Dört yılda bir yaşanan futbol şöleni olan Dünya Kupası için adeta artık saatleri sayıyoruz. 2002 yılındaki efsane üçüncülüğümüzden bu yana, her ne kadar Ay Yıldızlı takımımızı bu organizasyonda göremesek de, dünyanın dört bir yanından gelen ülkelerin Rusya’daki mücadelesinin heyecanı yüreklerimizi şimdiden sardı.

1930’dan günümüze bu şölenin 21. etabını bir ay boyunca izleyeceğiz. 12 farklı stadyumda 14 Haziran – 15 Temmuz tarihleri arasındaki bu dev organizasyon, Doğu Avrupa’da düzenlenen ilk Dünya Kupası olma özelliğini de taşıyacak. 14 Haziran akşamı saat 18.00’de, ev sahibi Rusya ile Suudi Arabistan arasında oynanacak olan A Grubu karşılaşmasıyla start alacak olan şampiyona, 15 Temmuz akşamı saat 18.00’de oynanacak olan final maçıyla noktalanacak. Hergün üç, hatta bazı günlerde dört maç izleyerek gözlerimizin pasını sileceğiz.

TRT ekranlarından yayınlanacak turnuva, ev sahibi Rusya dahil olmak üzere, dörder takımın yer aldığı sekiz grupta yer alan 32 ülke arasında gerçekleşecek.

İşte o 32 takım ve yer aldıkları gruplar; A Grubu: Rusya, Uruguay, Mısır, Suudi Arabistan, B Grubu: Portekiz, İspanya, İran, Fas, C Grubu: Fransa, Peru, Danimarka, Avustralya, D Grubu: Arjantin, Hırvatistan, İzlanda, Nijerya, E Grubu: Brezilya, İsviçre, Kosta Rika, Sırbistan, F Grubu: Almanya, Meksika, İsveç, Güney Kore, G Grubu: Belçika, İngiltere, Tunus, Panama ve H Grubu: Polonya, Kolombiya, Senegal, Japonya’dan oluşuyor.

Futbol otoriteleri bu turnuvanın kazananının kim olacağını, kimin şampiyon olacağını, performans detaylarını inceleyerek saptamaya çalışıyorlar. Tabi, her zaman olduğu gibi de, birbirinden farklı favoriler ortaya çıkıyor. Kimilerine göre Almanya, İspanya ve Fransa şanslı gösterilirken, bazı futbol otoriteleri de Brezilya ve Arjantin’in başarılı olacağı düşüncesinde.

Doğrusunu söylemek gerekirse, benim favorim Almanya. Kanımca, panzerleri en fazla zorlayacak olan takımlar da Arjantin, Brezilya ve İspanya olur diye düşünüyorum. Bu turnuvanın sürpriz ekipleri arasında da Portekiz, Uruguay ve Hırvatistan’ı görüyorum. Gruplarından çıkma sıraları ve diğer gruplardaki rakipleriyle çapraz eşleşmelerine göre, bu takımlardan en az birinin ilk dördün içinde yer almasını bekliyorum.

Bu arada turnuvanın parlayan yıldızlarının arasında da, her zaman olduğu gibi, yaşı 31’e varmasına karşın Arjantin milli takımının dünya starı Lionel Messi ile, ezeli rakibi diyebileceğimiz Cristiano Ronaldo ilk sırada sayılabilecek isimler olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca, Brezilyalı Neymar, Uruguaylı Luis Suarez’le, kişisel performansının kesinlikle İngiliz milli takımının önüne geçeceğini sandığım Harry Kane de, şampiyonanın akılda kalan başlıca isimleri arasında olacağını umuyorum.

Evet sözün özü, bir ay boyunca futbolla yatıp futbolla kalkacağız. Mübarek Ramazan ayını tamamlayıp, bayrama ulaşmak üzere olduğumuz şu sıralarda, aynı zamanda futbolun da büyüsüne kapılacağız.

Umarım her gününüz bayram keyfiyle, şeker tadıyla geçer efendim.

Hoşçakalın…