ANADOLU’NUN BİR KÖYÜNDEN YOLA ÇIKIP DÜNYA ÇAPINDA BAŞARILARA İMZA ATAN BİR EFSANE İSİM:

İBRAHİM BODUR

İstanbul’da ve Çanakkale’de düzenlenen törenlerle ebediyete uğurladığımız İbrahim bodur’un başarılarla örülmüş hayat hikayesi, hepimize ibret olacak derslerle doludur. O, her şeyden önce, bu toprakları vatan yapabilmek için çalışan samimi bir vatanseverdi. O, doğduğu köyde kurduğu ve bir dünya markası yaptığı seramik fabrikalarıyla, ülkesinin taşını toprağını altına çevirebilen bir çağdaş simyagerdi.

İbrahim Bodur..

Hayatlarına rota çizmek için yön arayanlara örnek alabilecekleri başarılarla dolu bir yaşam öyküsü bırakıp göçtü bu dünyadan..

İstanbul’da ve Çanakkale’de düzenlenen törenlerle ebediyete uğurladığımız İbrahim bodur’un başarılarla örülmüş hayat hikayesi, hepimize ibret olacak derslerle doludur. O, her şeyden önce, bu toprakları vatan yapabilmek için çalışan samimi bir vatanseverdi. O, doğduğu köyde kurduğu ve bir dünya markası yaptığı seramik fabrikalarıyla, ülkesinin taşını toprağını altına çevirebilen bir çağdaş simyagerdi.

İLK TÖREN İSTANBUL’DA YAPILDI

İbrahim Bodur için cenaze töreni İstanbul’da, Kale Grubu’nda yapıldı. Öğle namazı sonrasında Fatih Camii’nde görkemli bir tören düzenlendi. Cenaze törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Bodur'un eşi Sevim Bodur, kızı ve Kale Grubu Başkanı, Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay, damadı Osman Okyay, torunu İbrahim Okyay ve çok sayıda isim katıldı. İbrahim Bodur'un cenazesini İl Müftüsü Rahmi Yaran kıldırdı. Efsane işadamı İbrahim Bodur’un tabutuna iki cumhurbaşkanının, Recep Tayip Erdoğan ile Abdullah Gül birlikte omuz vermeleri, millet olarak O’na olan teşekkürümüzün bir ifadesiydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İbrahim Bodur’u şöyle anlatıyordu: “İbrahim ağabeyimize Allah'tan rahmet diliyorum. İbrahim ağabeyimizi Fethiye'de imam hatip okuduğum yıllardan tanıyorum. Tanıdığım, görüştüğümüz bir ağabeyimizdi. Yerliydi, milliydi. Sürekli olarak bunun aşkını duyan bir insandı. İthal malı değildi. Ben ülkeme milletime vatanıma neler yapabilirim katabilirim hep onun gayretinde olan bir ağabeyimizdi.”

Allah rahmet eylesin.

Mekanı Cennet olsun..

İbrahim Bodur hayırla anılmasına vesile olacak bir dizi başarı hikayesi bıraktı.

Kısıtlı imkanlarla hayat yoluna çıkmaya hazırlananlara her zaman umut kanatları takacak olağanüstü bir başarı hikayesi bıraktı arkasında İbrahim Bodur.

1928 yılında, Çanakkale’nin Yenice ilçesinin Nevruz Köyü’nden yola çıktı ve yolu, suyu, elektriği olmayan o köyden kopmadan tüm dünyanın tanıdığı bir sanayi imparatorluğu kurdu.

Kendisini sonsuz aleme uğurladığımız şu günlerde İbrahim Bodur’la ilgili hepimizin “Helal olsun, bunları da mı yapmış” hayreti içinde okuyup izleyeceğimiz bir dizi başarı hikayesi anlatılacaktır. Bütün anlatılanları üst üste koyun, onun iç dünyasının enginliklerinde dolaşma fırsatı bulamamış olanların anlattıkları ve anlatacakları hep eksik kalacaktır.

Yakından uzaktan onu tanıma mutluluğuna ermiş pek çok kişi İbrahim Bodur’u anlatacaktır. Fakat İbrahim Bodur’un hikayesi Türkiye’nin hikayesiyle öylesine iç içe geçmiştir ki, O’nunla ilgili ne anlatılırsa anlatılsın, bir yönüyle eksik kalacaktır.

KİTAPLARA SIĞMAYAN BİR HAYAT HİKAYESİ

İbrahim Bodur’un adını Atatürk’ün koyduğu Nevruz köyünde 1928’de başlayan 88 yıllık hayat hikayesini birkaç sayfada özetlemek mümkün olsa da, bu, Türk sanayiine uzun yıllar yön vermiş bir efsanenin anlatımı olamaz; İbrahim Bodur gibi bir vatansever iş adamının hayat hikayesini bütün ayrıntılarıyla anlatabilmek için cilt cilt kitaplar yazmak gerekir. İbrahim Bodur’un bir köyden başlayıp dünya çapında sanayi imparatorluğuna uzanan hayatı çok özel, hepimizin bilmesi, öğrenmesi gereken bir başarı öyküsüdür. İbrahim Bodur’un hayat hikayesi, sanayi alanında gerçekleştirilen başarılar zinciri olduğu kadar, hepimizin örnek almamız, dersler çıkarmamız gereken bir vatanseverlik destanıdır.

