Bilindiği üzere örgün eğitim kurumları, temel becerilerin temel bilgilerin bir sonraki aşamada ileri bilgilerin öğretimi ile vazifeli kurumlardır. Burada, kültürel aktarımın ve ilmi tekâmülün bugün ihtiyaç duyduğumuz kadar yapılmadığı bilinir. Her konuda donanımlı bir gençliğin yetişmesi, ahlakı yozlaşmanın önlenebilmesi, kültürel aktarım ve sosyalizasyonun sağlıklı bir şekilde devam etmesi en başta eğitim kurumunun görevidir. Özellikle gençlik eğitim merkezlerinin görevidir.

Modernizmi yanlış anlamış, yanlış uygulamış ve bugünde post-modern saldırılarla karşı karşıya kalan Türk toplumunun ancak eğitimin toplumsal işlevlerini tam manasıyla yerine getirmesi neticesinde yüksek kültürel değerleri ile bütünleşeceği söylenilebilir. Bu sebeple örgün eğitim kurumlarıyla birlikte ülke genelinde var olan diğer eğitim kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Ülke çapında gençlik eğitim merkezleri, yurtlar, kitap kafeler, kurslar, kamplar, millet kıraathaneleri ve bu konuda vazife almış STK’ların bu minvaldeki çalışmaları son derece ehemmiyetlidir. 

Ülkemizde gençlik eğitim merkezlerinin her geçen gün sayısı artıyor ve gelişiyor. Bu gelecek nesillerin yetiştirilmesi hususunda atılan önemli adımlardan birisi. Tüm gelişim alanlarının bir bütün olduğu fikri doğrultusunda, gençlerin akademik bilgi birikiminin yanında, ruhuna ve bedenine ihtiyaç duyacağı kuvveti verecek istidatlarının geliştirilmesi eğitim kurumlarımızın temel hedefi olmalıdır.  Akabinde eğitimin hedefleri konusunda etraflı, detaylı çalışmaların nihayeti ile yakın ve uzak hedeflerimizin revize edilmesi gerekmektedir. Bu hedeflerden maksat, devşirme, jakoben, kökü dışarda kadroların yerini memleketin kültürel kodlarını içselleştirmiş bir kadroya devretmesidir. 

Gençliğimizin en başta dünya üzerindeki varlığımıza düşmanlık edenleri, yakın ve uzak hedeflerimize düşmanlık edenleri ve bunların içimizdeki uzantılarını maşalarını bilmek gibi bir zarureti var. Bu da ancak bir gencin milli hassasiyetler konusunda yetiştirilmesi ile olabilecektir. Yani eğitim bu işin ilk basamağıdır, hatta ilki demekte eksik olur sürecin hemen her safhası eğitimle ilişkili olarak yürüyecektir. Kültürel aktarım, milli şuur ancak bu vasıta ile mümkündür.

Gençlik merkezleri, İslam ahlak ve faziletlerini, imanî konulardaki tafsilatın arttırılmasını eğitim hedeflerinin başat meselesi haline getirmelidir. Çoğu örgün eğitim alan gençlerin burada bir Tarih bilinci kazanmaları son derece elzemdir. İslam dünyası denildiğinde kastedilen coğrafyaların dünya üzerindeki konumlarını bilmeleri gerekir. Dünya konjonktüründeki olayların ülkemize yansımalarını kavrayabilecek ve bu bilinçle milliyetçi bir tavır alabilecek gençlere ihtiyacı her zamankinden daha fazla. Bu sebeplerden dünyaya ülkemizin menfaatleri ve dünya barışı penceresinden bakabilen bir nesil ile Ülkemiz yarınlara umutla bakabilecek. Umulur ki ümmet bugünkü sorunlarını yarına taşımadan çözüm yollarını deneyimleyebilecektir.

Fikir geliştiremeyen amaç oluşturamayan bir değer etrafında bir araya gelemeyen bir gençlikten ilerleyen gelişen kalkınan bir ülke beklemek yersizdir. Çözüm odaklı, problemleri tüm yönleriyle görmeye çalışan, toplumsal değerleri benimseyen ve içerisinde yaşadığı topluma hizmet etme gayretindeki bir gençlik, işte arzu edilen budur, millet için memleket için bizim için hedef istikamet budur.

Bu mevzuda dile getirilmesi elzem bir husus İdeal oluşturma problemi bulunan bir gençlik var. Bu konuda yetkin olanları tenzih ederek söylüyorum. İdeal ve idol oluşturmada yetersiz, dengesiz, popülist yaklaşımcı, post-modern dalgalarla zihin yapısı alt üst edilen bir gençlik var. Bu vahametli durum hedef belirlerken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda bahsettiğimiz durumların fikir verici yön göstericiliği aşikar.

Gençlerimiz ülkemizi her menfi alanda temsil vazifesi almalıdırlar. Nihai olmamakla birlikte belki bu minvalde yapılacak ilk iş bulunduğumuz yeri doldurabilmek, işimizi hakkıyla yapabilmek olacak.  Kişisel gelişimin ömür boyu devam edecek bir süreç olduğunu içselleştirmemiz gerekiyor.  İçerisinde yaşadığı topluma faydalı bireyin hususiyeti yeniliklere açıklık, çalışkanlık, ilkelilik ve fedakârlıktır. Buradaki hedef çok önemli gençlik umut olmalı, umut aşılamalı, toplumun ilerleme sathında öncü grubu olarak belirmelidir. İşte tüm bu olması icap eden hareket bir büyük maksadın sebepleridir.