Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 bin Suriyeli üniversite öğrencisine burs sağladıklarını söyledi.

Burs verdikleri Suriyeli öğrencilerden yaklaşık 4 bin 500'ünün tam burslu olduğunu belirten Yusuf, "Biz Suriye'nin geleceğine teknik insan yetiştiriyoruz. Yıkılan Suriye'nin yeniden tamirine Türkiye'deki birikimleriyle katkı verecekler ama bunlar Türkçeyi de öğrenmiş, Türkiye'nin dostları olarak orada gidip çalışacaklar." dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve AB'nin desteğiyle yürüttükleri "Suriyeliler İçin İleri Düzey Türkçe Eğitimi" projesinin, üniversite çağına gelmiş ve Türkiye'de üniversitelere yerleşecek gençlere yönelik bir program olduğunu hatırlatan Yusuf şöyle devam etti:

"Suriyeli gençler arasından uygun olanlarını Türkiye'deki üniversitelere yerleştiriyoruz. YTB olarak 20 bin Suriyeli üniversite öğrencisini burslandırmış bulunuyoruz. Bunun aşağı yukarı 4 bin 500'ü Türkiye bursları kapsamında tam burslu. Herhangi bir ülkeden getirilen Türkiye burslusunun yararlandığı imkanlardan yararlanıyorlar. Bunların harçları karşılanıyor, yurdu karşılanıyor. Üzerine bir de harçlık veriliyor. 4 bin 500'ün dışında, geriye kalanların da harçları karşılanıyor." 

"İnşallah Suriye huzura kavuşacak, barış sağlanacak"

Yusuf, Suriye'deki sorunların sona ermesini temenni ettiklerini dile getirerek, "İnşallah Suriye huzura kavuşacak, barış sağlanacak. Bu gençleri, memleketlerinden uzak kalmanın, bu kıyımın, bu kavganın psikolojik mağduru olan bu çocukları, hem terapi etmiş hem geleceğe hazırlamış olacağız. Yani biz Suriye'nin geleceğine teknik insan yetiştiriyoruz. Bunları biz Türkiye için değil, Suriye için yetiştiriyoruz. Yıkılan Suriye'nin yeniden tamirine Türkiye'deki birikimleriyle katkı verecekler ama bunlar Türkçeyi de öğrenmiş, Türkiye'nin dostları olarak orada gidip çalışacaklar." diye konuştu.

Bunu sadece Suriyeliler için yapmadıklarına dikkati çeken Yusuf, "Biz Arakan'da da bunu yapıyoruz. Dünyanın neresinde bir gariban varsa ki bunun Müslüman olup olmaması da çok önemli değil, nerede bir muhtaç varsa, bir mazlum varsa biz imkanlarımız ölçüsünde oraya ulaşmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla batı ülkelerinin ne yaptığı, ne beklediği, sığınmacıları ülkelerine alırken nasıl bir seçim yaptığı bizi ilgilendirmiyor. Bizim insaniyetimiz bizi ilgilendiriyor. Biz burada karşılıksız, yardıma muhtaç, evinden barkından olmuş insanlara el uzatıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.