Kitap Dünyası
Gelecekten Beyin Öyküleri
Hayal kurun! Çünkü geleceği hayal etmeyen, onu inşa edemez!
Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerindeki yazarlardan gelen 147 adet “Zihin ve Beyin” öyküsü arasından seçilmiş 21 öyküden oluşan ve editörlüğü akademisyen yazar ve bilim adamı Sinan Canan tarafından yapılan “Gelecekten Beyin Öyküleri” Tuti Kitap’ tan çıktı.
Bizi insan yapan en önemli parçamız olan beynimizi, yediden yetmişe tüm meraklılara en anlaşılır ve eğlenceli şekilde anlatan ve anlatmaya da devam eden [n]Beyin, ortak geleceğimize dair hayal kuran tüm zihinleri “Zihin ve Beyin” ana temasıyla 1. [n]Beyin Bilimkurgu Öykü Yarışması’na davet etti. Bu kitapta okuyacağınız öyküler, Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türk asıllı yazarlardan gelen 147 öykü arasından seçildi. Seçici jüri; Sinan Canan, Murat Menteş, Barış Müstecaplıoğlu, Altay Öktem, Kadir Aydemir ve Gündüz Öğüt’ten oluşuyordu. Hepsinin özenli değerlendirmeleri sonucunda seçilen 21 öykü, bu sayfalarda sizleri bekliyor.Editör’ ün sözleriyle “Bilimkurgu, geleceği düşünmenin en eğlenceli ve öğretici yoludur bana göre. Batı medeniyetinin bilimsel atılımlarında, en başta Jules Verne, Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Isaac Asimov ve Arthur C. Clarke gibi henüz var olmayan dünyaları ve imkânları hayal etmeyi meslek edinmiş zihinlerin katkısını yadsımak mümkün değil. Bizler de bu yarışma gibi faaliyetlerle, geleceği daha çok hayal edelim ve onu hayallerimize göre inşa etme fırsatını yakalayalım diye uğraşıyoruz.”
Hayalleri küçümsemeyin. Biz hayal kurdukça yarın çok daha güzel olacak... Sizi hayallerin özgür olduğu, sınırların ve kalıpların olmadığı, geleceğe uzanan bir dünyaya davet ediyoruz. Çok uzakta değil, tam da bu sayfalarda…
Mahalle
Mahalle: Yeni bir Paradigma mümkün mü?
Akademisyen Yazar İmre Özbek Eren’ in ilk kitabı “Mahalle” Tuti Kitap’ tan çıktı.Bütün kadim kültürlerin ve şehir hikâyelerinin bir yerlerinde saklıdır komşuluk… Belki insanın kendi iç dünyasının bir adım ötesinde olduğu için, belki ‘ev’inden sonraki ilk sosyal bağı olduğu için, belki de ‘külüne muhtaç olduğu’ için… Mahalleyi mahalle yapanın ne olduğu sorgulandığında, temsilinin bir huzur mekânı olduğu veya aynı yerde bulunmak ya da ortak değerler olduğu söylenebilir. Oysa mahalle bugünlerde biraz yılgın, geleceği muğlak gibi, sorular çok…Derin bir dünya görüşüne yaslanan zihniyetin ürettiği, ortak değerlerin yansıma bulduğu mahalleyi nasıl bir gelecek bekliyor? Değişen mekân, zaman ve uzam içinde ‘bir yerde/mahallede olmak’ hâlâ önemli mi? Toplumsal bellekte kodlanmış mahalleden yakın gelecekte bahsedilebilecek mi, bahsedilecekse hangi bağlamda? Eğer bir paradigma değişiminden bahsedilecekse “Mahalle için yeni bir kuram mümkün mü?”
