Son günlerde ülkede milli olarak hassas olaylar yaşanırken, milletimizin üstüne resmen ölü toprağı atılmış ve duyarsızlaştırılmıştır. Milli ve ülke menfaatinin ön planda olduğu meselelerde siyasilerin üç beş kuru gürültüden başka (onu da siyasi malzeme uğruna) yaptığı hiç bir şey yok yazık.

 

Son dönemde ülkemizde 2015 Milletvekilliği seçimleri için deyim yerindeyse önüne gelen aday adayı olmak için büyük bir yarışa girmiş. Bu aday adaylarının çok büyük bir kısmı sadece Milletvekilliğinin getirdiği kıyak olanaklardan yararlanmak ve cebini daha iyi doldurmak için aday adayı oluyor. Yani şöyle adam gibi; meclise gireyim de ülkenin geleceği ve milletimin istikbali için bir şeyler yapayım düşüncesinde olan yok! Üstüne üstlük sözde aristokrat gibi davranıp monşer yapılarıyla halkın ne olduğunu bilmeyen onların dilinden anlamayan ve halkın sofrasına oturup da kuru fasulye soğan yiyerek, onların derdi varsa derdini dinleyip çare bulamasa bile en azından onların dertleriyle dertlenen isimleri ve kişilikleri görmek bu dönemde neredeyse çok zor…

 

Evet sevgili dostlar, halk maalesef bu seçimlerde yine aldatılanı oynamaya devam etmemeli. Hangi partiden olursa olsun adam gibi adam varsa gerekeni yapmalı. Vereceği bir oy kendisi ve çocukları için ve de ülkesi için hayati bir öneme haizdir. Öncelikle bu bilincin oluşturulması ve bu şekilde oy kullanırken çok dikkatli olunması lazımdır. 2015 seçimleri hiç şüphesiz Türkiye’deki en önemli seçimlerden biri olmaya adaydır.

 

Ayrıca bu kadar çok Milletvekili aday adayı kirliliğinin de olması, milletin uyanık olmasını daha da önemli kılıyor. Unutmayalım ki içimize sızmanın yollarını arayanlar var… Bunlar milletin meclisinde millete ve bu ülkeye en çok zarar vermeye çalışan, bir ayağı Tel-Aviv’de bir ayağı Washington’da olan kişilerdir.  Bu vatana sahip çıkmak için, haksızlığa dur demek için, güzel ahlakı hakim kılmak için, insanlarımızın geleceği için, ülkenin en önemli kararlarında para karşılığı değil vicdan karşılığı ile karar veren, İnsanımızı hor görmeyen ve onları aşağılamayan, milletimizi en yüksek refah seviyesinde yaşatmayı ve ülkemizi her zaman daha yukarılara taşımayı hedefleyen Milletvekili adayına oy vermek en önemli vatandaşlık görevidir.

 

Unutmayalım ki Vatan namustur. Oy vermek de Vatan’a daha iyi hizmet edenleri seçmektir. Bu bağlamda oyunu satan Vatanını yani (Namusunu) satmış demektir. Tam manası ile budur! Umuyorum ki bu aziz millet zamanı gelince gerekeni yapar ve üstte saydığım kritere uygun (Hangi Partiden olursa olsun) adaylara oyunu verir.

 

Milli ve manevi değerlere önem veren, gözü Vatan’da kulağı ezanda olan bütün Milletvekili adaylarına başarılar diliyorum. Bunlardan hariç olan, gözü makamda kulağı para sesinde olan, unvan peşinde koşan, kılıktan kılığa girip de bu milletle alay edercesine aday olan Milletvekili adaylarına da akıl, fikir ve basiret diliyorum…

 

Ve son söz: ‘’Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, ortak kaygımız Vatan olsun’’