Yazacak o kadar çok şey var ki bu hafta. Kısa kısa değinmek gerek diye düşünüyorum. Önce en iyisinden başlayalım isterseniz…

Geçtiğimiz hafta Vestel Venüs Sultanlar Ligi Play-Off Final Serisi 3. maçını deplasmanda Galatasaray’ı mağlup ederek kazanan Fenerbahçe, 2016-2017 sezonu şampiyonu oldu. Kupa seremonisinden sonra Fenerbahçeli voleybolcular, ikinci olan Galatasaraylı voleybolcuları yanlarına çağırarak birlikte fotoğraf çektirdiler. Bu görüntü spor camiasınca takdirle karşılandı. İnanın tüylerim diken diken oldu. Büyük mutluluk duyup, umutlandım gelecek için.

Ancak bu güzelliğin etkisi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın bu Pazar günü Kadıköy Caferağa Spor Salonu’nda oynanan Yakın Doğu Üniversitesi Kulübü Başkanı Işık Eyigüngör'e tokat atmasıyla ortadan kalktı. Evet, yanlış duymadınız. Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri hatta bazı verilere göre en büyüğü Fenerbahçe’nin başkanı, bir başka kulüp başkanına tokat attı. Bu olayın hemen sonrasında bazı TV kanallarına, bir sürü nedenler öne sürerek, yaptığı eylemi meşrulaştırmaya çalışan Yıldırım, “Yine olsa yine yaparım” diyerek, yaşanan vahameti daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

Geçmişi bu anlamda yaşanmış vukuatlarla dolu Aziz Yıldırım, artık işin dozajını aşıp olayı fiziki müdahaleye tokat ve yumruk atmaya kadar götürdü.

Bu nasıl bir ruh hali, nasıl bir davranış biçimidir. Hangi fikir, hangi felsefe ya da hangi haklılık insana bir insana tokat, yumruk atma hakkını verir ki? İşte tam da bu nedenle ben bu tokadı insanlığa atılmış bir tokat olarak kabul ediyorum. Bilemiyorum, kanımca artık Aziz başkanın gerçek anlamda psikolojik destek alması şart.

Bu arada, Işık Eyigüngör’ün 2001-2006 yılları arasında Aziz Yıldırım’ın yönetiminde yer aldığının da altını çizelim.

Peki sadece Aziz Yıldırım mı? Hayır, Yıldırım’ın yönetiminde yer alan Mahmut Uslu da çıkıp, “Aziz başkan yapmışsa doğrudur. Az bile yapmış. Daha da kötüsü olabilir” diyor. Bunun daha beteri de var sayın Uslu? Ne o sakat mı bırakacaksınız, ya da öldürmeyi mi planlıyorsunuz?.. 

Dedim ya şaşkınım, hem de inanılmaz biçimde…

Tabi ki bu olay yapanın yanına kar kalmayacak. Spor Genel Müdürlüğü konuyla ilgili müfettiş görevlendirerek, konuyu, ‘6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun’ kapsamında incelemeye aldı. Ayrıca, emniyet teşkilatı Eyigüngör ve ailesini koruma altına aldı. 

Bu arada, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da konuyu yakından takip ettiğini ve yaşananları "Asla kabul edilemez." olarak değerlendirdiğini belirtti. 

Konu hukuki seyrinde. Bunun ötesinde yoruma gerek yok sanırım.

Sonucunu bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Hoşçakalın…