İbrahim Bodur’un kitaplara sığdırılamayacak hayat hikayesinin kilometre taşlarını sıralamaya çalışalım.. 1928 yılında Çanakkale Yenice’nin Nevruz Köyü’nde doğan İbrahim Bodur İlkokulu Yenice’de, ortaokulu Balikesir’de okuduktan sonra yüksek öğretimini İstanbul’da Robert Kolej’de tamamlıyor; ekonomi ve edebiyat okudu.

ABD’de İş İdaresi okuyan İbrahim Bodur 1951’de Türkiye’ye döndü aynı yıl babası ile kayınpederinin kurdukları Bodur-Eğinoğlu Edirnekapı Pamuk İpliği Fabrikası’nın başına geçti. 1956’ya kadar iplik fabrikasını yöneten Bodur, 1957 yılında, Çanakkale Çan’da Çanakkale Seramik fabrikalarının temelini attı ve çok kısa bir zamanda, doğduğu kentte kurduğu bu fabrikayı dünyanın en büyük seramik fabrikalarından bir yaptı.

Boya dışında dışa bağımlılığı olmayan ve yüksek oranda katmadeğer yaratan bir sektöre ağırlık vermesi, İbrahim Bodur’un kazanç aşkının değil, vatan aşkının göstergesidir. Çanakkale Seramik’in sektörde ulaştığı zirveyi gösteren bir örnek verelim. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e armağan verilen 3X3 metrkie ebadında tek parça dekorlu seramik plakanın rekoru henüz kırılamadı! Seramik sektöründe hala yenilemeyen bu rekor, Anadolu’nun bir köyünde (Semedeli Köyü) Çanakkale Seramik çatısı altında gerçekleştirildi.

İbrahim Bodur seramikle de yetinmedi; yapı malzemeleri, yapı kimyasalları, savunma, havacılık, makine ve kalıp, enerji, madencilik, taşımacılık ve bilişim dallarında üretim yapan ve yüksek oranda katma değer sağlayan, ülkesinin sanayine, üretimine, savunmasına destek veren Kale Gurubu’bu hayata geçirdi.

Kale Grubu bugün Avrupa'nın 3'üncü, dünyanın 12'nci en büyük seramik karo üreticisi, Yapı Kimyasalları sektöründe üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinin 1'inci, Avrupa'nın ise 5'inci şirketi durumundadır. 100 ülkede, 400'ü aşkın noktada Kale markalı ürünler tüketicilerle buluşmaktadır.

Ayrıca yüzde 100 özel sermayeli bir Türk şirketi olarak havacılık ve savunma sanayinde uluslararası konuma gelmiştir.

Kale Grubu, yarım asırdan bu yana sanayici kimliği ile topluma hizmet ederken kurucusu İbrahim Bodur'un ilke ve görüşleri doğrultusunda, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kültür, sanat, bilim ve spor konularında topluma her zaman katkıda bulunmuş, bu katkılarını düzenli hale getirmek üzere Dr. İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı'nı da kurmuştur.

Kale Grubu, bugün her biri kendi alanlarında lider 17 şirkete sahip, Çanakkale başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli lokasyonları ile İtalya'da yatırımları olan, beş bini aşkın çalışanı ile faaliyet gösteren Türkiye'nin en önemli sanayi kuruluşlarından biridir.”

1962’de, 1957’den itibaren çalışmalarına katıldığı İstanbul Sanayi Odası’na (İSO) başkan seçildi. 1968 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurul Üyeliği’ne, 1969’da Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilen İbrahim Bodur, 1975’e kadar Başkan ve Başkan Vekili olarak görev yaptı. İki dönem TOBB Genel Kurul Başkanlığı yaptı.

1976’da İSO Meclis Başkanı seçildi ve 1992 yılına kadar 16 yıl bu görevini başarıyla sürdürdü.

İbrahim Bodur, TOOB’u temsilen Türkiye Sanayi Odaları Sanayi Konseyi’nin, Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi’nin (DEİK) kurucuları arasında yer aldı. Türk-İtalyan İş Konseyi kurdu ve uzun yıllar başkanlığını yaptı.

TÜSİD’ın da ilk altı kurucusundan bir olan İbrahim Bodur, uzun yıllar bu kuruluşun yönetiminde ve İSO’yu temsilen Türkiye İktisadi Kalkınma Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı.

2000’de İstanbul Sanayi Odası Meclisi Onursal Başkanı olarak onurlandırıldı.

İbrahim Bodur, 1985 yılında Çekoslavakya Devlet Nişanı’yala, yine aynı İtalya Devlet nişanı olan “Cavaliere del Lavoro” ile, 1997’de Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası ve 2006’da TBMM Üstün Hizmet Ödülü ile onurlandırıldı.

İbrahim Bodur’un en samimi dostlarından biri de Süleyman Demirel’di. Herikisi de Anadolu’nun bir köyünde doğup ülkelerinin kaderinde önemli roller oynamış iki örnek kişiydiler. Herikisinin hayat hikayeleri de dersler çıkarılması gereken birer başarı destanıydı. Süleyman Demirel’le İbrahim Bodur’un uzun dostluk yılları boyunca sık sık buluştukları ekonomiden siyasete uzanan geniş bir yelpazede sohbet ettikleri bilinmektedir. Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel İbrahim Bodur’un, Kale Grubu’nun başarı öyküsünü şöyle özetlemişti:

"24 şirketten oluşan Kale Grubu, aslında Türkiye’de başarının hikâyesidir. 5 bin kişiye iş veriyor. Milyarlarca lira vergi veriyor, milyarlarca lira sigorta veriyor, milyarlarca dolarlık ihracat yapıyor. Dünyanın her pazarında marka olmuş Kale mamulleri var. Bu büyük bir başarıdır."

Haber: M. Kemal Sallı