklendiği yeni görevinde başarılarının devamını bütün içtenliğimizle diliyoruz. 

Kazakistan’ın eski Ankara Büyükelçisi Prof. Dr. Canseyit Tüymebayev bir dosttu; gerçek bir dost. Dost içi boş bir kavram değildir, dost, herkes için kolayca kullanılabilecek sıfat da değildir. Dost, güvenebileceğiniz, derdinizi paylaşabileceğiniz, başınız sıkıştığında kapısını çalabileceğiniz kişidir. Kişisel ilişkilerde olduğu gibi devletler arası ilişkilerde de aynı sözler geçerlidir. Devletler arası ilişkilerde romantizme yer yoktur, dostluklar çıkar ilişkilerine göre şekillenir denir, ama bunun istisnaları da vardır. 

Kazakistan-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine yaptığı katkılar başlı başına bir kitap konusudur. Kendisine minnettarız; ama burada yeri gelmişken, bir tarihi gerçeği, bir hakkın teslim edilmesi bağlamında açıklamamız gerekiyor. Türkiye'nin en kritik bir döneminde Rusya ile olan ilişkilerinin normalleştirilmesinde oynadığı rol, uluslararası ilişkiler bölümünde ders olarak okutulacak önemde bir katkıdır. Elbette olayın gerçek mimarı "Türk Dünyası'nın Aksakalı" Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nazarbayev'dir, ama Nazarbayev'in Türkiye'deki gözünün ve kulağının saygıdeğer dostumuz Tüymebayev’in olduğu unutulmamalıdır; Türkiye açısından çok önemli olan o tarihi sürecin temelinde Sayın Canseyit Tüymebayev’in asla unutulmayacak olan çabaları vardır. 

Tüymebayev bir dosttu. Hem Kazakistan ile Türkiye arasındaki kültürel, ekonomik ve siyasi ilişkilerinin geliştirilmesinde gösterdiği olağanüstü çabaları nedeniyle bir dosttu hem de kendisini yakından tanıma fırsatı bulan herkesin “dostum” dediği gerçek bir dosttu.. 

Tüymebayev Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi olarak geldiğinden bu yana 50 ilimizi dolaşmış. Bu ziyaretlerin bazılarını biz de izleme fırsatı bulmuştuk.Tüymebayev’in Anadolu gezilerinin tek amacı iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirilmek, kalıcı ilişkiler kurabilmekti. Ziyaret ettiği illerimizde hedefi sanayi ve ticaret odalarıyla belediye başkanlıkları olurdu.  Pek çok ilimizde düzenlediği toplantılarda işadamlarımızı Kazakistan’a yatırım yapmaya çağırır, Kazakistan’a yatırım yapmanın avantajlarını anlatırdı. TÜRKSOY’un desteği ile düzelenen kültürel etkinliklerde de atayurdumuzun kültürel zenginlikleri ve değerleri tanıtılırdı. 

Kazakistan Güney Eyaleti Valiliği’ne atanan Prof. Dr. Canseyit Tüymebayev, iki kardeş ülke ilişkileri konusundaki görüş ve düşüncelerini “Bir Ulu Çınarın İki Ana Dalıyız” başlıklı yazısında şöyle anlatıyordu: 

“Ülkemiz, bundan yirmi beş yıl önce, gecenin karanlığında görünen ay gibi bağımsızlığını dünyaya ilan ettiğinde ilk tanıyan ülke Türkiye olmuş ve kutlama mesajı göndermişti. Çok gecikmeden iki kardeş ülke temsilcileri karşılıklı resmi ziyaretlerde bulundu, ilişkilerimizin gelişme programlarını ortaya koydu, dostluk ve işbirliğini temel alan eşsiz yolu oluşturdu. O günlerden sonra iki tarafta da açılan Büyükelçiliklerin katkısıyla karşılıklı etkin kültürel ve ekonomik ilişkilerde bulunuyoruz.

Türkiye ve Kazakistan halklarının, ülkelerinin uzaklığına ve birbirlerinden uzun yıllar boyunca ayrı kalmalarına bakmaksızın dillerinin aynı, geçmişlerinin ve medeniyetlerinin ortak olduğunu hiçbir zaman unutmamış olarak, her zaman birbirlerine destek oldukları gizli değildir. Bu kutlu değerler ve ortak dilekler ilişkilerimizin temelini oluşturmaktadır. Ortak tarihimiz, kültürümüz, kökümüz, dilimiz ve kutlu değerlerimiz halklarımızı sıkı ilişkilere yöneltti. Dönüp dolaşıp Türk yurdunun iki ana dalı; Kazakistan ve Türkiye ilişkileri, bağımsızlık döneminde yeniden canlandı. 16 Aralık 1991’de, Kazakistan bağımsızlığını ilan ettiğinde, iki saat geçmeden, bağımsızlığı tanıyan ilk ülke de Türkiye oldu.

Tarihi açıdan ele alındığında, kısa bir süre içinde, ülkelerimiz arasındaki ilişkiler karşılıklı güvenin yüksek derecesine çıktı. Elverişli işbirliğinin açık neticesi olarak ortaya çıkan Kazakistan ve Türkiye arasındaki stratejik ortaklık ilişkileri; dostluk, kardeşlik ve kritik diyalog çerçevesinde gelişmektedir. Bunun parlak delili olarak, Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in, 2009 yılı Ekim ayında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında imzalanan Kazakistan – Türkiye Stratejik Ortaklık Anlaşması’nı söyleyebiliriz. 

Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in, 11-12 Ekim 2012 günlerinde Türkiye Cumhuriyeti’ne yaptığı resmi ziyaret iki taraflı ilişkileri daha da yakınlaştırarak, geliştirdi. Ziyaret sürecinde Kazakistan ve Türkiye arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı bu ziyaret sürecinde yapıldı. Konsey’in ikinci toplantısı ise, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 16 Nisan 2015 günü  gerçekleştirdiği resmi ziyareti sırasında Kazakistan’da yapıldı. Ortak Stratejik Planlama Çalışma Grubu’nun ilk toplantısı Nisan 2013’de Almatı’da, ikinci toplantısı 29 Aralık 2014 günü Ankara’da yapıldı.

İki devletin işbirliği çok alanlı formatta; Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, Türk Konseyi, Türk Akademisi, TÜRKPA, TÜRKSOY gibi ortaklıklar çerçevesinde arzu edildiği gibi sürdürülmektedir.

Türkiye, Kazakistan’ın Merkezi Asya’daki öncü rolünü tanımakta, ülkemizi bölgedeki önemli ortağı saymaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nursultan Nazarbayev’i “Türk Dünyasının Lideri” olarak tanımaktadır.”

TÜYMEBAYEV ÇOK YÖNLÜ BİR BİLİMADAMIYDI

Büyük dost Tüymebayev 1958’de, Güney Kazakistan Eyaleti’nde (Alğabas-Kaynar) doğmuştu. Onu doğduğu eyalete vali olarak uğurladık. 

. M. Kirov Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nden mezun olan Tüymebayev 2000 yılında Moskova Devlet Sosyal Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 

Tüymebayev’in Akademik ünvanlarını da sayalım: Filoloji Bilimleri Kordidatı, Kazak SSC Bilimler Akademisi, Dil Bilimleri Enstitüsü (11987), Dil Bilimleri Profesörü (2000), Filoloji Bilimleri Doktoru (2008), Niğde Üniversitesi Fahri Doktoru (2014)..

Tüymebayev devlet adamı, diplomat, Filoloji Bilimleri Doktoru, profesör ve büyükelçi sıfatlarıyla anılan saygın bir bilim adamıydı. 1980’de Almatı’daki SKitaplarının ve makalelerinin çoğu Anadolu Türkçesine çevrilmediğinden, Tüymebayev’in Türk Dünyası’ndaki yerini, önemini ve katkılarını tam olarak anlamadık. 50’ye yakın eserinden bazılarının adlarını saydığımızda, büyük dost  Tüymebayev’in engin kültür dünyasını bir parça da olsa yansıtmış oluruz: 

Kazak Dilinin Tarihi Dilbilgisi (1985), Kazak Dilbilgisi Kılavuzu (1996-2004-2005), Türk –Kazak-Moğol Etnodillerinin Karşılıklı Etkileşim Tarihi (2006), Kazakstan: Yatırımın Yeni Yıldızı, Kazak-Türkye Yüksek Düzeyli Staratejik İşbirliği (2013), Dünya Çapında Bir Lider: Nursultan Nazarbayev (2013), Eski Türk Dili Yazıtlarının Morfolojik Temeli 2013), Altayistik Tarihi (2013), Türk Filolojisine Giriş (2013), Eski Türk Yazıtlarının Dili (2013), Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Tarihi (2013), Kazak-Türk Karşılaştırmalı Dilbilgisi (2014)… Uzayıp giden bu liste Tüymebayev’in engin bilgi birikiminin yansımalarıdır.

KAZAKİSTAN FIRSATLAR ÜLKESİ

Kazakistan hem sahip olduğu enerji kaynakları hem de yeraltı zenginlikleriyle her işadamının yatırım yapmak isteyeceği bir ülkeydi. O nedenle Kazakistan’a yatırım yapacak işadamı bulmak zor değildi. Tüymebayev il il dolaşarak iş adamlarımızı yatırım yapmaya çağırmasının nedeni, tarih ve kültür ortaklığı olan Türk yatırımcılara öncelik tanımaktı. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev de Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk yıllardan itibaren Türk işadamlarına öncelik tanımıştı. Bugün Kazakistan’ın pek çok ilindeki özellikle Başkent Astana’daki dev eserler Türk işadamlarının imzasını taşımaktadır. 

Engin bilgi birikimi ve deneyimleri sayesinde Tüymebayev dünyaya gerçekçi bakabilen bir aydın kişidir. Tüymebayev’in Türkiye ile Kazakistan ilişkilerinin geliştirilmesine verdiği önemin yalnızca duygusal temellere dayanmadığını görmemiz gerekir. Türkiye ile Kazakistan ilişkilerinin geliştirilmesi, iki kardeş ülkeye de kazançlar sağlayacak sonuçlar doğuracaktır. Ortak tarih ve kültüre sahip olan iki ülke, bilgi, birikim ve kaynaklarını birleştirerek çok önemli başarılara imza atabilirler.. 

Tüymebayev 2010 yılında Kazakistan Ankara Büyükelçisi olarak göreve başlamasından bu yana bu gerçeği anlatma ve hayata geçirme çabası içinde oldu. 

Büyük dost, gerçek dost Sayın Canseyit Tüymebayev’i her zaman özlem ve saygıyla anacağız.