Kitap, bu sorulara ‘evet’ diyor, çünkü bir yerde olmak hâlâ önemli. Hesaplaşma henüz sona ermemiş olmalı ki tartışmalar sürmekte… Ve ancak ‘bugün ve insan’ bağlamında yapılacak bir ‘okuma’yla insanların içinde mutlu olacağı hakiki toplumsallıklar, mekân olasılıkları, ‘yer’ler söz konusu olabilir. Kitabın tartışması bu eksende; mahallenin bir yönüyle zamana zorunlu ve bağlı, öte taraftan yarına bağlı; hepsinden ötede de insana bağlı olduğu gerçeğine ve bir arayışa odaklanmakta.Kitabın ilk bölümünde dünyada mahallenin ve komşuluğun ne anlama veya neye karşılık geldiği araştırılmış, mahalleye dair kavramsal bir araştırma yapılmıştır. Sonra ki bölümde Türkiye özelinde bir değerlendirme yapılmaya çalışılmış, ‘eğer’, mahalle için bir yarın söz konusu olacaksa, bunun yeni bir kuram veya paradigma bağlamında nasıl yorumlanabileceği konusundaki tartışmalardan bahsedilmiştir. Son bölümde İstanbul'dan altı mahalle üzerinde yapılan çalışmalar ile mahallenin bugününe dair bir ‘kesitini almak’ hedeflenmiş, mahalle ve komşuluğun hem mekânsal hem de sosyal çözümlemesini yapmaya yönelik alan çalışmalarına yer verilmiştir.
Özlem Bozdağ: “İyi Sunucu Olmak İçin İyi Anlamak ve Yorumlamak Gerek”
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Sivas’ın Gürün ilçesinde 1993’de Dünyaya geldim ilkokulu orda bitirdim sonra İstanbul’a geldim okul için muhasebe bölümünü yarıda bırakıp insan kaynakları okumaya başladım bu sırada özel bir spiker sunuculuk eğitimi veren Hakan Öztürk’ten ders almaya başladım ayni zamanda dünya mutfağında halkla ilişkilerde çalışıyordum. Şu an aile yerimiz olan küçük bir cafe işletiyorum.
Neden Medya
Medya insanlara ulaşabilmenin ve düşüncelerinizi en iyi şekilde aktarabileceğiniz bir ortam tabi tarafsız olarak
Medyaya ilk adımı nasıl attınız?
Hakan Öztürk’ten eğitim aldıktan sonra birkaç yerel kanalda birkaç projede yer aldım.
Örnek aldığınız isimler var mı ?
Nazli Çelik, Uğur Dündar.
Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?
Anaokulunda çalışmayı çok isterdim ve önümüzdeki zamanlarda eğitimini almayı düşünüyorum
Medyadaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Gereksiz. Bazen abartıldığını düşünüyorum
Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim
Diploma almak bakımından okul en iyisi ama kurs pratikte daha iyi
Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Bu kadar işkolik olmamalıydım onu değiştirebilirdim
Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?
Genelde haberleri kaçırmamaya dikkat ederim gazete okumayı çok severim çok vaktim olmuyor ama özellikle kahvaltıdan sonra
Eğitim çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?
Muhasebeyi yarıda bıraktığımdan söz etmiştim daha sonra insan kaynakları ve yönetimi okumaya başladım ayni zamanda diksiyon eğitimi ve spikerlik dersleri aldım simdi İngilizce eğitimi ve drama eğitmenlik dersleri almak istiyorum
İyi sunuculuğu nasıl tarif edersiniz ?
Gerçekten zor bir meslek dikkat gerektiren ve en önemlisi kendini geliştirmek iyi sunucu olmak için iyi anlamak ve yorumlamak gerektiğini düşünüyorum
Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ?
Bence değil. ülkemizin güzel değil bilinçli insanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum
Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?
Evet çok hızlı yayılıyor kullanması ve taşıması daha basit . Daha çok gelişecektir
Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?
Tees Gerritsen’nin Direniş isimli kitabı doğayla iç içe ve ölümle burun buruna ve bu size normal hayatta basit şeyleri aslında ne çok büyük dertler haline getirdiğimizi anlatıyor ve mücadeleyi sadece kendi başımıza kazanabileceğimizi bakış açımı değiştiren bir kitaptı.
KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?
Genç girişimcilerin sesini duyurmasında en büyük yardımcı yol gösterici
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Hayatta basariyi sadece çok çalışarak değil dürüst olarak ve özgürce kendi düşüncelerinizi ilettiğinizde kazanırsınız. Her yol mubah değildir bizler bu görevi üstlendiğimizde yanlış yapma olasılığımız diğer insanlara göre en az olmalı teşekkürler.
