Evlilik öncesi psikolojik danışmadan amaç, sağlıklı ve fonksiyonel evliliklerin kurulmasıdır. Evlilik sürecinde yaşanacaklar, olumlu iletişim kurma becerileri ve farkındalık oluşturulmasına yardımcı olmak ve gündeme gelmesi kaçınılmaz krizlerin, çatışmaların fırsata dönüştürebilme yeteneğinin kazandırılması amaçlanır. Gözlenen odur ki evliliğe hazırlıksız giren bireyler beklentileri konusunda hayal kırıklıkları, küskünlükler, çatışmalar ve mutsuzluklar yaşarlar. Kendisinin kim olduğunu, ne istediğini nasıl bir eş aradığını ve eşinin tam olarak nasıl bir kişi olduğunu görememiş olmak, karşısındakini değiştirme çabasına girmesine neden olur. Değiştirmeye çalışmak evliliği zorlaştırır. Sorunlar karşısında ne kadar erken müdahale edilirse evli çiftlerin beklentileri, rollerini nasıl oynayacakları, sorunları ve çözüm yollarını kavrama, iletişim becerilerini geliştirme farkındalıklarının artması gibi önemli konularda yeterlilikleri artmaktadır.

İletişim Becerisi, Dinlemek, Konuşmak ve Beden Dili
İletişim becerisi demek; dinlemesini, konuşmasını ve beden dilini bilmek demektir.

Dinlemesini bilmek demek; sessizce ve sabırla konuşmasının bitmesini beklemek değildir.

  Ne söylediğine değil, ne söylemek istediğine yoğunlaşmak, yani "zihin okuyuculuğu" yapmak değildir.

Dinlerken "ne cevap vereceğinizi düşünerek" onu kaçırmak değildir.

Dinleme anında işinize gelen kısımlara odaklanarak, gelmeyen kısımları görmezden gelerek konuşmayı "filtrelemek" değildir.

 Dinlerken onu "yargılamak", "tavsiyelerde bulunmak", sürekli söz keserek "atışmak" değildir.

Dinlemek demek; sürekli haklı olduğunu ifade etmek değildir.

Gerçekten dinlemek, etkin dinlemek onu dinlerken, aradan kendimizi çekerek beynimizle değil kalbimizle yani empatik dinlemedir anlamasına dinlemedir.

Dinleme anında ona uygun süreli bakmak, anladığını ifade için yorumsuz "bunu mu demek istediniz?", "anladım sizi kızmışsınız", “bu konu sizin çok hoşunuza gitmiş, sevinmişsiniz" ",bu konuda...düşünüyorsunuz"..vb gibi yorum içermeyen, sorgulamayan olanı olduğu gibi konuşulanlardan tam olarak ne anladığını son cümlelerini farklı kelimelerle aynen geri bildirmektir..

" Etkin dinleme anında karşımızda ki kişiye "seni önemsiyorum, sen benim için değerlisin, seni anlamak, dinlemek istiyorum" mesajını verirsiniz. Bu mesajı alan kişi kendini size kendini daha çok açar. Size daha çok değer verir, bağlanır, sizi daha çok önemsemeye başlar.

 İletişim Becerilerinin de İkinci Konu, Konuşmaktır.

Konuşma karşımızdaki kişinin kimliği, kişiliği, inançları değil davranışları tepkileri ve konular sorunlar hakkında olmalıdır. Cümle kalıplarına dikkat et. "Sen" dili denilen dil ötekileştiren eleştiren, kişiye, kimliğe yöneliktir. Dinleyende direnç yaratır iletişim engelidir. “Hatalısın”, “kötüsün”, “tembelsin”...gibi sonu "n" harfi ile biten cümleler değil sonu "m" harfi ile biten "ben" dili ile konuşulmalıdır. düşünüyorum, hissediyorum, anlıyorum, katılmıyorum, ikna olmadım, kaygılanıyorum, seviniyorum..vb Konuşmalarda alaycı, eleştirel, duygu sömüren, ima eden, kinayeli, tehdit eden, susan, yok sayan, değişimi görmez gelen yaraya dokunan hasır altı eden, hafife alan, tartışan, yıkıcı ve kırıcı olan, sürekli öğüt veren, konuşmalar iletişim engelidir.

İletişim Becerilerinde Üçüncü Konu, Beden Dilidir

İnsan dakikada 150-200 kelime konuşabilirken aynı sürede duygu ve düşüncelerin kelimelerle ifadesi 800 kelime civarındadır. Mesajın iletilmesinde kelimelerin payı %10, ses tonu yani o kelimeyi nasıl seslendirdiğimizin etkisi % 30 söyleme anında sergilediğimiz mimik, el kol beden ve baş hareketlerimiz bakışlarımız yüzümüzde beliren ifadeler giyimimiz makyajımız kullandığımız malzemeler bize ait mekanların dağınıklığı tertipli olması hepsi bizim duygu ve düşüncelerimizin yansıması olan beden diline girer.

İletişimde güven ve sempatinin oluşması için  ses tonu söylediğimiz kelimenin anlamı ve beden dilimizin uyumlu olması birbirini tamamlaması gerekir.