Bölüm:5

Sayıların seslerle ilişkilendirilmeside tarihçilere göre yine eski mısırda bide bu gizli ilimlere ses ses harmonileri de giriyor gizli cemiyetler de insan sesiyle yapılan ayinler mesela Beethoven ın 9 senfonisi masonlar ile özleştirilir senfonin notalarında ve notalara bağlı çıkan seslerde matematiksel şifrelerin gizli olduğu söylenir ve bunların masonların üst inisiye seviyesinde olanların ancak anlamdıracak bilgiye sahip olduğu söylenir inisiye dernek bir anlamda kişinin kendini mensubu olduğu cemiyete tamamen adaması inisiyasyon yoluyla kişi daha yetkin olgun bir hale gelerek üstün bir evrene ulaşmayı amaçlıyor bunu kabul edip benimseyen insanın temel hedefi dünya yaşamındaki her türlü koşullu durumun ötesine geçebilmek evrenin özündeki büyük varlığın kişide mevcut bulması olarak algılanabilir tüme varım kavramı gibi bu varsayım temelini Panteist düşünceden alıyor.Hermatika yada Zümrüt tablet bilgileride başlı başına çok özel bir konu İskenderiye kütüphanesinde olan zümrüt tabletler kütüphanesinin 4 yy başlarında yıkılmasından sonra zümrüt tabletlere ait metinlerin bir kısmı kurtarılılarak Ortadoğu topraklarına getiriliyor ve arapça çeviriyorlar bunlar antik mısır döneminden kalma kutsal  alfabeyle yazılmış metinler olarak biliniyor . Antik mısırda doğuştan seçilmiş olarak kabul edilen ve üstün soy özelliğine sahip ailelerden gelenlerin sadece belli zamanlarda ve uygun koşullar sağlanıldığında okunabilen bu zümrüt tablet yazıları kriptolu yani şifreli yazılmış tabletlerdir düzyazı şeklinde okunmayan metinlerdir bunlar daha sonra orijinal kayıtlara herkes ulaşmasın diye şifrenelerek kopyalarının kısmen eski Yunancaya ve Latinceye çevrilmiş parçaları bilinmektedir bu bilgilerin bu güne denk gelebilmesinde Pisagor platon eski yunan yazarlar be gnostiklerin yanı sıra bu metinleri Ortadoğu ya aktaran Zerdüş rahiplerinin ve harrandaki Sabilerin büyük rolü olmuştur hurifiler ve sulfik bu metinlerden çok yararlanmıştır ortadoğuda korunan bu bilgiler avrupaya özellikle floransa yoluyla Vatikanın tüm müdahalelerine rağmen  avrupada yayılarak rönenansın oluşmasına son derece önemli bir katkı sağlamıştır Floransayı Floransa yapan bu kitaplar bilgiler  sayesinde maddi manevi değerler açısından inanılmaz ilerlemiştir 14 yy dan itibaren Avrupalı bilim insanlarıda bu kadim bilgilerden etkilenmiştir mesela Nikolas Kopernik Rönesans matematikçisi ve dünya yerine güneşin merkezde bulunduğunu güneş merkezli evren  formülleştiren astronomdur mesela Isaac Newton ise İngiliz bilimci matematikçi astronom mucit filozof ilahiyatçı ve bir okilistik biim insanı 1687 de yayınlanan kitabı Philosopæ naturalis Principia Mathematica klasik mekaniğin temelini atmıştı. Ve tarihin en önemli bilimsel kitaplarından biri olmuştur gibi o dönemin bir çok bilginin bu hermetik bilgilerden faydalandıkalrı ve bunları araştırmalarında temel aldıkları söylenir bakıyoruz genel kanı Newtonun mason olduğu olduğu yönünde büyük mason Mahfili derneği özgür masonlar büyük locası Türkiye internet sayfasında Issac Newton için şunlar yazılmış 

