‘’Sen atalarımızdan yadigâr, tarihimizin şanlı sesi/ Sen saçları lüleli, boğazın en güzeli/Sen sisli ufukları bilimle aydınlatan, 171 yıllık şanlı yuvam/Elveda sana gençlik yıllarımın sevdası/Elveda sana ‘Şanlı Yuva, Şanlı Yuvam Kuleli’…’’

Hani bir an gelir, kalbinize bir sızı saplanır, bir kor ateş gibi dağlar geçer de, neye uğradığınıza şaşarsınız!

Hani bir görüntü düşer ansızın gözler önüne, mıhlanır kalır bakışlar kirpiklerin gölgesinde. Nemlenen gözpınarlarından süzülür bir kaç damla yaş o anılar yumağı üzerine…

2016’nın 16 Ağustos’unda ülkemin ana haberlerini verirken görsel medya; ellerinde valiz, binlerce genç veda ediyordu, o saçları lüleli, boğazın en güzeline; son defa kucaklaşıyorlardı okulları, ‘Şanlı Yuvaları Kuleliyle’…

Yüreğim yarıldı öylesine bakakaldım; yarım asır önce mezun olduğum okulum/uzla karşı, karşıyaydım.

Bir film şeridi gibi sardı zaman geriye; 54 yıl öncesinin Kulelisi geldi gözlerimin önüne…

Boğazın çengelinde, Çengelköy’ünde asırlık bir çınar vardı, aziz vatanımızın 171 yılının yaşanmışlığını taşır, tarihe ışık tutardı. Her gün önünden geçen on binlerce yurttaşımızı selamlar, onlara güven sunar, bağrında yetişen nice komutanıyla ordusuna güç katardı…

Bundan tam 57 yıl önce tanıdım o çınarı!

Ona ilk sevdalandığım/ız günler, 59 yazının sıcak bir sabahında başladı…

‘Selimiye Askeri Orta Okuluna’ bir aday öğrenciydim/dik, adı Kuleli olan o asırlık çınarın içinde; çok değil üç yıl sonrasında buluştum onunla, o boğazın incisinde…

Ne de güzel geçti o yıllar,

Bak hala orada yaşıyor gençliğimizde kalan nice anılar.

Yükselen kulelerine bir bak; deniz onundur, toprak onun, gök onun. Tarihimize yazılı nice zaferlerin otağı onun…

Ya Kandilli! Ah o Kandilli…

Korusu bir başka, okulu bir başka güzel; zarafeti yansır boğaza, tarihimize eşlik eder…

Unutulur mu hafta sonu iznine çıkılan Cumartesiler, Boğazın izini taşır nice Kuleliler.

Yıllar, yılı kovaladı, o asırlık çınar tüm ihtişamıyla hep orada yaşadı…

Ama öylesine bir gün yaşattı ki şerefini FETÖ’YE satmış o vicdansız hainler. 15 Temmuz gecesi yerle bir ettiler o muhteşem yapıyı; milletimin bağrına o meczubun zehirli hançerini dayadılar. Ne yazık ki boğazın incisine de, böyle kara bir leke çaldılar.

Bilirim yürekleri yanan nice Kuleliler var. Ama onların yürekleri sadece vatanına, milletine, bayrağına sevdalıdır; devletine olan sadakati saklar.

Ama Sen üzülme asırlık çınar, bükme dallarını öyle,

Senin bağrında yetişenlerin tarihe damgasını vurduğu nice zaferler, nice başarılar var.

Seni her gördüğümde yine gülümseyecek; ‘Ayva Şevket’, ‘ Pamir Bezmen’, ‘Kuleli korusunda’ kalan nice güzel anılar,

Bak hala o kıyılarda, ‘Paşa Babaya’ el sallayan nice 19 Mayıslar var…

Değişmez seni anlatan o mısralar,

‘Senin adın bu ülkede tanınmış/Cumhuriyet kitabına yazılmış’.

Elveda sana boğazın en güzeli,

Elveda göz pınarlarımdaki pırlantam,

Elveda okulum,

Elveda gençlik sevdam,

Ufukların ardında kalsan da unutulmayacak, o şanlı sesin,

Elveda sana ‘Şanlı Yuva, Şanlı Yuvam Kuleli’…