Eskiden yabancıların Türkler hakkında söylediklerini hatırladıktan sonra şimdi de kendi içlerinde nasıl bir düstur edindiklerini hatırlayalım: Türkler, iyi huylu, güzel ahlaklı ve herkes için sevgi doludurlar. Özgürlük, istiklal ve milli değerler karakterinin belirleyici vasıflarıdır. Kini, hasedi, düşmanlığı ve dedikoduyu hayatlarından çıkartmışlardır. 
Başkalarının ayıplarını, kusurlarını örten, hatalarını affeden ve yanlışlıklarını insanların yüzüne vurmayan bir yapıdadırlar. Herkese iyilik yapmak isterler, ayrıca yaptıkları iyilikleri Allah rızası için yaparak asla başa kakmazlar. Hata ve kusurlarını daima kendi nefislerinde ararlar, iyilerle dost olup, kötülerden uzak dururlar!
Düşmanlarına düşmanlarının silahlarıyla karşılık verirler. Belalara ve musibetlere sabrederler.
Müminlere ve mazlumlara karşı alçak gönüllü; kâfirlere, zalimlere karşı onurlu ve zorludurlar. İnsanlara zulmetmeyen, kimsenin de kendisine zulmetmesine izin vermeyen; hak ve hukukun savunucusu; mazluma umut, zalime korku salandır. Allah yolunda mücadele ederler.
Haksızlık ve zulüm karşısında susmayan, baş eğmeyen, şerefiyle şehit olmayı şerefsizce yaşamaya tercih eder. Yapacakları işlerde İslam dinini kendilerine referans alırlar. Dinin, dilinin, milletinin davasının davacısı olan; hak bildiği yolda yalnız kalsa da mücadelesine devam eden; kimsenin olmadığı yerde ben varım demekten çekinmeyen ve benim olduğum yerde haksızlık, adaletsizlik, zulüm olamaz diyendir. 
Ahdilerinde, sözlerinde ve sevgilerinde vefalıdırlar. Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli, dürüst ve paylaşımcıdırlar. Büyüklerine sevgi ve saygı ile bağlı olmakla birlikte teslimiyetçi değil, sorgulayıcıdırlar. Doğru örf, adet ve törelere uyarlar. Aza kanaat ederler, çoğa ulaştıkları zaman ise şükrederek dağıtırlar. Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınırlar. Emri altındakilere ve hizmetindekileri korurlar, onlara zulmetmezler. 
Başarılarından şımarmazlar, başarısızlıklara teslim olmazlar; her şart altında dik durmayı ve kıble eksenini korumayı bilirler. Kötü sözlerden ve hareketlerden sakınırlar; her türlü haksızlığı önlemeye çalışırlar. Sözlerine son derece sadıktırlar, içleri dışları, özleri sözleri birdir. İnanç ve ibadetlerinde samimidirler. Fani dünyada kalacak şeylerle övünmezler. Âlimlerle dost olup onlara danışırlar ve sırları saklarlar. Sürekli okurlar, çalışkandırlar.