Gökhan Güney’den çarpıcı açıklamalar
Ünlü arabesk sanatçısı Gökhan Güney TRT-2 ekranlarında Hülya Koçyiğit’in sunduğu “Film Gibi Hayatlar” adlı programda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şarkıcı olarak kariyerine başlayan ve sonrasında sinema ile oyunculuğa da başlayan Gökhan Güney, kendisini bildi bileli sinemaya bir zaafı olduğunu söyledi. Güney ‘’Kendimi bildim bileli sinemaya korkunç bir zaafım vardı ve bizim ev ile yazlık sinemanın arası çok yakındı. Babam ‘’Her gün sinemaya gidilir mi?’’ derdi.’’ dedi. Müziğe nasıl başladığını da anlatan Gökhan Güney ‘’Nuri Sesigüzel’e ben dayı derim. Nuri abi benim çocukluğumda müthişti. Bir yere gidince arabasını kaldırmaya kalkıyorlardı, öyle şeyler yaşadı, efsaneydi. Onu taklit ederdim ben. Sesinin tonunu bile taklit ederdim. Biz yedi kardeşiz, en küçüğü bendim o zaman abime ‘’Beni İskenderun’a götür, orada ben müzik dersi alayım’’ derdim. O yaşta müziğe merakım başladı.’’ dedi.
On dört yaşında Hatay’dan İstanbul’a gelen Gökhan Güney ‘’Bazı yanlışlara bilmeden düşüyor insan. O dönem yılda dört film çekiyordum. Her sene sekiz, ayda bir albüm yapıyordum. Bana kendini yıpratırsın, bu kadar çok film albüm yapma, dediler. Şöhret ayaklarımı yerden kesmedi ama o şöhret bazen beni evirdi çevirdi.’’ dedi.
Kendisi için sinemanın müzikten daha önce geldiğini söyleyen Gökhan Güney ‘’ Sinema müziği aştı, müziğin önüne geçti. Bizim sinemamız insanımızı anlatırdı. yaşanmış hikayeleri anlatırdı. Sinemacılar beni filmci saymazlar, şarkıcı derler. Hep o damgayı yiyoruz biz. Festivaller oluyor niye çağırmıyorsunuz, diyorum, sen şarkıcısın diyorlar.’’ dedi.
Müslüm Gürses’in okuduğu Kaç Kadeh Kırıldı Sarhoş Gönlümde şarkısını ilk kendisinin okuduğunu söyleyen Gökhan Güney ‘’Şarkı aslında Burhan Bayar’a ait. O şarkıyı ilk ben okudum. Müslüm Gürses sonra çok üstüne gitti, televizyonlarda çok okudu ve o şarkı ona mal oldu o zaman. Helal olsun. Müslüm’le ben çok çalıştım.’’ dedi.
Güney biyografi filmleriyle ilgili ise ‘’Hayatını kaybeden sanatçılarımızın filmlerini yapmalarını çok cesur buluyorum. Ne kadar güzel. Daha fazla olması gerekiyor. Bu insanlar yıllarca sanata emek vermiş insanlar. Fatih Terim Allah uzun ömür versin, ona yaşarken yaptılar. Yaşarken yapılması daha anlamlı.’’ dedi.
Çaba “Kibrit” ’i Güney Kore’de yaktı
Ülkemizi dünyaya tanıtan Barış MANÇO ile çocukken müzik çalışmaları da yapan Çaba; 6. Teklisi "Kibrit" adlı şarkısını Güney Kore'de kliplendirdi. Seoul, Busan, Gyeongju, Gochang-gun, Namwon, Jeonju ve Incheon'un güzelliklerini kliple bizlere sunarken, harika sound ile de kulaklarımızın pasını siliyor.
Klipteki muhteşem görüntüler arasında; Busan'da mimarisiyle büyüleyen Gwangan Bridge köprüsünden tutunda, Gamcheon Culture Village'ye kadar klipte yer alan görsellikten etkilenmemeniz mümkün değil. Ayrıca Sarı Deniz'in Büyük Okyanus ile birleştiği yerde; gel-git'ten dolayı sabah denizin kilometrelerce çekilmesiyle ortasında yürüyebildiğiniz, midyeleri ellerinizle toplayabildiğiniz ve akşam geri geldiğinizde denizi aynı yerinde geri görmenizi sağlayan harika bir coğrafya ile Kibrit klibinin sonlanması Çaba'nın bir sonraki çekeceği klipleri iple çektiriyor.
Batı'dan Doğu'ya farklı müzik dallarıyla adeta bizlere resital sunan Çaba'nın eserlerini sırasıyla Nankörsün, Alaçatı, Armağan, Baba, Söyle Yar ve yeni teklisi "Kibrit" oluşturuyor.
