Alınan bilgiye göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2017'de Türkiye aleyhine yapılan toplam 31 bin 54 başvuruyu karara bağladı.

İnceleme ve değerlendirmeler sonrasında AİHM, Türkiye hakkında 99 ihlal kararına hükmetti. Başvurulardan 4'ünde ihlal olmadığını tespit eden AİHM, 7 başvurunun düşmesine, 6 başvuruda ise düzeltme ve tazminata karar verdi.

Tamamına yakınını Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının yaptığı 30 bin 63 başvuruyu kabul edilemez bulan AİHM, söz konusu müracaatların reddedilmesine hükmetti.

FETÖ'cü müdüre ret

AİHM tarafından "25 Aralık darbeye teşebbüs" davası sanıklarından eski emniyet müdürü Yakub Saygılı'nın başvurusu kabul edilemez bulundu.

FETÖ/PDY'nin, "takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği" iddiasıyla açılan davanın sanıklarından Saygılı, 4 Eylül 2014'te tutuklanmasını ve basında hakkında çıkan haberlerle ilgili savcılık tarafından takipsizlik kararı verilmesini AİHM'e taşıdı.

Saygılı, ayrımcılığa maruz kaldığını, adil yargılanma, şeref ve itibarının korunması, etkili hukuk yoluna başvurma haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.

AİHM, şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine yönelik şikayetle ilgili, başvuranın hukuk mahkemesinde tazminat davası açmamış olmasından dolayı iç hukuk yollarının tüketilmediğini belirtti. AİHM, başvurucunun ayrımcılığa maruz kaldığı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine yönelik şikayetlerinin, delillendirilmemesi ve konuyla ilgili herhangi bir belge sunulmaması nedenleriyle açıkça dayanaktan yoksun olduğunu değerlendirdi.

Yargı mercilerince başvuran hakkındaki bilgilerin basına verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik şikayetleri de değerlendiren AİHM, başvuranın bu konuda herhangi bir belge sunmaması, resmi makamların başvuranın suçlu olduğuna dair resmi bir açıklamasının bulunmaması ve bu iddiaların ulusal makamlar nezdinde dile getirilmemiş olması nedeniyle iç hukuk yollarının tüketilmediğine hükmetti.

Tecrit kararı

AİHM, FETÖ tutuklusu eski hakim Ayhan Bora'nın da cezaevinde tecritte bulunmasına yönelik başvurusunu da kabul edilemez buldu.

Tutukluluk kararının gerekçesiz olduğunu ileri süren Bora, cezaevinde tek kişilik hücreye konularak tecrit edildiğini savundu. Bora, başvurusunda, kendisine ihtiyacı olan ilaçların verilmediğini, avukatı ve ailesiyle de görüşemediğini belirtti.

Tek kişilik odada tutulması nedeniyle tedavisinin sağlanamadığını öne süren Bora, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini öne sürerek, tedbir kararı talep etti.

Cezaevi koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki (AİHS) hükümlerini ihlal etmediği sonucuna varan AİHM, başvuranın fiziki koşullarının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen Avrupa Cezaevi Kuralları'na uygun olduğunu belirledi.

AİHM, başvuranın tek kişilik odada kalmasının tecrit amacıyla değil, atılı suçların ciddiyeti ve terör örgütü üyeliğinden yargılanması nedeniyle güvenlik gerekçesiyle olduğunu belirtti.

Tedbir talebini de reddeden AİHM, diğer şikayetlerin ulusal makamlara iletilmemesi ve Anayasa Mahkemesine sunulmaması nedenleriyle iç hukuk yollarının tüketilmediğine karar vererek başvuruyu reddetti.

Öte yandan AİHM, FETÖ ile bağlantılı Feza Gazetecilik Anonim Şirketinin, Zaman gazetesi çalışanlarına akreditasyon verilmemesine ilişkin başvurunun düşmesine karar verdi.

Meslekten ihraç edilenlerle ilgili kararlar

AİHM, meslekten ihraç edilen FETÖ mensuplarına yönelik de emsal niteliğinde bir karara imza attı. Mahkeme, ihraç edilen öğretmen Gökhan Köksal'ın mesleğe iadesini talep ettiği başvurusunu reddetti.

Meslekten ihraç edilenlerin başvurularında Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonunu adres gösteren AİHM'in, ret kararları verdikleri arasında bu yönde yapılan başvurular da bulundu.

AİHM'in, geçen yıl verdiği kararlar arasında CHP'nin 16 Nisan 2017'de yapılan anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasıyla ilgili başvurusu da yer aldı.

Mahkeme, oylamanın iptaline yönelik başvuruyu, referandum konusunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesine girmediği gerekçesiyle reddetti.

Kabul edilemez bulunarak reddedilen başka bir başvuru da başörtülü öğrencilerin eğitim hakkını engellediği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü'nün başvurusu oldu. AİHM, Pekünlü hakkındaki hükmünde, başörtülü olarak üniversiteye girmenin yasak olduğu durumda bile bu konudaki kararın başvuranın yetkisini aştığını vurguladı.