Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklardan Erkan Şakir ve sanık avukatları ile Hüseyin Başbilen'in babası Vehbi Başbilen katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Nursin Duman, esas hakkındaki görüşünde, iki sanığın da "görevi ihmal" suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Sanık Şükrü Karakuş'un avukatı Emrullah Kaya, flaş diskin kaybolmasının, Başbilen'in ölümüne ilişkin soruşturmaya tesiri olmadığını öne sürdü. Başbilen'in, yanında bıraktığı intihar mektubunda, "ruhen tükendiğini ve ölümünden kimsenin sorumlu olmadığını" belirttiğini anlatan Kaya, şunları kaydetti:
"Şikayetçinin iddialarının aksine, Hüseyin Başbilen'in başkalarınca öldürülmeyip, geçirdiği psikolojik sıkıntılar nedeniyle hayatına son verdiği anlaşılmıştır. Dosyada da kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, itiraz üzerine karar kesinleşmiştir. Bu bakımdan, flaş diskin kaybolmasının tahkikatın seyrine etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, flaş diskteki bilgiler karşılaştırılmış, bu bilgilerin, ölenin yanında ele geçirilen mektuptaki bilgilerle bilgisayarındaki bilgilerin aynı mahiyette olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla flaş diskteki bilgiler belirlenmiştir."
Sanık Erkan Şahin'in avukatı Hikmet İşler ise meslektaşının "intihar" ile ilgili savunmasına katıldığını bildirdi.
Başbilen'in ölümünün ardından yapılan çalışmaları aktaran İşler, soruşturmayı yürüten savcının yapılması gereken her şeyi yaptığını ve sonuçta takipsizlik kararı verdiğini anlattı.
İşler, "Yapılan soruşturmada flaş disk içerisindeki bilgilere ihtiyaç kalmamıştır. Yoksa, soruşturmayı yapan savcılık makamının da adli görevi ihmal ile suçlanması gerekir. Ancak buna gerek yoktur. Soruşturma dört dörtlük yapılmıştır. İddianame, bizim düşüncemize göre, basının, kamuoyunun baskısıyla hazırlanmıştır. Çünkü ASELSAN'daki ölümlerle ilgili komplo teorileri üretilmektedir" ifadelerini kullandı.
Sanık Şahin de suçsuz olduğunu anlatarak, beraatını talep etti.
Hakim Oğuz Korkmaz, "sanıkların, zaptedilen flaş diskin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ulaştırılmamasında sorumlu bulunduklarının anlaşıldığını" bildirerek, takdiri indirimin ardından sanıkların "görevi ihmal" suçundan 2 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi.
Korkmaz, "dava konusu suçun işlenmesi öncesinde sabıkalarının bulunmaması, gözlenen kişilik yapıları ve ileride bir daha suç işlemeyeceklerine ilişkin olumlu kanaatler" nedeniyle sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdığını kaydetti.
Davanın geçmişi
Hüseyin Başbilen, 4 Ağustos 2006'da sabah saatlerinde, otomobiliyle işine gitmek üzere evinden ayrılmış, ancak ASELSAN'a gitmediği anlaşılınca eşi tarafından aynı gün Yenimahalle Merkez Karakoluna kayıp olduğu bildirilmişti.
Başbilen, bir gün sonra akşam saatlerinde Ankara'nın Kavaklı köyü Aydıncık Mahallesi Mezarlık Üstü mevkisinde tarla içinde, park halindeki otomobilinde, boynu ve sol bileği kesilmiş şekilde ölü olarak bulunmuştu.
İddianamede, sanıkların, Başbilen'in yazdığı iddia edilen intihar mektubunun yer aldığı flaş belleği kaybederek, "adli görevi ihmal" suçunu işledikleri öne sürülüyordu.
