Galatasaray’ın 37. başkanı Mustafa Cengiz’i kutlayarak başlamak istiyorum yazıya.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben dahil neredeyse herkesin beklentisinin aksine, sandıktan alnının akıyla çıktı Mustafa başkan. Kendisini daha önceden tanıdığımı söyleyemeyeceğim. İlk kez seçimden birkaç gün önce, basına ve camiaya kendisini tanıttığı, projelerini anlattığı gece tanıdım. Gecede birlikte olduğum gazeteci arkadaşlarıma, “Çok iyi, beyefendi ve bir o kadar da mütevazı birisi. Ancak en küçük bir şansı dahi yok. Sadece, Galatasaray’da seçimin demokratik bir biçimde yapılacağının, Galatasaray’ın teksesli olmadığının kanıtı” demekten kendimi alamamıştım. Ayrıca kiminle konuşsam duyduğum şey bu doğrultudaydı.

Toplu olarak herkese, “Hoş geldiniz” diyen Mustafa Cengiz’le, kısa da olsa özel olarak görüşebilme şansı bulabildim. Yaptığımız sohbette O kısacık söyleşide verdiği mesajlardan sonra, içimden, “Kazanırsa şaşırmamak lazım” desem de, beynim gerçekte hiç şansının olmadığını söylüyordu. Mustafa başkana, o kısa sohbetin bir yerinde, “Mesleğim gereği kesinlikle objektif biriyim. Ancak samimiyetle ifade etmeliyim ki ben Fenerbahçeliyim” dedim.

İki eliyle iki omzumu birden tutarak gözlerimin içine samimiyetle bakarak, “Fenerbahçe Galatasaray’ın sermayesidir. Tıpkı Fenerbahçe’nin Beşiktaş, Beşiktaş’ın Galatasaray olduğu gibi”

Lafın son derece hassas anlamları vardı. Birkaç saniye düşündüm… Ben de aynı samimiyetle yanıtladım; “Spor camiasına örnek olacak bir cümle sarf ettiniz başkan. Umarım kazanmanız halinde de aynı düşünceye sahip olursunuz. Çünkü, iktidar hırsı ve çevre, insanın içindeki dostluk duygularını köreltebiliyor zamanla. Daha sonra o koltuğun da verdiği havayla değişiyor insan”. Yanıt gecikmedi başkandan; “Eğer söylediğim, seslendirdiğimin dışında bir davranış gözlersen dilediğini yap, dilediğini yaz. Kalem senin elinde. Yazmazsan Türk futboluna ihanet edersin. Sende ihanet edecek, hainlik yapacak bir hava görmedim”.

Evet işte kısaca bunları yaşadık o kısa beraberlikte. Hemen ertesi gece Dursun Özbek başkanın, kongre üyeleri basınla birlikte olduğu toplantıya da gittim. Ancak, bir gece evvel duyduklarım hiç aklımdan çıkmıyordu inanın.

Ve Galatasaraylı kongre üyeleri sandığa gitti. İki başkan adayından tercih ettiğine oy attı. Sandıklar açıldığında, ilk beş sandıkta geride olan ve seçim manifestosunda, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Mustafa Cengiz, Dursun Özbek karşısında kazandı ve Sarı Kırmızılı camiada, mevcut başkan karşısında seçim kazanan ilk isim oldu.

Umarım Mustafa Cengiz verdiği mesajların arkasında durur ve Sarı Kırmızılı kulübü, içinde bulunduğu sıkıntılı süreçten kurtaran başkan olarak da tarihe geçer.

Kalın sağlıcakla…