LONDRA - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Analisti Irakli Pippia, gelecek dönemde potansiyel zorluklara rağmen Türk bankalarının güçlü sermaye tamponlarına sahip olduğunu söyledi.

Pippia, Moody’s'in son bankacılık raporuna ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Bankacılık sektöründe gelecek dönemde zorlu bir sürecin öngörüldüğünü belirten Pippia, "Türk bankalarının sorunlu kredilerde dikkate değer bir artışı absorbe edebilecek seviyede güçlü sermaye tamponları var" dedi.

Türk bankalarının sermaye seviyesinin şokları absorbe etme kapasitesi sunduğunu ifade eden Pippia, "Sektörün tamamında Tier 1 rasyosu 2013’ün sonundaki yüzde 13 seviyesinden 2014’ün sonunda yüzde 14’e yükseldi. Kredilerdeki genişlemenin yavaşlaması risk ağırlıklı varlıkların azalmasına neden oldu. Mevcut seviye 2006-2012 yıllarındaki ortalamanın altında olmasına rağmen görünüme dair bakışımızda Türk bankalarının sermayesinin istikrarlı seviyesini korumaya devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Temel senaryoda Türk bankaları dirençli"

Pippia, Türk bankacılık sistemine ilişkin "negatif" görünüm değerlendirmesinin gelecek dönemde farklı unsurların birleşiminden ortaya çıkabilecek zorlu bir faaliyet ortamına işaret etmek için yapıldığını anlattı.

Moody’s’in Türkiye’nin bankacılık sistemine ilişkin çoklu senaryoya sahip stres testi uyguladığının altını çizen Pippia, "Stres testimiz Türk bankalarının güçlü kayıp absorbe kapasitesi olduğuna işaret ediyor. Moody’s’in temel durum senaryosunda Türk bankacılık sistemini dirençli olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu.

"Türkiye'nin büyümesini sürdürmesini bekliyoruz"

Yakın zamanda Moody’s Başkan Yardımcısı Marie Diron’un, Türkiye’nin bu yıl için ekonomik büyüme beklentisinin yüzde 3-3,5 olduğunu ifade etttiği hatırlatıldığında Pippia, "Türkiye’nin büyümesini sürdürmesini bekliyoruz. Fakat burada Türkiye’nin yüksek büyüme elde etmesi çerçevesinde bankacılık sisteminin geçtiğimiz 2-3 sene büyüme elde ettiğini değerlendirmemiz gerekir. Daha düşük ekonomik büyüme, bankaların büyümelerini kısıtlayacak ve bu büyümenin finansmanı daha pahalı olacağı için daha temkinli bir şekilde büyümelerine neden olacak" değerlendirmesinde bulundu.