ANKARA
İşçi ve memur konfederasyonlarının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 5-16 Haziran'da Cenevre'de düzenlenecek 106'ncı Uluslararası Çalışma Konferansı'nda çalışanları kimin temsil edeceği konusunda uzlaşamaması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında, tarafların mutabık kalacağı bir formül üzerinde çalışma başlatıldı.

En fazla üyeye sahip konfederasyon olması dolayısıyla, geçen hafta, konferansta çalışanları Memur-Sen'in temsil etmesine karar veren Bakanlığa, Türk-İş başta olmak üzere DİSK, KESK ve Türkiye Kamu-Sen itirazda bulundu.

Söz konusu konfederasyonların art arda konferansa katılmama kararı üzerine uzlaşma zemini oluşturmak için önceki gün Bakan Mehmet Müezzinoğlu başkanlığında İstanbul'da toplantı yapıldı.

Konfederasyonların bu toplantıda da uzlaşamaması üzerine Bakanlıkta, tarafların mutabık kalacağı bir formül üzerinde çalışma başlatıldı. Bu formüller arasında konferansta Türkiye'deki çalışanları bir yıl Memur-Sen'in bir yıl Türk-İş'in temsil etmesi öne çıktı.

Memur-Sen'in Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ile Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (ETUC) üye olmamasını ve bu kuruluşların göstereceği olası tepkileri de göz önünde bulunduran Bakanlık, ILO'daki temsiliyet konusundaki mesaisine devam ediyor.

Cuma gününe kadar Türkiye'de çalışanları hangi konfederasyonun temsil edeceği kararını ILO'ya bildirmesi gereken bakanlığın, bu tarihe kadar konferansta Memur-Sen'in çalışanları temsil etmesi yönünde daha önce verdiği kararı gözden geçirmesi bekleniyor.

ILO'da temsiliyetin önemi
ILO'ya üye 187 ülke, örgütün çizdiği çalışma standartlarını onaylayarak, kendi iç mevzuatlarını bunlara uyumlu hale getiriyor.

Örgütün kendisine ait bir anayasaya sahip olmasının yanında bünyesinde hükümet, işveren ve işçi kesimlerinin birlikte temsil edilmesi, diğer kuruluşlardan ayıran özellik olarak gösteriliyor.

Türk-İş, ILO'nun Uluslararası Çalışma Konferansı'nda 1952'den bugüne kadar Türkiye'deki çalışanları temsil etme hakkını elinde bulunduruyordu.