Keşkelerle dolu bu hayatta, eninde sonunda çene kapatacağız.
Değer mi?
 Allah aşkına kırdıklarımıza, kırılmalarımıza, pişmanlıklarımıza, tüh çekişlerimize…
Sıkıldım metal ve maddiyat dolu dünyanızdan. Hayalden ibaret geçen bu dünyanın anılarında boğulmak istemiyorum.
Hakka ram olmak, ona teslim olmak istiyorum. Gözlerim sürekli istemsizce buğulanıyor.  Neye neden, kime üzüldüğümü bilmiyorum ama bir şeyler içimde bir yerlerde derinlerde kopuyor.
Adam zannettiklerim küçücük birer hayat müsveddesi olması,  beynimde anaforların oluşmasına neden oluyor.
Ne yediğimden, ne içtiğimden, ne kıldığım namazdan…
Ne de tuttuğum oruçtan zevk alıyorum.
Sorma belki de hayat dair olan beklentilerimi mi yitiriyorum bilmiyorum, bilemiyorum.
Bir imtihandayım ki sormayın.
Gelgitler içinde kafam bir oyana bir bu yana vurup duruyor.
Yanıyorum, sonra derin bir sessizlik, üşüyorum.
Bak şimdide titriyorum.
Değerlerini yitirmiş, tahrif edilmiş insanlar gibiyim.
Palyaço gibi belki de…
Renklerin arasına, gülüşleri fahişe tınısda  gizliyorum hüznümü. Ne kadar eğlendirsem de insanları derinlerde kanıyorum aslında…
Yorgunum ölüme yaklaştığımı, belki de ölümün bana yaklaştığını hissediyorum.
Gidiyorum aklımda deli sorular…
Şimdi ölüyorum… ÖLDÜM… Öleceğim…
BAKALIM ARKAMDAN NELER SÖYLEYECEKLER…
- Allah sevdiği kulunun canini çabuk alırmış…
- Allah’ın sevdiği kuluymuş demek ki…
- Kader… Ne yaparsın.
- Takdir-i ilahi…
- Olmuşla ölmüşe çare bulunmaz.
-Ölenle ölünmez.
Sevapları günahlarından çok olsun mekânı cennet olsun başınız, sağ olsun.
Rabbim geride kalanlara gani gani sabır eylesin ya Rabbim.
YAŞLI ÖLÜM İSE
Ölen kişi yaşlı ise yakınları sıralı ölüm diye teselli edilir.
Allah geride kalanlara sıralı ölüm versin diye temennide bulunulur. Hele bir de pat diye, hastalanıp yatağa düşmeden öldüyse…
 Ne mutlu!!! Çekmedi kendi işini görebiliyordu rahmetli denilir. Böyle sürünmeden ölmek herkese nasip olsun dileklerinde bulunulur. Hastalık çekip öldüyse kurtuldu diye avunulur.  Yaşa da perişan olsa daha iyi miydi? Hangi bir gün bakacaktınız, Allah kurtardı. 
Zaten rahmetli acı çekiyordu. Allah korktuğuna uğratmasın.  ( bu ne demek ise hala çözemedim. Muhtemelen ölünce korktuğumuzu görünce anlayacağız)
Öleni uzaktan tanıyanların sarf ettiği her şeye rağmen hayat devam ediyor. Çok acı belki de duyulmak istenen en son sözdür. Çünkü kimse o gidenin ardından hayat nasıl devam eder bilemez. Oysa dışarı bakıldığında insanlar yaşamaya devam ederler.
Ölen kişi çok yakınınızsa susulur, hiçbir şey söylene bilemez, ağlanır...,
BİRDE ÖLÜMÜ ÖNCEDEN SEZENLER VARDIR
Zaten evden çıkarken bir gariplik vardı rahmetli de. 
Anlamış demek öleceğini...  ( Bu da nasıl oluyorsa hala anlamadım)
Birde durup dururken helalleşir.
Mekânı cennet olsun…
Toprağına ağırlık varmasın.
Toprağı bol olsun.
Allah kabir rahatlığı versin.
Ölen şakacı ise, ya da tanındık bilindik biri ise fix menü şu veciz laf edilir. Son şakasını yaptı.
Beklemiyorduk, hangi ölüm beklenirse. 
IŞIKLAR İÇİNDE YATSIN
Allah rahmet etsin…Nur içinde yatsın…Sözünün karşılığı olarak türetilmiştir. Karanlıktan ve ölümden fena halde ürken, sözde elitlerin sahte tanımlamalarından. 
Hastalık gibi yayılıyor. Şu sıralarda eskilerin neredeyse tüm  ölen arkadaşlarını anarken bu kalıbı kullanıyorlar. 
Zaten onların da çoğu eskiden birisi için saygı duruşu yapılırken de "şimdi sizi falanca için 1 dakikalık saygı duruşuna çağırıyorum" der. Ve garabet biçimde bir ciddiyetle saatine bakarak tam 1 dakikanın uygulanmasını sağlardı. O mantık bu mantığa evirilmiş görünüyor. Yine de ne isterlerse öyle olsun diyeyim, ışıklar içinde olsunlar.
Mümkünse arkamdan kimsenin söylemesini istemediğim cümle.
Ben ki uyurken kapalı televizyonun Ç… kadar kırmızı ışığından rahatsız olan adamım, öteki tarafta onca florasan, spot ışığında öpsen yatamam.
Deliksiz uyusun cümlesi daha makbuldür. Çünkü yaşamında gün yüzü görmedi bu müstakbel rahmetli.
Gerçi ben öldükten sonra arkamdan bunu deseler n'olur, ötekini deseler n'olur. Ölmüşüm lan ben. Kalanların demesiyle ışık içinde yatacaksam, ohooo...
NOT: En yakınlarınızdan biriyse kaybettiğiniz, ayrıca ölen genç ise ardından gelen hiçbir ölüme ağlayamaz olursunuz. Ağlasanız da kendinize ve kaybettiklerinize ağlarsınız.
NOT: Ölüm bir nevi vuslatın başlangıcıdır. Ölmek değildir en feci iş, ölememektir en zor iş… Allah yatak ömrü vermesin, inşallah…