Batı tarihin bütün çağlarında kendisini demokrasi ve özgürlükler gardiyanı gibi hissederek dünyanın bütün bölgelerinde kendinin bir hakkı olduğunu ireli sürmüştür. Ama hiçkimse onlara bu hakkı vermedi. Bugün ABD ve Batı Avrupa ülkeleri Doğu üzerinden türlü siyasi oyunlar oynamaktadır. Onlarla ilişkileri iyi olan diktatörler ve tiranlarla ilgili bir yaptırım yapılmazken, onlara ve emperyalizme boyun eğmeyen özgür devletler daim söz ve siyasi baskı altındadır. Nitekim ermeni yalanlarına alkış tutan Avrupa ve Amerika siyasileri Azerbaycan ve Hocalı hakikatlerine gözlerini kapamıştır.

Ermenistan seçimleri de sadece bir kaç küçük beyanatla hatırlandı. Sarkisyan dikta rejiminin seçim adlı oyunu biterken Erivan halkı sokaklara döküldü, fakat ermeni lobisinin çabalarından dolayı Erivan seçimlerinde ortaya çıkan rezalet sahtekarlık görüntülerine göz yumuldu.

1992. 26 Şubat... Azerbaycan türkleri ermeni faşizminin kurbanı oldu. Kadın ve çocuklar vahşi formada katledildi. Soykırım arayan ve parlamentolarını tarihi uydurmaların meydanı yapan ülkeler hiç konuşmadı. 1918 yılının 31 martında ermenilerin Azerbaycan halkına tatbik ettiği soykırım da dünyada yankı uyandırmadı. Ermenistan ve ermeni lobisi sahte mazlum oyunlarına devam ediyor ve bu sahnelere  iştahla bakılıyor.

Sinan Oğan 31 mart soykırımı ile ilgili yazıyor: “31 Mart 1918 yılında Ermeniler başta Bakü olmak üzere Şamahı, Guba, Kürdemir, Salyan ve Lenkeran şehirlerinde büyük soykırımlar yapmıştır. Sadece bir gün içerisinde Bakü’de 12 bin Türk öldürülmüştür. Bazı dış kaynaklara göre bu sayı 25 bin civarındadır. Şamahı şehrinde öldürülen Türk sayısı 7 bindi. Azerbaycan’da Mart ayında devam eden katliam ve soykırımlar Eylül ayına kadar devam etmiş ve Nuri Paşa komutasındaki Kafkasya İslam Ordusu’nun duruma el koymasına kadar devam etmiştir. Bu katliamlar sırasında toplam 50 bin Azerbaycan Türkü öldürülmüştür. Kafkasya İslam Ordusu ise 1.100 asker ve 30 subay şehit vermiştir. Bugün Azerbaycan’ın çeşitli yerlerinde bu askerler anısına şehitlikler yapılmıştır. Bu gün 31 Mart 1998 yılından itibaren Azerbaycan Türklerine karşı yapılan soykırım günü olarak anılmaktadır.”

Hocalı vahşeti Azerbaycan halkının kalbinde ağır bir yaradır. Vahşeti yaşayan ve sonra Beyrut’a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, For the Sake of Cross (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında olayı şu satırlarla anlattı : ...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hálá yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler.

Ermenistan siyasi şovu artık durdurulmalı. Ermenilerin de, aydınların da kendi idarecilerine, siyasi iktidarlarına ve lobilerine savaş açmasının zamanı çoktan yetişmiştir.

P.S. Azerbaycan ve Türkiye bir yumruktur ve bu şekilde de herkese gereken yeri gösteriyor.