"Yaktığın Gönül Limanımın, Kibritine Hiç Masumdu Deme" diyen muhteşem şarkının sözleri Çaba'ya ait. Müziği ise Çaba ve şarkının aranjörlüğünü yapan Number 1'ın Dj'yi Emre ALTAY'la anlam buluyor. Klibin Güney Kore'deki çekimlerini Artur YALÇIN yaparken, Yönetmen Koltuğunda ise Metin BOYRAZ oturuyor. Partner oyuncu Begüm BAŞHEKİM'in de yer aldığı klip izleyicilerden tam not aldı. ASC Prodüksiyon etiketi ile yayınlanan eser, Youtube'da büyük ilgi görürken sosyal medyada da paylaşım rekorları kırdı.
Üniversiteli genç edebiyatçılara önerilerde bulundu
Yazarlık hayatına “Mavi Mühür” şiir kitabı ile başlayan sonrasında “Leyla” adlı romanıyla gerçek bir hayat hikayesini 104 sayfaya sığdırmayı başaran Erkan Ünlü son romanı “Sanal Aşkın Gerçek Acısı” adlı romanından elde ettiği tüm geliri maddi imkansızlıklar yüzünden okuyamayan çocuklarımıza bağışlayarak gönülleri fethetmişti.
Yazdığım romanlarla insanların gönüllerine dokunmak isterken aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş değerleri ve geçmiş zaman aşklarını anlatmaya çalışıyorum diyen Ünlü geçtiğimiz günlerde bir Üniversite TV.’de yayınlanan Sanatla adlı programına katılarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Erkan Ünlü programda sunucu Filiz Günay’ın sorularına büyük içtenlikle cevaplarken şiirlerini ve romanlarını yazmaya başlama hikayesi ile dikkatleri üzerine çekti. Başarılı şair programda kendisine şair olarak Yusuf Hayaloğlu’nu gördüğünü ifade ederken Türk edebiyatının önemli bir yazarı olmayı hedefleyen özellikle üniversiteli gençlerin sanatın her dalı ile ilgilenmesini tavsiye ederken aynı zamanda eleştirilere açık olmasını da önerdi.
Yeni yıla Çanakkalelileri coşturarak girdi
Sevilen şarkıcı Nadide Sultan, Çanakkale’de verdiği yılbaşı konseriyle hayranlarını coşturdu.
Nadide Sultan'ın , seslendirdiği birbirinden güzel şarkılara Çanakkaleli müzikseverler hep bir ağızdan eşlik etti. Hasan Altın imzalı kostümüyle dikkat çeken güzel şarkıcı, konser alanını dolduran hayranlarını mest etti.
Gecede, hayranlarına yeni yıl dileklerini sahneden dile getiren Nadide Sultan "2023 hepimize sağlık, huzur, mutluluk ve bol para getirsin" dedi.
Konserde, 2023'ün ilk şarkısında bir hayranın 1.5 yaşındaki minik çocuğunu da kucağına alarak "Hayat bayram olsa" isimli şarkısını söyleyen Nadide Sultan İstanbul'da bıraktığı oğlu Kaan'ın özlemini de böylelikle gidermeye çalıştı.
“Mezarcı” oldu
Usta Oyuncu Erdem Topuz'un başrolünde oynadığı ve yönettiği ayrıca 25 yıl önce Gazi Tuğrul Ertuğrul tarafından kaleme alınan ''Mezarcı'' Dionysos Tiyatro yapımıyla tek perdelik bir oyun olarak sanatseverlerle buluşuyor.
Mezarcı Oyunu; Sisli ve puslu bir kasabanın mezarlığında yaşamı ve varoluşu sorgulayan bir Mezarcı. Kanatsız bir kuş gibi uçmaya çalışan uçamayan insan, tökezleyen, düşen. Baykuş görünümünde insanı anlatıyor. Derin anlam içeren zor metin, oyuncuya zorlayıcı olduğu kadar keyifli bir performans imkanı sunuyorken benzer bir zorlayıcılıkla seyircinin de dikkat seviyesini en üst seviyeye çekiyor. Dionysos Tiyatro'dan Karşı Gerçekçi bir oyun. Bir kasaba mezarlığının mezarcısının gözünden ölüme ve yaşama aynı zamandan ve aynı yerden bakma denemesi.
Usta oyuncu Erdem Topuz’un yeni yılda ilk oyunu ise İzmir’de sanatseverlerle buluşucak.
13 Ocak Karşıyaka Suat Taşer Açıkhava
14 Ocak Narlıdere A.K.M
16 Ocak Torbalı B.K.M
