Ellerimiz, yüzümüzle birlikte en çok göz önünde olan organlarımızdır. Bir çok insan maalesef ki yüzüne gösterdiği özeni ellerine gösteremiyor. Oysa ki yüzümüz çoğu kez genç gösterse de ellere özen gösterilmediği takdirde yaşımızı kolaylıkla ele verebiliyoruz. Ellerimizin, yaşın gizlenemediği organlarımız olduğunu söyleyen Dr Eylem Acar Kliniğinin sahibi Dermatolog Dr Eylem Acar konu ile ilgili şu bilgileri verdi:, Yılların kendini en çok belli ettiği uzuvlarımızın başında ellerimiz geliyor. Bakımlı ve zarif görünen eller hemen göze çarpıyor.. 

Nemlendiricilerin günlük kullanımlarının ihmal edilmemesi ve güneşten korumaya özen göstermek, sağlıklı ve genç görünen eller için ilk adımı oluşturuyor. Koruyucu önlemlerin zamanında alınması, bu bölgenin tazeliğini sürekli kılmak açısından oldukça önemli. İhtiyaca göre birçok yöntemden yararlanılabilir. Gençlik aşısı, dolgu teknikleri, lazer tedavileri, mezolifting, PRP,özellikle ileri teknolojilerden Hybrit Enerji ellerin  gençleştirilmesinde son dönemlerde başarıyla kullanılmaktadır. 

Lazerle Cilt gençleştirme:
'Non invazif lazer" ile cilt gençleştirme; ağrısız, ciltte tahriş ve kızarıklık bırakmayan, tedavi sonrası toparlama süresi gerektirmeyen bir yöntemdir. Yenilenen ciltteki hücreler daha düzgün, daha sıkı ve genç görünen bir yüzey oluşturur. Tüm yüz ve el cildi üzerinde görülen yaşlılık belirtileri ve hafif sarkmalar, lazer ile çok iyi bir şekilde tedavi edilirler. Ayrıca yeni jenerasyon lazer cihazları ile hem deride yenilenme sağlanmakta hem de aynı seansda el dersi üzerindeki lekeler giderilebilmekte.

Gençlik Aşısı:

Cildin  dengeli volümetrik yapılandırılmasında bir yenilik olan Gençlik Aşısı; cilt altında kolaylıkla yerleşerek zamanla deforme olan, çöken, kırışan dokuları destekliyor, hacim kazandırıyor üstelik sonuçta naturel bir görüntü elde ediliyor. Üstelik cildiniz asla bir operasyon izi taşımıyor. Gençlik aşısı protein ve nükleik asit içermiyor. Düz ve çapraz bağlara bir arada sahip bir ürün. El üstlerinde de volümetrik etki açısından uygulanabiliyor. Konsantre içeriğinden dolayı da tüm konsantre ürünler gibi çok daha az miktarda kullanılarak aynı etkiyi yaratabiliyor. Hyalüronik asit vücudun en önemli yapı taşlarından biridir ve kan damarlarından, iç organlara, cilt içinden eklemlere kadar hemen her yerde bulunur. Hyalüronik asit bağ dokusunun ana yapı maddesidir. En fazla bebek cildinde bulunur canlı, nemi fazla, parlak ciltlere bebek gibi cilt dememiz bundandır. Hyalüronik asit cilde canlılığı, parlaklığı, nemi, tonusu, gerginliği veren hücre matriksini oluşturur. Ciltteki yaşlanma süreci Hyalüronik asidin 25-30'lu yaşlardan itibaren azalması nedeniyle hız kazanır. Cilt Hyalüronik asidinin azalmasıyla canlılığını, parlaklığını, esnekliğini kaybetmeye başlar. Hyalüronik asit saf bir maddedir. Burada kimyasal ve sentetiği veya yabancı maddeyi karıştırmamakta fayda var. Dışarıdan verilecek saf hyalüronik asit cildin savunma sistemini artıracak ve yaşlanma sürecini geriletecektir. 

PRP uygulamaları: PRP platelet rich plasma yani Trombosit (platelet) hücrelerinden zengin kan demektir. PRP tedavisinde kişinin kendi kanından elde edilen pıhtı hücreleri ve büyüme faktörlerinden zengin plasma cildi yenilemekte kullanılır. Elllere  minik enjeksiyonlar şeklinde veya dermaterapi tekniği ile PRP   uygulamak  bu bölge cildinin gençleştirilmesinde tek başına veya diğer yöntemlerle kombine edilebilmektedir.   

Fraksiyonel Mikroiğneli Radyofrekans Tenolojisi

Derinin tüm katmanlarına –epidermise ve dermise- altın mikro iğnelerle tek seferde inebilen fraksiyonel radyofrekans teknolojisi ile cildin yaşlanma etkilerini geriye çevirmeye yardımcıdır.
Fraksiyonel Mikroiğneler, cildin altına inerken cilt yüzeyini uyararak doğal iyileşme süreci başlatırlar. Buna bağlı olarak cildin üst tabakasındaki hücre gelişim faktörleri harekete geçerler ve lifting, ciltteki ton farklılıkları, lekeler ve ince kırışıklıkların tedavisini mümkün kılarlar.

3,5 mm’ye kadar cilt derinliğine inebilen ve geçtiği bölgenin tamamında aynı termal etkiyi yaratan Fraksiyonel Mikroiğneler ise bu bölgede kontrollü hasar oluşturarak kolajen liflerini uyarırlar. Yaklaşık ayda bir uygulanan seanslarla bir kaç seansta başarıya ulaşmak mümkün. 

Mezolifting:  Beş ya da altı seanslık kürler halinde düzenlenen hyalüronik asit, aminoasit ve vitamin komplekslerinden oluşan mikro-enjeksiyonlar, cildin kendini onarması için ihtiyaç duyduğu desteği sağlıyor ve cildi içerden nemlendiriyor. Eller daha nemli, sağlıklı, gergin  ve canlı görünebiliyor. 

Somon Tedavisi: Bioorevitalizasyonda ; yani cilt görünür gençliğini yeniden kazandırmak işlemi; klinik olarak kanıtlanmış, yepyeni ve üstün bir yaklaşım sunan protokoldür. 

Bu sistem , polinükleotidler ve hyaluronik asit moleküllerinin cilde zerk edilmesiyle uygulanmaktadır. Protokolü oluşturan moleküller vücudun tamamen doğal elemanlarıdır. Polinükleotidler, somon balığı spermlerinden elde edilen DNA molekülleridir. Hyaluronik asit ise bağ dokumuzun temel maddesi olup, cildimizin nem dengesini sağlamaktadır. 

HAFTAYA ''Göz Altı Morluğu Nasıl Tedavi Edilir''