17 yüzyıl ile 18 yüz yıl başlarının ünlü bilim adamı ıssac newtonun operatif masonluk deneminde bir kabul edilmişlik mason olup olmadığı bilinmemektedir Londra büyük elçisinin kuruluşundan sonra herhangi bir loca üye olmadığı sanılmaktadır bununla birlikte spekülatif masonluğun oluşumundaçok önemli bir yer tutmuş olduğu Newton Süleyman mabedi olmak üzere de başlı başına bir çalışma yapmıştı felsefi çalışmalarında evreni bir ulu makineye benzetip bunun bir göksel mühendis  tarafından yapılmış olduğunu öne sürmüştü çağdaş masonluktaki evrenin ulu mimarı kavramı nın bu görüşün geliştirilmesiyle doğmuş olabiliceğeni savunanlar vardır Öte yandan spekülatif masonluğun ilk örgütü olan Londra locası kurulurken Issac Newton prieure de Sion adlı gizli bir örgütün büyük üstadır Londra büyük locasının aslında bu örgütün amaçları pararelinde kurulduğu da ileri sürülmektedir böle olunca masonik yazın kapsamında adından söz edilmekte olmasa bile ıssac Newton spekülatif masonluğun ilk oluşumunda önemli bir yeri olduğu ortaya çıkmaktadır spekülatif ve operatif özgür masonalr ayrımı masonaların kendi içinde teşkilatlanmaları ile ilgili bir ayrım burada dikkatini çekerim Newton Mason muydu değilmiydi tam söylenmiyor belkide değildi bilim tarihinde bir çok önemli bilim insanların kendilerinin olduğunu iddia ediyorda olabilirler belkide başka bir cemiyetin üyesiydi Aytunç hocam bir ıssac newtonun yazdığı kutsal kitabın yorumu adlı kitabi Türkçeye çevirmişti zümrüt tablete tekrar dönersek Avrupalı okültist akımların düşünceleri ni dayandırdıkları kısa bir metindir aslında bu yazılı ilk kaydına 800 yılında abdul kadir ceylaninin Kitab-ı Sirr Al asrar yani sırların sırrı kitabında rastlanmaktadır zümrüt tablet bilgilerinden islam alemleride ciddi anlamda yararlanmıştır 14 yy yılda simyacı ortolanus tarafından hermessin sırrı adıyla tekrar yazılan metin bundan sonra simyanın gelişimi üzerinde etkili olmuştur anlıyoruzki gizli dernek ve oluşumlar tarafından zümrüt tabletler orta çağdan bu yana bir çok okültistinde üzerinde çalışma yaptığı ve farklı farklı yorumlarla metindeki ilk olarak 13  yy da yaşamış alman din adamı filozof siyah keşiş olan albertus magnus de mineralibus adlı eserinde bahseder Albertus Magnus Dominakları tarikatı bir üyesi kıyafetlerinden dolayı onlara siyah siyah keşişte deniyor aynı zamanda simya ve astroloji bilgi sahibi aristonun neredeyse yazılarını tamamlayan ilk kişi oldu ve böylelikle oniarı daha geniş akademik çalışmalar için ulaşılabilir hale getirdi aristonun çalışmaları İbni Sina, İbni Rüşd gibi Müslüman bilim adamlarının da çalışma ve  öğretilerini yorumlamaya götürdü ve bu durum albertin akademik düşünme çok ilerletmiştir yani incelemelerinin sadece Katolik inanç sistemine yapmıyordu dominikanlar ilime bilime önem veren Katolik bir tarikattır albertus magnusa göre hermesin mezarı büyük İskender tarafından Mısır da bulunmuştur ve tabletler burada açığa çıkmıştır en yaygın söylence bu tabletlerin hermesin lahitinin olduğu yerde ellerinin arasında bulunuş olduğudur burada sembolik bir ifade kullanıldığında varsayılabilir hermesi özgülemek anlamında zümrüt taşının yeşil rengi ekini tarımı baharı sembolize ettiği gibi ökült gelenekte bilgelik sembolü olarak kullanılmıştır bu tabletlerin içeriğinin hermetik bilgiler olduğu düşünülürse bu  yazıların zümrüt tablet üzerine yazılmış olmasının anlamı daha iyi anlaşılır zümrüt Hristiyanlıkta da inancı senbolize etmiştir bu yazıların orijinal yununca metninin var olduğu varsayılmış ancak bu güne kadar eksiksiz metin bulunamamıştır sadece yirmi ye yakın arapça versiyonuna rastlanmıştır.

