Mevlana Celaleddin-i Rumi 13.yüzyılda yaşayan büyük bir islam alimiydi. 1207 ile 1273 yılları arasında yaşamıştır. Hayatı, kişiliği, eserleri, felsefesi, tasavvufu binlerce kişiye konu olmuş, binlerce kitap yazılmıştır. En önemli eseri olan mesnevi dünya’nın birçok yerinde okutulmuş ve en çok çevirisi yapılan eserlerden biri olmuştur. Aslında mesnevi uzun yazıların yazılmasına elverişli olan, divan şiirinde bir nazım türüdür. Yani Mevlana şiirleriyle’de şair yönüyle de pek dikkat çekmiştir. O ruhunu teslim ettiği zaman sevdiğine, yani Allah’ına kavuşacaktı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. İşte onu ölümsüzleştiren Mevlana hazretleri tarafından kaleme alınan ve yazılan ''Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmekte gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.''... Bu sözleri ile Mevlana tüm dünya insanlığına ışık tutup yol göstermektedir.

SEVGİDE GÜNEŞ GİBİ OL. Bilindiği gibi güneş her canlının üzerine eşit olarak doğmakta, batmakta ve onu ısıtmakta Birisini sevip öbürünü sevmeme gibi bir durumdan uzak durmamızı ve herkese eşit davranmamızı ve güneş gibi her canlıya sıcak bir dost olarak yaklaşmamızı ögüt vermekte.

DOSTLUK VE KARDEŞLİKTE AKARSU GİBİ OL. Bu cümlede de dostluğun ve kardeşliğin,vönemini vurgulamakta, akarsuya benzetmesi. Akan suyun üzerinde pislik oluşmadığını ve akarsuyun bu pislikleri alıp uzaklara götürmesi ve kendisini devamlı temiz tutması. Dostluğu ve kardeşliği aynı ayarda görmesi ve bu ilişkilerde akarsu gibi temiz olunmasını öğütlemekte.

HATALARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL. Buradaki gece karanlığı anlatmakta ve karanlıkta kusurların,hataların görünmiyeceği için insanlardan gece gibi olmasını istemekte.

TEVAZUDA TOPRAK GİBİ OL. Mevlana burada yine benzetmeler eşliğinde övütlerine devam ediyor. Tevazu:Alçak gönüllülük demek. Toprak verimlidir ne dikersen sana onu kat kat geri verir ve toprak sana verdiği nimetleri sunarken kibirlenmez. Bakmayı bilen gözler onun böbürlenmeden bize verdiği nimetleri görür ve bu cümlesinde kibirden uzak durmamızı nasihat etmekte.

ÖFKEDE ÖLÜ GİBİ OL. Mevlana celalettin Rumi’nin burada bizlerden istediği: Bir ölünün fiziksel,bedensel ve sinirsel tepki veremiyeceğini bildiğimiz için öğütlerinde ölü benzetmesini işlemiş. Öfkemize hakim  olmamız için ölü benzetmesini yapmış.

HER NE OLURSAN OL,YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL Yukardaki cümlelede geçen nasihatlarını bu son cümlede özetlemiş.Bir insan,hayvan gibi görünebili mi?İnsan insandır ve insanlığın gereğini yerine getirmelidir. Kişinin kendini farklı bir şekilde göstermesinin yanlışlığını anlatmakta,bizlere burada  dürüst olmamız,İçten pazarlıklı ve art niyetli olmamızı,karşımızda ki kişileri kandıracak ve onlara kendimizi olduğumuzdan farklı gösterecek davranışlardan kaçınmamızı öğütlemekte.

” Yüzlerce yıl önce bugünlere ışık tutan Hz. Mevlana’nın dünya görüşü ve yaşam biçimini, iki yüzlülükten ırak, bireysel çıkarlar ve sıçrama tahtası olarak değil de yetkin kişilerle örtüştürüp irdelemek ona olan saygının da ifadesini oluşturacaktır. Özü, sözü bir olmayan, kendisini olduğundan başka türlü gösteren, riyakâr, münafıklara ikiyüzlü denir.

Hz. Mevlana’nın da üzerinde durduğu iki yüzlülük toplumsal hastalıklarımızın başında gelir. Ona başka, buna başka görünmek aslında toplumsal erozyonun ve çöküntünün bir belirtisidir. Kişioğlunun en büyük zaaflarından biri olduğu gibi görünmemek ya da göründüğü gibi olmamaktır. Örneğin, içki içmek kötü bir alışkanlıktır. Ancak içki içenleri hor görmek ve onları dışlamak yerine bu alışkanlıktan kurtulmalarına yardımcı olmak onlara karşı yapılabilecek hareketlerin endoğru olanıdır. 

Hz. Ali diyor ki; “Düşmanın en büyüğü düşmanlığını gizleyendir.” Düşman olduklardan korkmamalıdır; korkulması gerekenler bunu gizleyen ikiyüzlülerdir;

Aslanın parçaladığını, kedinin tırmaladığını, Arının yılanın soktuğunu, köpeğin ısırdığını biliriz de insanın ne yapacağını önceden kestiremeyiz. Zira onun alacası içindedir; İnsanlar nasıl bir kişiliğe sahipse o şekilde gözükmelidir veya nasıl gözüküyorlarsa ona yakışır olmalıdırlar. Aksi takdirde iyi insanlar ise kıymetleri bilinmez, kötü kimseler ise haddinden fazla kıymet kazanırlar ve zarara uğratırlar. Unutmayınız Hafıza, hayatta insanı başarılı kılmak için gerekli en önemli beyin fonksiyonudur... 

Mevlana bakın ne diyor; Ok gibi doğru olsam, yay ile atarlar beni. Yay gibi eğri olsam, elde tutarlar beni. Doğruda aç görmedim, eğride tok Eğri yay elde kalır, menzil alır doğru ok ...Mevlana, hayat felsefesi, dünya görüşü ile Anadolu’nun en önemli medeniyet taşlarından biridir. Mevlana, İnsanların dürüst ve güvenilir olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. İnsanların diğer insanlara nasıl davranıyorlarsa öyle olmaları gerekliliğini ortaya koyar. İki yüzlü olmayı, riyakar, sahtekar olmayı eleştirir. Dürüst olan insanların herkese karşı dürüst olması gerekliliğini vurgular. Birilerine Başka, başka insanlara başka başka yüzlerle kendini tanıtmak ve insanlara başka başka davranmak dini, milli ve manevi değerlere sığmayan kötü davranışlardır.

Bizde buradan diyoruz ki; Cenabı hak hepimizi iki yüzlü, riyakar, ve münafık kişilerin şerrinden korusun, muhafaza etsin ve insanlara doğru yolu gösterip hidayete erdirsin temennilerimiz ile dualar ediyoruz...