Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanRusya'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Ziyaret kapsamında ikili ve bölgesel konuların ele alınacağını, ticari ve ekonomik ilişkilerin etraflıca değerlendirileceğini söyleyen Erdoğan, bölgesel konuların başında Suriye'nin geldiğini, bunun yanında Irak'ta yaşanan gelişmelerin de görüşüleceğini dile getirdi.

Moskova'da 10 Mart'ta yapılan Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı'nda bazı kararlar alındığını hatırlatan Erdoğan, Soçi'deki görüşmede, alınan kararların hayata geçirilmesine yönelik, ilerleyen süreçte ne tür adımların atılacağının planlamasını birlikte yapacaklarını belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le sık sık, gündemlerinde olan konuları ele aldıklarını ve iki ülke ilişkilerinin eski seviyesinin üstüne çıkması için yoğun çaba harcadıklarını ifade etti.

Rusya ile ekonomik ve ticari ilişkileri dengeli şekilde geliştirmenin gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, bunun önündeki en büyük engelin, Türkiye'ye uygulanan ekonomik ve ticari kısıtlamalar olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, bu konuda başbakan yardımcıları seviyesinde görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Görüşmeler sonucunda tüm ekonomik ve ticari sıkıntıların ivedilikle çözüme kavuşturulması gayretlerimiz arasındadır. Ben de Sayın Putin ile olan görüşmemizde, süreci hızlandırmamız gerektiğini bir kez daha ifade edeceğim. Ne Rusya'nın ne de Türkiye'nin bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi yoktur. Bizler bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta vurguluyoruz. 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak istiyorsak, birlikte yapıcı ve bu konuda teşvik edici bir gayretin içinde olmamız şart." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk vatandaşlarının vize alma zorunluluğunun, iki ülke vatandaşları arasında beşeri münasebetlere mani olduğunu vurguladı.

"Suriye'de siyasi çözüme ulaşılması ortak hedefimiz"

Putin ile ele alacakları gündem başlıklarından en önemlisinin Suriye olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Suriye meselesinde oldukça verimli iş birliğimiz söz konusu. Siyasi çözüm umutlarının tekrar yeşermesine vesile olan birçok adımı beraber attık. Suriye'de akan kanın bir an önce durması, ülkenin toprak bütünlüğü korunarak siyasi çözüme ulaşılması ortak hedefimizdir. Suriye'de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekir ama şunu da bilmemiz gerekir ki nüfuzun ötesinde 911 kilometrelik sınıra sahip olan Türkiye'nin buradaki konumu her şeyin üstündedir. 

Her an tehdit altında olan Türkiye'nin sınır şehirlerinin geldiği konum da göz önüne alınmalıdır. Kundaktaki bebeklerin, okula giden çocukların, hastanede tedavi gören masum sivillerin hunharca katledilmesine daha fazla tepkisiz kalamayız."

Başbakan Yıldırım'ı kabulü

Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı, 5,5 saat süren görüşmede kabine revizyonunun gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Erdoğan, şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şeyin olmadığını, Başbakan Yıldırım'ın böyle bir teklifle de kendisine gelmediğini belirtti.

Dün yapılan AK Parti'ye üyelik töreninin ardından Yıldırım ile bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, "Özellikle devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı, bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk." ifadelerini kullandı.

AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi

Erdoğan, 21 Mayıs'taki AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin ardından Genel Başkan olduktan sonra parti yönetiminde, teşkilatlar ve belediyelerde bir tasarrufu olup olmayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

"Şimdi siz doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Daha durun bakalım, gerçekleşsin, resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları orada görme imkanınız olacak. Ama ben şunu sizlere çok açık ve net söylemek durumundayım. Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse, genel kurulumuz tarafından tevdi edilmesi halinde, tabii ki yeniden birimleri ele alıp değerlendirme, ama hepsi bunların çok ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Bu istişareler neticesinde ülkenin genel profilini değerlendirmek suretiyle, yani belli bir bölgenin temsil edildiği değil, 81 vilayetin adeta temsilini gördüğü bir yapının oluşması her zaman benim şiarım olmuştur. Yine aynı şekilde böyle bir adımı, inanıyorum ki, bu istişareler neticesinde tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır."

"Siyasi tarihi okusun, öğrensin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'ye üyeliğine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Ben onu aslında yoruma gerekli görmüyorum. Kendisine bir tavsiyem var. Siyasi tarihi okusun, öğrensin. Ama hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Kendi partisinin siyasi tarihini öğrenirse, hele hele dün yaptığı konuşmayla zaten kimlerin temsilcisi olduğunu da çok açık net ortaya koydu. 'Aykırı sese tahammülüm yok, gereğini yaparım.' dedi. Aykırı sesler her zaman her yerde olacaktır. Asıl olan ona tahammül edebilmektir. Tavsiyem şu. Hele hele partisinin siyasi geçmişini, hep övünüyor ya, onu iyi öğrenmesi okuması lazım. Gazi Mustafa Kemal'den İnönü'ye kadar onları iyi değerlendirir okursa bunu da öğrenecektir diye düşünüyorum."

"Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yüzde 49'un adayı olabileceği"ne yönelik sözleri hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onu değerlendirmeye gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın." dedi.