Zümrüt tablet hakkında elimizde olan ilk örnek Tyanalı Apollloniosa aittir apollonios arapça metinlerde balinus olarak geçer isadan sonra birinci yüzyılda yaşamış olan apollonios yeni pitogorasçı filozoflar arasında önemli bir yerde dir ve dönemindede okült yani gizli ptigorafçı filozoflar arasında önemli bir yerdedir ve döneminde okült yani gizli ilimler bilgisi ile tanınmıştır ayrıca sihir ve simya üzerine yazdığı kitaplar vardır Rahmetli Aytunç Altındal hocanın da Tyanalı Apollonios üzerine yazdığı bir kitabi var bu tarz konuları derinlemesine merak eden araştırmacılar yazılmış ağır bir kitaptır Tanyalı Apollonios zümrüt tabletlerini okuduktan sonra hayatının nasıl bir seyr aldığını şöyle anlatıyor. “Bu kitabı korkusuzca aldım ve burdan çıktım bu bütün varolanların yaradılış sırrı kitabında yazan herşeyi öğrendim : doğanın nasıl var olduğunu anladım ve her şeyin nedenlerinin bilgisine eriştim ilmim beni meşhur etti tılsım ve olağanüstü işlerin bilgilerini öğrendim;dört elementin birleşimlerini çekimlerimi ilimlerimi tanıdım.” Diyor.

Görüyoruz  antik metinler yazılar kitaplar yazıtlar aracığı ile şifrelide olsa bir sonraki nesillere bigi aktarımı yapılıyor ilim ile destekli bilgiler her daim keşfe ve gelişmeye açık kütüphaneler yazılı kaynaklar bu anlamda çok önemli bilgiler anlıyabilcek çözp geliştirecek kişilerin elinde anlam bulunca bu kişilerin mensubu olduğu kültür ve medeniyetlerde rahat bir şekilde güçlü koruma ve insanlık tarihine  yöne verebilir pozisyona geliyor işte iskenderiye kütüphanesinden kalan ve dağılan kitaplar Avrupa ve insanlık tarihini ciddi değiştirdi iskenderiye kütüphanesi antik dönemde insanlık tarihinin gelmiş geçmiş bütün bilgilerin muhafaza edildiği kitapların ve her türlü gizli yarı gizli çalışmaların yapıldığı araştırma ve bilgi merkeziydi iskendiriye şehri M.Ö 300 ler de Makedonyalı büyük İskender tarafından Mısırın Akdeniz kıyısından görüldü büyük iskenderin ölümünden sonra komutanları mısırlılar ile evlendiler onların soyundan gelen mısırda onların soyundan yaşamaya devam ettiler ve İskenderiye yi baştan başa yenileyip genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdiler  iskenderiye kütüphanesi müzesin de o devirde bilinen bütün ülkelerde hayvan ve bitki örneği vardı ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathanesi bulunuyordu ileri derecede canlı anatomisi bilgisi ne ulaşılmıştı insan hayvan ayırt etmeksizin otopsi yoluyla insanların ve hayvanların incelenmesi için bir anatomi labaratuarı kurulmuştu fizik kimya tıp astronomi matematik felsefe edebiyat ve fizyoloji bilgileri için ayrı ayrı birimler yapılmıştır.