2017-2018 Sezonunun en uzucu yani, Türk Milli Futbol Takımının, ayağına kadar gelen fırsatı kaçırıp, 2018 Rusya Dünya Kupasına katılamaması olmuştur. 

Elalem sporla uğraşırken, bizim Milli Futbolcularımız, Prim/Para meselelerine girmiş, Milli Takımın Hocası da, Kebabçı olayına karışmış, netice itibariyle, futbolun yerini, başka seyler almıştır...

Daha sonra gelen, emekli Lucescu da, başarılı olamamış, 4 maç için geldi denildiği halde, taltif edilerek, devamlı Milli Takım Hocası yapılmıştır.

Türkiye’ye yazık olmuştur.

Milli Takımda, başarısızlık söz konusuyken, Terim, alayı vala ile Galatasaray’ın başına getirilmiştir...  Sezon sonunda, Galatasaray’ın durumunu göreceğiz… 

Ben her vesile ile ifade ediyorum. Türkiye, Dünya, Avrupa turnuvalarında, özetle, her uluslararası futbol arenalarında olmalıdır.

Şimdi, biz Türk Halkı olarak, Haziran ayInda, TV’lerin, başında, içimizi çekerek, yeis içinde, Rusya Dünya Kupası heyecanını izleyeceğiz… 

Ben, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonasına da, katılabileceğimizden endişeliyim... Milli Takımın başında, bilgili, tecrübeli, Dünya Futbolu’nda tanınan, daha genç bir hoca olmalıydı. Ben Fenerbaçeliyim. Ancak, Avrupa Arenasında ki Türk Takımlarını desteklerim. 

Beşiktaş, yüzümüzü güldürmüş, başarılı olmuştur. Finale kadar gitmesini diliyorum... Besiktaşın, Avrupa’daki bu başarısında, en büyük pay asil mesleği öğretmenlik olan Sn. Şenol Güneş’indir... Öğretmenlik, fazilet, fedakarlık gerektiren, mukaddes bir meslektir. Öğretmenler, her türlü saygı ve değere layıktırlar… Güneş’in, Türk Milli Takımının başına geçmesini isterdim... Süper Lig’de, kalite fazla olmamasına karşın, maçlar, heyecanlı geçmektedir. Ben, gençlik yıllarımda, KSK’de, Fenerbahçe Genç Takımında, Mülkiyede futbol oynadım. Spor beni kötü alışkanlıklardan korudu, sağlıklı kıldı. Maçları, yakınen takip ederim, fırsat buldukça, evime yakin olduğundan, Fenerbahçe’nin maçlarına gidiyorum… Bu yıl, daha kimin şampiyon olacağı belli değildir. Siz bakmayın, Belediye Takımı, Başakşehir’in lider olmasına... Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzon’un yanısıra, Bursa’nın, Kayseri’nin, Göztepe’nin hatta, Sivas’ın da, potada olması güzeldir... Ben,  Türk Futbolunun gelişmesi için, mümkün mertebe, il takımlarının Süper Lig’de yer almasını savunurum. Örneğin, Adana, Gaziantep, Eskişehir, Van, Giresun, Samsun, Erzurum, Elazığ, Diyarbakır, K.Maraş, Trakya’dan, Edirne veya Tekirdağ gibi takımlarin Süper Lig’de olmaları, rekabet ve heyecan getirecektir. Ancak, bu nasil olcaktır?

İstanbul’dan 5 takımın olduğu bir lige, 1. Lig’de başa güreşen, Ümraniye, İstanbulspor, Ankara’ya birde Ankaragücü gelirse, futbol nasıl yaygınlaşacaktır.

Antalya 2 takımı kaldırabilir mi? Asıl görevleri, halka hizmet olan belediyeler, halkın paralarını alıp, futbol için harcıyorlar. Bu durum, haksız rekabet doğuruyor. Başakşehir’in, Osmanlı’nın, Erzurum’un, Akhisar’ın, daha bir çok takımın arkasında Belediyeler var. Bu durum yanlistir, belediye takımı olmaz, olmamalıdIr… Turkiye Futbol Federasyonu, bu durumu önlemelidir…

Diğer bir konuda, hakemlerdir. Futbol Takımları, Yöneticiler, Antrenörler, Futbolcular, yenilgilerde kendi suçlarını, örtbas etmek için, hemen hakemlere yükleniyorlar. Türk Hakemliği, futbolun önündedir... Çakır, Palabıyık, Kalkavan, Göçek, Özkalfa, gibi hakemlerimiz bizi Avrupa, Dünya arenasında basarı ile temsil ediyorlar... Nitekim, Milli Takımın gidemediği 2018 Rusya’da, Cüneyt Çakır ile teselli bulacağız. 

Değerli arkadaşım, Yusuf Namoğlu’nun, MHK başında olması önemli bir güvencedir... Sporcularımızın, genç yeteneklerin, Türkiye dışında, özellikle, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Hollanda liglerinde oynamalarını teşvik etmeliyiz...

Türk kökenli futbolcuları Türkiye’ye getirmeyelim, onları yok etmeyelim… Bak, Mevlüt, İnler, Derdiyok ve benzerleri, ikinci plana düştüler… 

Son olarak, pırıl pırıl stadlara değineceğim. Eskisehir, Konya, Sivas, Samsun, Malatya, Antalya, Bursa, Trabzon yepyeni stadlara kavuştular.. Yapanları takdir ediyorum. Ancak, stadyumların isimleri, ATATÜRK Stadı olarak kalmalıdır.. Ben, tüm sporseverlere, kaliteli, heyecanli, centilmence müsabakalar temenni ediyorum…