Röportaj ve fotoğraflar: Cengizhan KAYA
Pelin Aygün: “Medya Serüveni Biraz İlginç Başladı”
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
En zor şey insanın kendini anlatması 1985 yılı İstanbul doğumluyum. İşletme bölüm mezunuyum
Neden Medya ?
İşin içinde oldukça cevaplayabilir oldum ben Medya sektörünü, ilk iş tecrübem finans alanındaydı.
Medyaya ilk adımı nasıl attınız?
Benim için Medya serüveni biraz ilginç başladı diyelim Üniversite mezuniyeti sonrası çalışma hayatına ilk adımım finans sektöründe başladı. Dört yıl kadar bu sektörde çeşitli bankalarda çalıştıktan sonra halen daha çalışmakta olduğum Ciner Grupta gazete reklam pazarlama departmanında yer aldım. Yedi yıldır aynı çatı altında Pazarlama Yönetmeni olarak çalışıyorum. Sevdim de ben medyayı o hareketi yoğunluğu bile bir süre sonra dert etmiyor sizde alışkanlık haline geldiğini görüyorsunuz. Hiçbir şey monoton değil çünkü.
Örnek aldığınız isimler var mı ?
Birçok isim var tabi
Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?
Medya dışında henüz planladığım bir iş akışı mevcut değil. Şimdilik Dijital ortamda devam eden bir programım ve yine devam eden gazete reklam tarafım var.
Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?
Ben bunu kendi çalıştığım grubumda yaşamıyorum.
Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir ?
Eğitim tabi ki şart. Ama sanırım birazda merak ve bu işe yetenekli olmak gerekiyor. Çok çalışmak gerekiyor. Örneğin benim Habertürk çatısı haricinde bir süre spikerlik-diksiyon kursuna gitmişliğim de var.
Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Aceleciyim biraz sanırım bu huyumu
Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?
Medya ile aram tabi ki oldukça iyi. Alışkanlıklar bulunduğum çalışma ortamı ülkede ve dünyada olan bitenlere hakim olmamda oldukça etkin. Sosyal medyaya gelince fazlasıyla aram iyi Dijital ortamda yaptığım program içeriğim sosyal medya içerikli Sosyal medyanın olumlu ve ya olumsuz durumları, Reklamlar kısaca sosyal medya da olan biten hemen hemen her şeyi uzman eşliğinde ele almaya çalışıyorum.
Habertürk’teki çalışmanızdan bahseder misiniz ?
Habertürk’te gazete reklam pazarlama araştırma ve az önce de bahsettiğim gibi sosyal medya içerikli dijital ortamda program yapmaktayım.
Programda gelecekte neler olacak ?
Bende merakla bekliyorum teknolojik gelişmeler epey hızlı bekleyelim görelim
İyi sunuculuğu nasıl tarif edersiniz ?
İyi sunuculuk bana göre konu hakkında donanıma sahip kişi, detaycı, iyi araştıran, dersini çalışmış
Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ?
Bu göreceli bir kavram, yorum yapmak istemiyorum bu konu hakkında pek.
Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?
Bu soruyu programımda bende genelde dile getiriyorum genelde benzer cevaplar alıyorum aslında.TV her zaman gözde , bir süre sonra teknolojik gelişmelerle birlikte dijital ortam TV yi takip edecek diye düşünüyorum.
Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?
Spor, ailem ve dostlarıma vakit ayırarak.
KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?
Sizi merakla ve keyifle takip ediyorum, medya sektörü için bence çok faydalı işler röportajlar gerçekleştiriyorsunuz. Teşekkür ederim burada olduğunuz için
Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?
Bulunduğum sektörden memnunum konum tabi ki donanımla bilgi ve beceriyle her geçen gün daha da tırmanmalı. Gelecekte yine aynı sektörde reklam pazarlama ve aktif olarak yaptığım programı daha ileriye taşımak isterim.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Burada olduğunuz için size teşekkür ederim sektörde bulunan hemen hemen tüm kişiler halkında bilgi sahibiyiz sayenizde Sevgilerimle
Röportaj ve fotoğraflar: Cengizhan KAYA