Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) referandumunu değerlendiren Çavuşoğlu, "Biz sadece 'yapmayın etmeyin' deyip kestirip atmadık. Neden yapmamaları gerektiğini ve referandumu iptal ederlerse kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimizi de söyledik. Referandumu yaparlarsa da ne ile karşı karşıya kalabileceklerini net bir şekilde izah ettik." dedi.

"KDP'nin temsilcisine 'Türkiye'ye gelme' dedik"

Türkiye'nin IKBY'ye yönelik hangi adımları atacağını değerlendiren Çavuşoğlu, "Biz aşama aşama adımlarımızı atacağız. Aşama aşama atarken bir, bundan sonra bizim muhatabımız Bağdat'tır. Bağdat'tan gelen talepleri dikkate alacağız." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin IKBY'yi muhatap alıp almadığı yönündeki soruya, "Şu anda zaten Kürdistan Demokrat Partisinin (KDP) temsilcisi burada olsaydı 'Ülkeyi terk et' diyecektik. Şu anda zaten Erbil'de olduğu için 'Gelme kardeşim' denildi. Burada olsaydı 'Ülkeden ayrıl' diyecektik. Daha önce KYB'nin temsilcisini, özellikle PKK'ya alan açtığı için biliyorsunuz gönderdik. Bundan sonra böyleyiz. Bize karşı yanlış yapan herkese karşı biz de gerekli tedbirlerimizi alırız. KDP temsilcisi burada olsaydı gönderecektik. Ama orada olduğu için telefonla arkadaşlar aradılar, 'Türkiye'ye gelme kardeşim' dediler. O da 'Ben anladım mesajınızı' dedi." yanıtını verdi.

Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'nin Erbil Başkonsolosunun çekilmesi söz konusu mu?" şeklindeki soruyu, Erbil Başkonsolosluğunun Irak Dışişleri Bakanlığının izniyle açıldığını belirterek "Biz Erbil Başkonsolosluğunu açarken Erbil'den izin almadık, Bağdat'tan izin aldık. Dolayısıyla burada bizim muhatabımız Bağdat yönetimidir, Irak Dışişleri Bakanlığıdır." diye cevapladı.

"Irak'ın talebi olursa sınır bütünlüğünü koruması için destek veririz"

Türkiye ve Irak'ın yürüttüğü ortak askeri tatbikatları değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin Irak'ın ulusal birliği ve sınır bütünlüğünü desteklediğini vurguladı.

Çavuşoğlu, "Irak'ın sınır bütünlüğünü destekliyoruz demek, sadece kuru kuruya söz değildir. Irak'ın bu konuda bizden bir talebi olursa Irak'a sınır bütünlüğünü koruması için destek vereceğiz demektir." diye konuştu.

"Uygulamalarımız farklı olacak"

Sincar'da PKK unsurlarının zaman zaman Kerkük'e indiğinin ve böyle bir durumun Türkiye'ye operasyon hakkı verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Elbette verir. Türkmen kardeşlerimize yönelik bir tehdit oluşursa gereğini yaparız, bu konuda da hiçbir zaman tereddüdümüz olmaz." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Irak'ta ya da başka arazilerde bulundurduğu askerlerin hepsinin her an her türlü mücadeleye hazır olduğunun altını çizdi.

"Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması bize bir zarar getirir mi" sorusuna karşılık, Çavuşoğlu, Habur'un Irak ile Türkiye arasında bir sınır kapısı olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin bu konudaki muhatabının Bağdat yönetimi olduğunu, kapatma yerine gerekli tedbirleri alacaklarını vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Burada tartışmalı bölgeler var. Irak'ın, Kürt Bölgesel Yönetiminin sınırları içinde değil de dışarıda kalan alanlar var ve burada da hükümranlık hakkı Bağdat'ındır. Dolayısıyla daha önce olduğu gibi artık Kürt Bölgesel Yönetimi burada Bağdat'ın petrolünü alıp başka yere satamaz. Yine anayasayla Kürt Bölgesel Yönetimine verilen haklar var ve dolayısıyla bunlar da bu petrolü bir yere satacak. Nereden satacaklar, bizim üzerimizden gitmek durumundalar. O zaman hassasiyetlerimizi dikkate almayanlara karşı bizim de uygulamalarımız farklı olacak." 

"İsrail'in desteği tek başına yetmez"

İsrail'in IKBY'ye desteğinin tek başına yetmeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Hiç kimsenin desteği yetmez. Kimse yarın sahip çıkmaz. Saddam kimyasal silah kullandığı zaman kim sahip çıktı? Kimse sahip çıkmadı? Yine peşmergeler geldi biz misafir ettik." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda insanlığını yaptığını dile getirerek, ırkçı söylemlere ve Kürt düşmanlığı yapılmasına karşı olduğunu kaydetti.

"Barzani yönetimi ciddi ekonomik kriz içerisine girdiği zaman ona yardım ettiysek, oradaki Kürt kardeşlerimiz bu ekonomik sıkıntıdan etkilenmesinler ve yokluk içinde ızdırap çekmesinler diye yardım ettik." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, IKBY'deki referandumdan sonra ilişkilerin eskisi gibi olmayacağına işaret etti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye için Irak'ın toprak bütünlüğünün desteklenmesinin uluslararası bir yükümlülük olduğunu vurgulayarak, Irak sınırının bozulmasının Türkiye için güvenlik tehdidi anlamına geldiğini bildirdi.

Türkiye'nin bu tür bir konu karşısında duyarsız kalamayacağını belirterek, "Ben buna duyarsız kalamam. Yani bugün buna duyarsız kal, yarın ona duyarsız kal. Ondan sonra geleceğimizi riske atalım. Olmaz." dedi.

"Rusya ile Suriye konusunda önemli aşamalar kaydettik"

Çavuşoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye'ye yapacağı ziyarette ele alınacak konular arasında Suriye'nin temel bir başlık olduğuna dikkati çekerek, "Geçen sene Halep'ten bu yana Astana süreciyle beraber Rusya ile Suriye konusunda önemli aşamalar kaydettik." değerlendirmesinde bulundu.

İdlib bölgesinde yer yer saldırıların olduğunu ve sivillerin bu saldırılarda hayatlarını kaybettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Rusya'nın İran'la garantör ülke konumunda olduğunu ve bu saldırıların önlenmesi gerektiğini vurguladı.

"Sivillerin yaşadığı yeri ya da ılımlı muhalefetin olduğu yerleri vurmak dürüstçe bir yaklaşım olmaz. Bunun da garantörü Rusya'dır." diye konuşan Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de ateşkesin sağlanması konusunda önemli mesafe kaydettiğini söyledi.

"Barzani, Kürtlerin geleceğini de riske attı"

Çavuşoğlu, ziyaret kapsamında IKBY'de yapılan referandumun da ele alınacak konular arasında bulunduğunu belirterek, Rusya'nın da referanduma sıcak bakmadığını ve Kürtlerin Irak'ın sınır bütünlüğü içerisinde haklarının verilmesinden yana olduğunu kaydetti.

"Kişisel hırsla ve koltuğu koruma sevdasıyla Barzani, Kürtlerin geleceğini de riske atmıştır." diyen Çavuşoğlu, ABD'nin de referanduma karşı durduğunu ve bu konudaki tutumunun oldukça net olduğunu dile getirdi.